4. Bölüm

5.7K 233 53
                                    

Tam o sırada ... Gayet yakından tanıdığım birinin bana doğru geldiğini gördüm. Bunun burada ne işi vardı?

"Evet, ne alırdınız?" Gülerek söylemişti bunu. Tanrım, neden ben? Lanet olsun.

"Sana karşıma çıkmamanı söylemiştim Neymar!" Artık bunalmıştım heryerde karşıma çıkmasından ve işlerime karışmasından. Sinirliydim.

"Tamam Eliza. Sakin ol. Güvenliğe söyleriz çıkartırlar." dedi Colin sakin bir ses tonunda ve elime tutarak. Ona döndüm ve nefesimi verdim.

"Givinliğe siyliriz çikirtirlir. Sen kör müsün lan? Ben burada çalışıyorum." Yaptığı taklit oldukça sinir bozucuydu ve gittikçe daha da sinirleniyordum.

"Olabilir ama biz senden şikayetçiyiz." dedi yine Colin sinirli bir tonda.

"Farkındaysanız, ben size hiçbirşey yapmadım. Eliza birden atar yaptı." Birden şartellerim attı ve ayağa kalktım.

"Senin birşey yapmana gerek yok ki zaten, o ukala surat ifaden insanı deli ediyor!" dedim bağırarak. Tüm müşteriler bana bakmıştı. Sakin bir şekilde yerime oturdum.

"Bunu bilerek yaptın değil mi?" Colin'de ondan beklemediğim bir sinir vardı. Neymar'ın yakasından tutmuştu ve gözünün içine bakıyordu. Neymar'da oldukça sinirlenmişti. Az sonra olabilecek şeyler pek iyi birşeylermiş gibi görünmüyordu.

"Evet, bilerek yaptım. Ne yapacaksın?" Neymar'ın kavga çıkmasını istediğini anlamıştım. Araya girip bu saçmalığı durdurmam gerekiyordu.

"Tamam Colin. Gidelim buradan." Neymar'ın sinirli bakışları bana dönmüştü.

Tam o sırada Colin bundan istifade ederek yüzüne sert bir yumruk geçirdi Neymar'ın. Sanırım piknikteki dudağına aldığı o yumruğun acısını çıkartmıştı.

İrkildim ve onlardan uzaklaştım bir anda. Neymar'da anında yerden kalkıp ona yapıştırmıştı bir tane. Müşteriler de rahatsız olmuşlardı bu durumdan. Az sonra ise kafenin sahibi onları düşe kalka kafeden çıkardı. Neymar kafenin sahibine de bir tane yapıştırmayı ihmal etmemişti. Colin onu kapıda bekleyen Isaac, Sam ve Frank ile birlikte gitmişti. Kapıda sadece Ben ve dudağından akan kanı temizlemeye çalışan Neymar vardı.

Ona baktım ve nefesimi verdim. Çantamdan kuru mendil çıkardım ve ona uzattım.

"Al şunu." Meraklı gözlerle bana baktı ve mendili aldı. Dudağını temzilemeye çalıştı ama başaramıyordu ne yazık ki. İçimden güldüm ve onu kolundan tutup az ötemizdeki sahile götürdüm. Şaşkındı ve hala dudağından akan kanı temizlemeye çalışıyordu. Onu banka oturttum.

"Ver, ben yaparım." dedim ciddi bir ses tonunda.

"Sanırım rolleri değiştiriyoruz. Emir cümleleri kuran sensin artık."

"Ne yaparsan yap be, ben gid..." derken kolumdan tuttu ve beni kendine doğru çekti hızla. "Gitme." dedi yorgun bir sesle. Ardından da "Senden, sana yaptığım tüm aptallıklardan dolayı özür dilerim. Lütfen gitme." dedi. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Bir dudaklarına, bir de gözlerine bakıyordum. Yutkundum. Hayır, hayır, hayır. Düşündüğün şey olmamalı Eliza. Asla. Gözlerini kapa. Nefesini kontrol et. Sakin olmalıs..

Aman Tanrım.

Neymar beni dudaklarımdan öpüyordu.

İlk başta ne yapacağımı şaşırmıştım. Öylece kalmıştım. Ama az daha sonra bende karşılık vermeye başladım. Tanrım, dudağındaki kan bana da bulaşmış olmalıydı. Bunu yapmamalıydım.

Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα