3 | Dirty thoughts

27.1K 2.4K 4.7K
                                    

[Charlotte Cardin - Dirty dirty]

Bir önceki bölüm herkes Yoongi'nin sevgilisine Jimin demiş fakat birinci bölümü dikkatli okusaydınız, Jimin olmadığını anlardınız. Çünkü Jimin, Yugyeom'dan hoşlanıyordu. :")

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum, güzellerim... ^3^

İyi Okumalar...

3 | Kirli düşünceler

"Yoongi sevgilim, üstüne çok gidiyorsun. O daha çocuk, kavga ederek büyüyecek." Duyduğum sesle birlikte beynimden vurulmuşa döndüm. Gözlerim kocaman açılırken, yüzümde gözlerimin aksine mutlu bir gülümseme vardı.

"Jin Hyung!" diye bağırmış ve arkamda kalan bedene dönüp sıkı sıkı sarılmıştım. Jin Hyung'da aynı bana sıkı şekilde sarıldığında, yüzümdeki gülümseme gitmiyordu. "Naber, kurabiyem?" saçlarımı eliyle dağıttığı zaman sahte bir sinir takınmış ve saçlarımı düzeltirken "Yah, Hyunggg! Sana bunu yapma diye kaç kere diyeceğim!?" diye söylendiğim zaman enseme bir şaplak atmıştı.

"Sus bakıyım! Ben yaparım, karışma." dediğinde sinirli bakışlarımı atmıştım. Tabi çok geçmeden yüzümü tekrar bir gülümseme almıştı. "Londra'dan ne zaman döndün?" meraklı bakışlarımı Jin Hyung'a yönlerdiğimde "Akşam sizdeyim, miniğim. O zaman konuşuruz." demişti omzuma sıkıp.

"Bende geleceğim, kook." Jin Hyung cümlesini bitirdiği an, konuşan Yoongi Hyung'a doğru gözlerimi devirmiştim. Kafamı sallamış ve öğretmenler odasından çıkmıştım. Şimdiki dersimiz neydi, bilmiyordum. Dolabımın açıp, kapağında duran ders programımıza bakmıştım. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken hızla dolabı kapatmış ve müzik odasına doğru gitmiştim.

Kimya öğretmenimiz doğum yaptığı için gelmemişti ve bu yüzden dersimiz boştu, eh bu fırsatı kaçırmak olmazdı. Aralık kapıdan sınıfın boş olduğunu gördüğüm zaman gülümsemem büyümüş ve içeri girmiştim. Kapıyı açık unuttuğumu fark ettiğimde arkamı dönmüştüm. Gördüğüm kişiyle ve yaptığı şeyle gülüşüm sokarken, istemsizce yutkunmuştum.

Bayan Chung, geriye doğru adımlamış ve bana bakarak kapıyı kapatmıştı. Ardından elindeki anahtar ile kilitlemiş ve anahtarı elinde sallamıştı. Yüzünde sinsi bir gülümseme varken, kollarını göğsünde bağlamış ve kapıya daha çok yaslanmıştı. "Ihm, Bayan Chung. Ne yapıyorsunuz?" dediğimde daha çok gülümsemiş ve "Biraz fizik çalışalım istiyorum..." demişti kaşlarını kaldırıp indirirken.

"Beni çalıştırmaya ne dersin, hemde üzerimde, daha öğretici olmaz mı?" dediğinde ağzımdan bir "hah" nidası dökülmüştü. Bana bakıp hâlâ korkunç gülümsemesini atarken "Bayan Chung, saçmalıyorsunuz, verin şu anahtarı!" diyip bir adım attığım anında anahtarı içine atmıştı. Büyük ihtimalle göğüsünün oralara bir yere atmıştı. "Ups, elimden kaydı. Almaya ne dersin?" dediğinde dudağım hafif yana kıvrılmıştı.

"Seve seve."

Hızlı adımlarla müzik öğretmenime ilerlemiş ve onu kapıyla arama almıştım. Dudağını ısrırken kollarını göğsümde gezdirmiş, okşamıştı. Dudağıma doğru eğildiği zaman geri çekilmiştim. Gülüşü donuklaştığı zaman ellerimi beyaz tişörtünün eteklerine götürmüştüm. Yüzümde arsız bir gülümseme vardı.

Anında kollarını havaya kaldırıp çıkarmama yardım ettiğinde, kolayca çıkarmış ve kenara atmıştım. Ellerini siyah kot pantolonunun üzerinden kalçalarına getirdiğim zaman hızla kucağıma almıştım. Bacaklarını anında belime sarmış, kollarını boynuma dolamıştı. Ensemdeki saçları okşarken "Senin hakkında o kadar kirli düşüncelerim var ki... Bilsen benden nefret edersin." dediği zaman gülüşüm büyümüştü. Gözleri dudaklarıma kayıp gülüşümde takılı kalmıştı.

Satan | TaekookWhere stories live. Discover now