KARDEŞTEN DE ÖTE

1.1K 61 32
                                    


Kızlar yine birlik olmuş sessizce aralarında konuşuyorlardı. Ne dediklerini bu mesafeden anlayamasam da arada bana çevrilen hinlik dolu gözlerinden ve fısıltıların arasında adımın kulağıma çalınmasıyla benimle ilgili bir durum olduğunu anladım. Biraz oyalanmaya çalışsam da daha fazla dayanamayarak kafamı dayadığım koltuktan kaldırıp;

- Ne söyleyecekseniz söyleyin artık fısıltılarınız göğe ulaştı, dedim.

Kızların endişeyle birbirlerine bakışlarından anlamıştım konu canımı sıkacaktı. Kıvırcığım her zaman ki gibi fazla dayanamayarak yanıma oturup hızla konuya giriş yaptı.

- Biz sana bir şey söylemek istiyoruz ama bak hemen öyle kestirip atmak,  celallenmek filan yok!, dedi.

Alev böyle dediyse kesin sinirleneceğim bir şey var ortada ya, haydi hayırlısı...

- Söyle, tamam sakinim Alev seni dinliyorum, dediğimde kıvırcığımın konuşmaktan çekindiğini anlayan Özden lafa gireceğini belli etmek için yerinde hafifçe kıpırdandıktan sonra boğazını temizleyerek ciddi bir tonda konuya giriş yaparak,

- Şimdi bebeğim tepki vermeden önce bizi bir dinle. Biliyorsun, Merve dayısının şirketinde hukuk bölümünde çalışmaya başladı. Ve geçen günde Halkla İlişkiler Reklam ve Pazarlama bölümü için eleman alınacağından bahsettiklerini duymuş. Sana sormadan bir şey yapmak istemeyince durumu bize anlattı.

Sıkıntıyla oflayıp gözlerimi devirdikten sonra derin bir nefesi içime çekip ciğerlerime bayram ettirerek,

- Merve, canım teşekkür ederim ama ben torpil ya da ayrıcalık gibi bir durum olsun istemiyorum. Kendi emeğimle başarmak istiyorum sana bunu söyledim. Hepsinin ötesinde yaşadıklarımdan sonra gerçekten patronuma ya da iş arkadaşlarıma güven duyabilmek istiyorum, dediğimde Merve kendini yanıma atarak kedi gibi,

- Bende torpil olsun demiyorum ki minnoşum. Ben hiç karışmayacağım vallahi billahi arkadaş olduğumuzun konusu olmayacak başvuruda. Bak söz veriyorum hemen kestirip atma. Sen başvurunu yap, bir de orada dene şansını, lütfen. Kim bilir bakarsın olur. Hem dayımın holdingi orası yengem önceden seni biliyor, tanıyor. Az çok neler yaşadın haberi var. Elbette yaşadığın olayı birebir anlatmadım. O yine de anlattığım kısmına bile çok sinirlendi. Dün konuştuğumuzda, 'Şansını denesin, eğer aradığımız kriterlere uygunsa olur, yoksa arkadaş torpili asla yapmam bilirsin. Sonra kırgınlık yaşama' dedi zaten. Gerçekten torpil filan yok anlayacağın. Hem sen de dayımı ve Ayla yengemi tanıyorsun. Denizhan ağabeyimi de mezuniyet törenimde görmüştün. Birde Dağhan ağabeyim var. O biraz kasıntı ve asabidir. Ah Alphan ağabeyimi es geçmeyeyim ama o yurtdışında ne zaman gelecek kimse bilmiyor. Ailenin asi ve sert çocuğu. Tüm manyaklığına rağmen Dağhan ağabeyim bile onun yanında ne yapacağını şaşırır. Kabul ettin değil mi?, dediğinde masum bakışlarına dayanamayarak kolumu omzuna attıktan sonra gözlerine baktım ve;

- Söz ver bakim, asla müdahale etmek yok. Tümüyle bir yabancı gibi şansımı deneyeceğim tamam mı?, dediğimde Merve sevinçle tamam anlamında başını sallarken kızlar çoktan hoplayıp, zıplıyorlardı. Biliyordum, onlarda benim için çabalıyorlardı. İnşallah bu sefer iş olayı hallolur da hepimiz rahat ederdik.

Sabah başucumda saçlarımın okşanmasıyla gözlerimi açtım, Alev her zamanki o muhteşem gülüşüyle;

- Bir iş görüşmesine gidecektin tatlım unuttun mu? Hadi kahvaltını yap, seni bir güzel hazırlayalım. Duru'mu kim işe almayacakmış görelim, dediğinde yüzüme yayılan buruk gülümsemeyle iyice gerindikten sonra yatakta doğrularak;

- İşe almaları dert değil be güzelim. Şerefsizlik yapmasınlar yeter, diyerek banyoya yöneldim.

Kızların hazırladığı özenli sofraya gözlerimden kalpler fışkırarak baktım. Öz'üm, kuzum benim sabahın bu saatinde en sevdiğim yumurtalı ekmekten yapmıştı. Hemen kahvaltıya başladık. Güle oynaya kahvaltımız bitince kızlara masadakileri toplamalarına yardım edecektim ki Özden,

DURU GÜNEŞWhere stories live. Discover now