KIZ İSTEME

181 20 0
                                    


Merve eve geldiğinde merakla yüzüne bakan kızlara parmağındaki yüzüğü gösterdi. Hepsi nutku tutulmuş vaziyette önce genç kızın yüzüğüne sonra soru dolu bakışlarla gözlerine baktılar. Başlamadan evvel derin bir nefes alan genç kız, yüzünde oluşan tebessümle anlatmaya başladı.

- Biliyorum bana kızacaksınız ama önce size yıllardır kalbimi fethetmiş olan adamdan bahsetmeliyim. Serdar Soylu, dedi Özden'in gözlerine sıkıntıyla bakarak.

- Onu ilk tanıdığım gün Serdar benim kalbime mıh oldu. Ama kimselere diyemedim. Hukuk fakültesinde öğrenci bir kız ve koskoca bir holding patronu birlikte olamazdı bana göre, yanlıştı. Utandım duygularımdan. Yanında ne zaman bir kadın olsa yüreğim sıkışırdı 'Kim bu kadın?' diye. İtiraf ediyorum; bir ara Özden'den bile kıskandım. İlgisi var sandım ama o seni kardeşi gibi görüyordu. Bugüne dek, ne o bana ne de ben ona duygularımızı açmadık. Birden bu çiçekler filan heyecanlandırdı ama kim olduğunu tahmin bile edemedim. O randevuya giderken amacım karşıma çıkacak kişiye beni rahat bırakmasını söylemekti. Fakat ben aşık olduğum adamdan evlenme teklifi aldım. Kızlar çok mutl... Aaahhh! Ne oluyor be?

Merve duygusal bir havada kendini kaptırdığı konuşmasının sonuna gelmişken kafasına inen yastık darbesiyle dumura uğradı. Senem ellerini beline koymuş, çemkirmeye hazır mahalle kadını tavrıyla;

- Sen bizi salak mı sandın? Serdar'ı her gördüğünde gözlerinden çıkan kalpleri görmedik mi sanki?

Merve çekingen bir tonla;

- Yuh cidden mi? Gördünüz mü?, derken kollarını bağlamış karşısında bacak bacak üstüne atmış oturan ve ayaklarını sinirle sallayan; Özden, Duru ve Alev'e baktı.

Özden kollarını çözüp koltukta öne kayarak işaret parmağını kıza doğrulttu;

- Serdar Soylu bugün yanı başımda gideceğin restaurant için rezervasyon yaptırdı. Ve akşam senin Bay Gizemli tarafından o restauranta davet edildiğini öğrendiğimde şok oldum. Acaba mı dedim? Ve görüyorum ki doğru tahmin etmişim.

Alev her zamanki duygusallığıyla;

- Ne yani kızım evleniyor musun şimdi? diye sorduğunda Merve gülerek cevap verdi arkadaşına,

- Evleniyorum. Özden gelinliğimi şimdiden çizmeye başlasan iyi olur. Ve siz Alev Hanım evimin dekorasyonunda bana yardımcı olacaksınız.

Duru merakla arkadaşına bakarak;

- Merve'm, balım düğün ne zaman?

- Ay bilmem ki, konuşmadık ama çok uzamaz herhalde, altı ayı bulur yinede.

Bir Hafta Sonra

- Merve şu elbiseyle uğraşmasana! Kızım çekiştirip durma sağını solunu, diye cırlayan Özden'e ters ters bakan Merve,

- Ben burada heyecandan ölüyorum başlarım elbisesine. Elim ayağım buz kesti, zangır zangır titriyorum baksana.

Çalan kapıyla Merve panikleyerek 'geldiler' diye yerinde zıplarken annesi;

- Kızım kapıyı açsana ne tavşan gibi zıplıyorsun, koskoca avukat olacaksın, diye söylenirken Merve annesine gözlerini belerterek,

- Heyecan yaptım anne! Sanki her gün istemeye geliyorlar beni, diye söylenerek kapıya yürüdü.

Merve kapıyı yüzünde heyecanını gizleyemediği kibar bir tebessümle açtığında Serdar, annesi Şeyda Hanım ve babası Mehmet Bey duruyordu. Şeyda Hanım ve Mehmet Bey genç kızın onları içeri davet etmesiyle kapıdan girdiler. Merve, Serdar'ın kucağından çiçeği ve çikolatayı alarak;

DURU GÜNEŞWhere stories live. Discover now