26.Bölüm

791 99 40
                                    

YN: Herkese selam, okumadım kontrol etmedim. Hatalar olabilir.

***Yıldıza basmaya ve yorum yapmaya lütfen üşenmeyin! Çok ciddiyim (gerçek yorum yapmaktan bahsediyorum)

Keyifli Okumalar.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Sehun sanki bu onayı bekliyormuş gibi yataktan indi ve Jongin'in karşısına geçti. Biri kurt diğeri insan formunda iken boyları neredeyse birbirine eşit derecedeydi.

Jongin sükunetle yavaşça ayağa kalktığında, Sehun sanki bunu bekliyormuş gibi pençesini ona doğru savurmuştu.

Fakat beklenmedik bir şekilde insan formuna geçmiş ve pençe yerine yumruğunu Jongin'in göğsüne yarı sert bir şekilde vurup yere, dizlerinin üzerine çökmüştü.

Jongin ilkin şaşkınlıktan bir şey yapamasa da o da yere çömeldi ve Sehun'un yüzüne cevap arar gibi baktı.

"Kahretsin Jongin... Kızgın değilim, sana zarar vermek de istemiyorum sadece hayal kırıklığına uğradım."

"Sehun ben..."

"Biliyorum, beni korumak için yaptığının farkındayım. Bu mühürlenmenin neden bu kadar önemli olduğunu anlayabiliyorum. Benim için yaptığının da bilincindeyim. Sadece onca şey yaşadıktan ve hakkımdakileri öğrendikten sonra güvenebileceğim tek kişinin sen olduğunu düşünürken, içine gireceğim durumu bana anlatmadın. Bana her şeyi açıklamanı beklerdim. Bu yüzden de ne yazık ki hayal kırıklığına uğradım."

Jongin derin bir nefes aldı. Başta ona dokunmaya tereddüt etse de, omuzlarından nazikçe tutup çiçek yatağına oturmasına yardım etti.

Bakışları kenetlenmiş bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Sehun derince bir iç çekerek ona elini uzattı.

Jongin, onun ne istediğini düşüncelerini okuyarak öğrendiğinde şaşkınlıktan bir süre yerinden bile kıpırdayamadı.

*Her ne kadar hayal kırıklığına uğramış olsam da, seni bir daha bırakıp gitmeyeceğimi söylediğimde çok ciddiydim. 

Burada yaşadıklarım yüzünden sana arkamı döneceğimi düşünmemelisin Jongin. Bunu istemiyorum... Yanımda olmana, bana sarılmana her zamankinden daha çok ihtiyacım var, benden uzaklaşmana değil... Gel, gel de birlikte uyuyalım.*

Jongin'in gözleri dolsa da tebessüm etti ve Sehun'un kendisine uzanan elini tuttu. Birlikte sarmaş dolaş bir şekilde uzandılar.

Jongin onun saçlarını özgürce okşarken, kulağına mutlulukla fısıldadı.

"Seni seviyorum Sehun...*

Sehun, o sözcüğün ağırlığını ve yükünü tüm kalbinde hissederken bir şey diyememişti. Bunun yerine yüzünü onun boynuna gömüp, kokusunu içine çekerken, aynı eşi gibi o da fısıldadı.

"Biliyorum... Artık biliyorum Jongin."

Jongin, ona daha da sıkı sarılırken, Sehun'da kendisini onun kollarına bıraktı.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Ertesi Gün...

Düğünün ve mühürlenmelerinin üzerinden 48 saat geçmişti. Sabahın ilk ışıkları doğrudan üstüne vururken, Sehun gözlerini güçlükle açtı.

Yatağı yokladığında Jongin'in yanında olmadığını fark ederek kısa çaplı bir panik yaşadı. Fakat onun yakınlarında bir yerlerde olduğunu hissettiğinde, kalp atışları da sakinleşmişti.

JaDe!Where stories live. Discover now