YB | 18 | Küçük Kıza Armağan

15.6K 1K 1.1K
                                    

Saçlarımda gezinen bir nefes... 

Neredeydim? 

Çenemin usul usul okşandığını hissediyordum. Yanağımda gezinen parmakların nasıl da yumuşak dokunuşlarda bulunduğunu, arada bir saçlarımı okşadığını... 

Gözlerimi ağır ağır araladığımda bir çift kara gözle göz göze geldim. Kalbim hızlandı aniden. Bugünlerde onunla uyanmaya alışmış olmam lazımdı halbuki, ancak ben hala heyecanlı hissediyordum. 

"Elmacık kemiklerinin yüzüne ne kadar yakıştığını biliyor muydun?" diye fısıldadı beklemediğim bir anda. 

Yutkundum. "Uyanır uyanmaz bunu mu düşündün?"

"Birçok şeyi düşüyorum, Eva," dedi gözlerimin içine bakarak. 

Mayışık bir halde sırtüstü döndüm ve gözlerimi ovuşturdum. Kendime gelmeye çalıştığım dakikalarda Alaz hala beni izliyordu. Kollarının arasındaydım ve bu bile bu sabaha ne kadar güzel uyandığımın kanıtıydı. 

"Kahvaltı hazır olmak üzere," dedi bana. 

"Kalkalım o zaman," dedim uyuşuk uyuşuk. Hiç kalkasım yoktu. 

"Kalkalım," dedi, ancak kalkmadı yataktan. Bana sarılmaya devam etti. 

Ben de itiraz etmedim. Ta ki, kapı tıklanana kadar. 

"Çocuklar!" diye bir ses duyuldu kapının ardından. "Kahvaltı hazır, sizi bekliyorum. Hemen kalktın bakayım!"

Gülümsedim. "Aslım Hanım da dakik anlaşılan."

"Sen bir de annemi gör," dedi Alaz, kollarını bedenimden çekerken. 

Yatakta oturur pozisyona geldim ve komodinin üzerindeki telefonu alarak saate baktım. Yedi buçuğa geliyordu. 

"Of-f!" dedi Ölü Kız, tabutundan doğrulurken. "Daha çok erken. Biraz daha uyuyalım."

"Erken kalkan yol alır," dedim alayla. 

"Anlamadım?" dedi Alaz. 

Rahat bir şekilde, "Sana demedim," dedim ve yataktan kalkıp dün gece çıkarttığım kıyafetlerimi giymeye başladım. 

Alaz'sa garip garip bana bakıyordu. Ancak sorgulama gereğinde bulunmadı. O da benim gibi deli bir kadının içinde yaşayan başka delilerin olduğunu tahmin ediyordur herhalde. 

"Hey!" dedi Ölü Kız somurtarak. "Ben deli değilim aptal!"

"Eminim öyledir," dedim içimden. 

Alaz'la birlikte odadan çıktığımızda muazzam bir kokuyla karşı karşıya gelmiştim. Evin için mis gibi börek kokuyordu. Aslım Hanım'ın eli sandığımdan daha lezzetli olmalıydı. 

Birlikte aşağı indik ve hazır olan kahvaltı masasına oturduk. Bir kuş sütü eksikti. 

Bizi mutfakta karşılayan Aslım Hanım, "Size harika bir sofra hazırladım valla," dedi. "Kimse tabağını bitirmeden sofradan kalkmayacak, ona göre."

"Hay hay," dedi Alaz, yemek masasını süzerken. 

Hep birlikte yemeğe başladık. 

"Aslım Hanım bir şey sorabilir miyim?" dedim böreğimden ısırmadan önce. 

Aslım Hanım kaşlarını çattı. ''Aslım hala hala...'' dedi bastırarak. ''Hanım kimmiş? Ya sadece Aslım de, ya hala de, ya en iyisi Aslım hala annem.'' 

Utançla tebessüm ettim. "Tamam Aslım... Hala. Ama böyle de garip oldu ya."

Alaz güldü. ''Takılma ufaklık, halamın iyi davrandığı nadir insanlardansın. Bence tepesine çık.'' 

Yara Bandı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now