DURU GÜNEŞ

SINAV

Alev, arkadaşının afalladığını görerek hemen duruma müdahale etme gereği duyup abartılı bir tavırla,

- Ah hoş geldiniiiizzz, buyurun lütfen kapıda kaldınız. Bu taraftan, bahçeye geçeceğiz, bu güzel havayı değerlendirelim istedik, diye konuşarak bahçeye yürüyen  Alev'in hemen arkasından gelen Duru yapmacık bir gülüşle, gözlerini pörtletmiş ortama hakimiyet kuran Alev'i izleyerek ilerlerken ayağı yerinden oynamış taşa takılınca yalpaladı.

Alphan, hemen yanında yürüyen siniri ve kendini sıktığı her halinden belli olan kızı izlerken bir anda kızın ayağının takılmasıyla düşmemesi için kolundan tuttu. Duru sert bir şekilde arkasındaki gövdeye çarptı. Olayın şokuyla,

- B‐beennn özür dilerim. Dikkat etmedim o çıkıntıyı görmedim, dediğinde Alphan kızın gözlerine bakarak,

- Önemli değil. Siz şu pek meşhur, adını sık sık duyduğum Duru Hanım olmalısınız?

- Evet, galiba rezilliğim size kadar ulaştı, dedi adamın ne tepki vereceğini bilmeden.

- Lütfen rezillik demeyelim. Aslında benim kardeşimin işgüzarlığı. Nasılsınız şimdi?, dedi kızı baştan ayağa süzerek.

Genç kız hakkında hep çok sert ve umursamaz gibi ifadeler duyduğu adamın ilgili tavrıyla afallarken,

- Teşekkürler iyiyim, dedi şaşkınlıkla.

Dağhan, karşısında konuşan ikiliye yaklaşarak,

- Demek tanıştınız. Duru Hanım, umarım bundan böyle olur olmadık ataklarınız başlamaz, dediğinde Duru içinde bir yerin çok acıdığını hissetti. Dağhan'ın az ilerisinde oturan Özden konuşmalara kulak misafiri olunca hışımla yerinden kalkıp genç adamın karşısına dikilerek,

- Bana bak, sen daha akıllanmadın mı? Özür dileyeceğin yerde...

- Lafımı bitirmedim daha bayan tokat, dedi Dağhan ters bir ifadeyle.

Merve;

- Canım sakin ol, lütfen. Misafirlerimize böyle mi davranıyoruz?

- Gerçekten mi Merve? Onlar kuzenin olabilir. O kız bizim kardeşimiz ama sanırım senin için pek önemli değilmiş, diyerek merdivenlerden içeriye yürüdü.

Alev sinirini en önemlisi kırgınlığını belli etmemeye çalışarak,

- Merveciğim sen kuzenlerinle bahçeye geç istersen. Bende bir Özden'e bakayım.

- Kasıt olmayan bir hareketi bu denli sorun etmemeli. Kimse olayların buraya varacağını bilemezdi. Bende onun kadar Duru'yu önemsiyorum sadece uzatmasını istemedim. Bazen çocuk gibi oluyorsunuz, diye söylenince Duru arkadaşına hayal kırıklığıyla baktı.

Dediği laftan dolayı pişman olan Merve'nin maalesef bunu düzeltme şansı yoktu. Alev hızla içeriye geçti. Denizhan, gözlerinin dolduğunu gördüğü genç kızın kolundan çekerek,

- Duru, gel hadi etrafı gezdir bana, dediğinde genç kız gözünden kaçan bir damlaya mani olamayarak baktı karşısındaki adama.

- Ortamı kurtardınız yine. Teşekkür ederim.

- Ağlama lütfen, Merve'yi biliyorsun; kendince idare etmeye çalıştı. Ancak daha da batırdı galiba, dedi yüzüne çok yakışan tebessümüyle.

- Biz birbirimizi idare ederken kırmazdık. Ne değişti bilemedim?

- Bazen insanlar arada kalınca yanlış kararlar verip, ağızlarından çıkana dikkat etmiyorlar. Hele de bu insan biraz Mervecikse.

- Galiba, dedi kız başını eğerken.