JaDe!

1.Bölüm

***YN: Herkese tekrar selam, hikayeye başlıyoruz. umarım çokça sever ve ilgi gösterirsiniz.

Keyifli okumalar.

Boy aynasının karşısında gömleğini giyerken, bakışları kısa bir süreliğine de olsa karnındaki ize kaydı.

Hızla gömleğinin düğmelerini iliklerken o sırada cep telefonu çalmıştı.

Yatağın üzerindeki telefonu alıp hafif bir tebessüm ederek cevaplamakta gecikmedi.

"Günaydın bugün fazlaca erkencisin."

"Sen öyle san, hemen merkeze gelmen gerekiyor. Şef herkesi toplantıya çağırdı."

Telefon hattının diğer ucundaki kişi ortağı Park Chanyeol'dan başkası değildi. Muhtemelen yeni bir vaka vardı ve herkesi bu yüzden merkeze istiyorlardı.

"Hemen yola çıkıyorum."

Ortağı onun cevabını duyduktan sonra başka bir şey söylemeden telefonu kapatmıştı. Daha fazla oyalanmadan gömleğini pantolonunun içine sokup, silah askısını üzerine geçirdi. Deri ceketini de üzerine giyip, cüzdanını, telefonunu ve anahtarlarını alıp evden hızlıca çıktı.

Arabasına binip çalıştırırken, onun nasıl olup da kendisinden her zaman daha enerjik olduğunu bir türlü çözememişti.

Yaklaşık 3 yıldır aynı birimde Park Chanyeol ile birlikte ortak olarak çalışıyordu. Lakin ikisinin de onun öncesine dayanan uzun bir geçmişleri vardı. Hatta bu durum çocukluğuna kadar uzanıyordu.

Bu yüzden onunla aynı birimde olmaktan çok memnundu. Çünkü arkasını kollayan, güvenebileceği tek kişi oydu. Tabi abisinden sonra. Abisini düşününce ister istemez tebessüm etti. Onu son zamanlarda iş yoğunluğu yüzünden ziyaret edememişti. En kısa zamanda onu görmeye gitmesi gerektiğini kendisine not etti.

Merkeze geldiğinde herkes onu bulunduğu birim nedeniyle saygıyla selamlamlarken, o da aynı şekilde karşılık vermiş ve kendi birimlerinin olduğu kata hızla çıkmıştı.

Önce her tarafı cam ile kaplı toplantı odasının çaprazındaki son derece lüks mutfağa uğrayıp, kendisine taze bir kahve aldı.

Bir gözü de toplantı odasına yavaş yavaş gelmekte olan birim arkadaşlarının üzerindeydi.

Hemen hemen herkes toplantı odasında yerlerini almaya başlamış olsa da Chanyeol ortalıklarda yoktu. Hem arayıp hemen merkeze gelmesini istemiş, hem de etrafta gözükmüyordu.

Kahvesinden bir yudum alıp yavaş adımlarla toplantı odasından içeri girdi. Bundan gerçekten nefret ediyordu. Çünkü şu anda odada resmen feromon savaşları hakimdi.

Birimindeki çoğunluk baskın olarak alfaydı. Geri kalanı ise kendisiyle birlikte betaydı. Omegalar için bir tehdit unsuru oluşturacağından birime omegalar kesinlikle kabul edilmiyordu.

Yine de Sehun bu durumdan son derece rahatsızdı. Çünkü ona göre toplantı odasının içinde baskın alfalar ile birlikte bulunmak, havasız bir odaya kapatılmaktan farksızdı.

Kapıya en yakın sandalyeye oturdu. Birim şeflerinin asistanı Kyungsoo önlerine birazdan üzerinde konuşacakları konuyla ilgili dosyaları bırakırken, bir anlığına onunla göz göze geldi.

Kendisine göz kırpmıştı. Bu Sehun'u gülümsetirken kendi dosyasını incelemek için eline aldı. İçinde sadece kendisine yönelik yazılmış küçük bir not vardı.