15 | But the human goes. He loves it very much, but goes.

13.1K 1.4K 1.1K
                                    

Selam, nasıldınız?

(Şarkı adını yazmaya çok üşendim ama mutlaka dinleyin!)

Ben iyiyim sormanıza gerek yok fakat heyecanlıyımda. Neden çünküüüüğ yarın BTS comeback yapıyor bitch!

Çok çok gergin ve heyecanlıyım anlatamam stream için her şey hazır, sizde hazır olun!

Oy ve yorum istiyorum🥺

İyi Okumalar...

***


15 | Ama insan gider. Çok sevse de gider.

Önümde duran kum torbasına yumruklarımı sıralamaya başlamıştım. O sırada beni izleyen spor koçum, beni teşvik edecek sözler söylüyor. Hırslanmamı sağlıyordu. İki yıldır boks ile uğraşıyordum ve bu spor salonunda ki koçum, boksör olmam için diretiyordu. Gerçekten bu işte yetenekli olduğumu söylüyor ve denememi istiyordu.

Ama hayır.

Mimar olmak istiyordum.

Babalarımın, zamanında bana "Eğer mimar olursan, bizim için en iyi evi tasarlayacağına inanıyoruz." demesi beni derinden etkilemişti. Aslında beni mimar olmam için zorlamıyorlardı, sadece meslek seçmemde yardımcı oluyorlardı. O zamanlar, pek paramız yoktu ve hafif kırık dökük bir evde yaşıyorduk. Küçüktüm, beni evlat edinen iki insanın haklarını nasıl ödeyeceğimi düşünürdüm. Ama nafile, ben onların haklarını ölsem bile ödeyemezdim.

Spor koçum, kum torbasının arkasından tutmuş ve "Bugünlük yeter." demişti. Terden alnıma yapışan saçlarımı elimle çekmiş ve üzerimdeki askılı beyaz tişörtü çekiştirmiştim. Soyunma odasına gidip bir havlu almış, sonrasında kısa bir duş almıştım. Hava soğuktu ve terli bir şekilde dışarı çıkmam, hasta olmama neden olurdu. Zaten hassas bir yapım vardı, çabuk hasta olur, geç iyileşirdim.

Üzerimi giyinmiş, dolabımın kapağını kapatmıştım. Hemen arkadan beliren Taehyung'la irkilmiştim ama belli etmemiştim. "Konuşacağımızı sanıyordum. Okul çıkışı beklemeden gitmişsin." omuz silkmiş ve "Unutmuşum, üzgünüm." demiştim. Ona kızgın veya küs değildim. Kızı itmişti, karşılık vermemişti. Ben ona kırgındım.

Bana anlatmadığı için kırgındım.

"Eve gidiyorum." demiş ve ona bir kere bile bakmadan spor salonundan çıkmuştım. Yolda yürürken tekrar yanımda belirmiş ve kafasını yana eğerek bana bakmaya çalışmıştı. Kafamı ona çevirmiş ve karanlıkta bilr parlayan bal sarısı gözlerine bakmıştım. Gülümsemiş ve "Hey, neyin var?" demişti. Cevap vermemiş ve yürümeye devam etmiştim.

"Jeongguk, o kıza karşılık vermedim. Onu ittim, sende görmüşsün. Neden bana soğuksun?" demişti kolumdan tutmuş ve beni kendine çevirmişti. "Sorun ne söyle bana? O kızla mı alakalı, istersen o kızla konuş-" kızdan bahsedip durması beni deli ederken "Sorun kız değil!" demiştim sesim biraz yüksek çıkmıştı. Taehyung kaşlarını çatmıştı. Zihnimi okumaya çalıştığını biliyordum. Ona istediğini vermeyecektim.

"Düşüncelerini okumama engel olma! Sorun ne söyle bana!?" bu sefer o bana daha yüksek sesle konuştuğunda derince yutkunmuştum. "Sorun sensin!" diye bağırmıştım. Yoldan geçen bir kaç kişinin bakışları bize dönerken "Ne?" demişti. Sesi hafif hayal kırıklığı barındırıyordu.

Satan | TaekookWhere stories live. Discover now