44.Bölüm

515 63 159
                                    

YN: Selam, Okumadım, kontrol etmedim. hatalar olabilir. 

Okuyanlar Lütfen Yıldıza Basmaya ve Yorum Yapmaya Üşenmeyin!

Keyifli Okumalar.


*-*-*-*-*-*-*-*-*-*


Kadın elindeki bıçağı ona saplayamadan Gi Chan ikisinin arasına girerek onu engellemişti. Kadın çığlık atarak bıçağı ardı ardına iki kez ona saplamış ve yolundan çekilmesi için onu itmeye çalışmıştı.

Gi Chan canının acısına rağmen kadının bıçak tutan elini bırakmamıştı. Sehun şok içinde olan biteni izlerken bacaklarının arasında sıcak ve ıslak bir şeyler hissetti. Acısı iki katına çıkarken, istemsizce inlemesine engel olamadı.

Kadının dikkati anında kendisine kayarken, Sehun kaçacak hiç bir yerinin olmadığının farkındaydı. Vadi içinde yükselen çığlıklar ve silah seslerine karışan kurt ulumaları onu daha da büyük bir umutsuzluğa sürüklerken, kollarını karnının üzerine sardı.

Kadın Gi Chan'ı sertçe üzerinden atmayı başarmış ve kolunu kaldırarak elindeki bıçakla ona doğru sert bir hamle yapmıştı. Bıçak henüz adresini bulmuştu ki aniden durdu. Başı öne doğru düşerek kopuk bir halde Sehun'un ayaklarının dibine yuvarlanırken, üstü başı kan revan içindeki Jongin kadının bedenini öteki tarafa fırlatmıştı.

Sehun, eşini görmesinin verdiği sevinçle tebessüm ederken, karnının üzerinde yeni fark ettiği keskin bir acı hissetti. Kafasını eğip baktığında kadının kendisini karnından yaralamış olduğunu görerek panikledi.

Jongin o dizlerinin üzerine düşmeden hemen önce onu yakalayarak kucakladı ve koşmaya başladı.

"J-Jongin... Bebeklerimiz... Jongin..."

Jongin, yüzünde ve üzerindeki kana rağmen sakin görünüyordu. Tek korkusu Sehun'u zamanında sağlık ekiplerine yetiştirememekti.

"Merak etme ruhum, hepiniz iyi olacaksınız. Size bir şey olmasına izin vermeyeceğim."

Sehun, karnındaki yaralı yere eliyle güçsüz bir şekilde bastırıyor, bir yandan da gözyaşlarının akmasına engel olamıyordu. Bebeklerini koruyamamıştı. Ya onlara bir şey olursa ne yapar? Nasıl yaşardı?

Jongin, hızla onu vadinin dışındaki ormanın içine götürmüş, hazırda bekleyen sağlık personeliyle birlikte baş şifacı ve baş büyücüye emanet etmişti.

Sehun, acı içinde olmasına ve endişeden bayılacak gibi hissetmesine rağmen eşinin gitmeye hazırlandığını görünce acı içinde doğruldu.

"Jongin? Nereye gidiyorsun?"

Onunla göz göze gelmiş ve dudaklarına sıcak bir öpücük bırakmıştı. Alnını onun alnına dayayarak nefesini dudaklarının üzerine bıraktı.

"Geleceğimiz için bebeklerimiz için buna bir son vermeye gitmeliyim hayatım. Söz veriyorum sen doğuma girmeden yanında olacağım."

Sehun hiç bir şey söylemedi. Jongin'in sakin ruh hali onu da etkilemiş, adeta dinginleştirmişti. Suyu geldiği için başlayan doğumuna ve karnındaki yaraya rağmen, eşinin gözlerinde gördüğü kararlılığın onu etkilediği bir gerçekti. Bu yüzden başını olumlu bir şekilde salladı.

Gözyaşlarını silmesine ve kendisini tekrar öpmesine izin verdi. Jongin gitmeden önce eşinin yarasının bulunduğu yerin üzerine, üç küçük öpücük bırakarak hızla geceye karışmıştı.

JaDe!Where stories live. Discover now