KAVGA

177 21 4
                                    

İki elini beline atan genç kız karşısında kendine küçümseyen bakışlar atan, yüzüne badana yapılmış gibi duran, ağır makyajlı kadına bakarak;

- Bana bakın, şurada iki dakika hanım hanımcık durdum yakıştırmadığınız sıfat kalmadı. Sizin o boş konuşan ağzınızı yırtarım, ben sizin gibi şey miyim be?

- Ay karı kudurdu. Yavrum tamam bir şey demedik, dedi sarışın kadın.

- Sus! Sen değil misin zaten ilk konuşan? Bilip bilmeden insanları yatamamak, dedikten sonra diğer kadının üzerine yürüyüp,

- Senin de o çatal dilini kopartırım yılan seni, bir daha sevgilim hakkında konuştuğunu duymayayım.

- Hadi be ordan, yosmaya bak hele sevgilisiymiş. Sabah kadar biz kimlerin sevgili, kimlerin karısı oluyoruz. Uyan rüyadan prenses herif az sonra k.... tekmeyi basar yavrum, dediğinde Duru'yu artık kimse zapt edemezdi. Etmedi de zaten...

Genç kız kadının dedikleriyle iyice sinirlenerek,

- Ben seni ne yaparım var ya yelloz salon kadını çizgimi bozdurdun bana, diyerek üzerine öyle bir atıldı ki. Nezaretteki tüm kadınlar alt alta üst üste boğuşan iki kadına bakarak, çığlık atıyorlardı. Sesleri ta erkekler tarafına ulaşıyordu.

Alphan, Duru'ya birilerinin zarar vermiş olabileceğinin korkusuyla parmaklıkları sarsıyor, deli gibi bağırıyordu.

- Duru! Laaaannn çıkarın lan beni buradan! Duruuu!

- Kes sesini! diyen görevli memur sinirle devam etti konuşmasına.

- Arkadaş ne tür bir manyak çıktınız siz anlamadım. Bayağıdır gelmiyor buralara sizin gibi delisi. Zaten kız da ayrı manyak çıktı. Bacak kadar kız, nezarette iki kadını dövmüş. He bu arada avukatınla iki adam gelmiş birazdan komiser çağırır, akıllı ol otur şurada.

Komiser, odasına giren avukat ve iki adamı buyur ettikten sonra durum ile ilgili bilgi vermeye başladı. İki kardeş duyduklarıyla önce şaşırsa da sonra Dağhan,

- Pardon siz Alphan ağabeyimi sapık gibi ve Duru'yu o yolun yolcusu olacak diye mi nitelendirdiniz? Bu ne densizlik?

- Beyefendi kızın yaşı küçük belli. Ağabeyiniz kızı kandırmış, kullanıyor. Yazık gecenin o vakti kızla arabada ekipler gelmese sonuç belli yani tövbe tövbe, diye başını cık cıklayarak iki yana sallayan adama Dağhan öldürecek gibi bakarak,

- Makamınıza saygı gösterdim. Efendi olm... derken avukat,

- Dağhan Bey izninizle. Bakın komiserim, Alphan Beyefendi holdingimizin Ceo'luğunu yapan saygın bir isim. Ayrıca Duru Hanım sandığınız gibi küçük birisi değil, evet sima olarak küçük gösterdiği doğrudur, lakin kendisi holdingimizde Denizhan Beyle beraber Halkla İlişkiler bölümünde görev yapıyor.

Komiser öğrendiği bilgilerle şaşırsa da,

- Siz ciddi misiniz avukat bey? Yani o kız öyle küçük gösterince biz sandık ki neyse boşverelim bunları. Lakin bu arabada gece vakti ne yaptıklarını açıklamıyor ki?

- Efendim izniniz olursa müvekkilim ve müstakbel nişanlısını buraya alıp bir açıklama isteyelim. Eminim her şeyin mantıklı bir açıklaması vardır. Biz kafamızda senaryolar kurmayalım.

Komiserin içine sinmese de avukatın nazik talebini geri çevirmemek için kapıda görevli polise seslenerek nezaretten Duru ve Alphan'ı getirmelerini istedi.

Aşağı inen polis memuru Alphan'ı ağız dalaşı içinde güçlükle getirdi odaya. Duru ortada yoktu. Komiser genç kızı göremeyince;

- Duru Hanım nerede? diye sordu.

DURU GÜNEŞDonde viven las historias. Descúbrelo ahora