1. Bölüm

24.3K 1.2K 451
                                    

Keyifli Okumalar...

Gözyaşları kuruduğunda acılar dilsizleşir (Tuğçe K.)

 Güneşin ışıkları siyah saçlarında, esmer teninde dans edercesine dolaşıyor ve kuzguni bir siyahlığa ev sahipliği yapan siyah tutamlarla adeta eğleniyordu. Durdu... Saatlerdir bir makine gibi çalışan vücudu durdu ve saçlarına ortaklık eden gözleri yavaşça mahallenin köşesine çevrildi. Bir süre sessizce aynı köşeye baktıktan sonra aklına bir şey takılmış olacak ki kaşları çatıldı ve işine geri döndü.

Nergis, tuttuğu nefesini yavaşça verirken göğsünün üzerindeki elini indirmeden bir süre daha sırtı duvara yaslı bir şekilde bekledi. Gitmeliydi ama her zaman aklından bir adım önde olan kalbi ona beklemesini söylüyordu. Nergis yanlış olduğunu bilmesine rağmen beklemeye devam etti. Sadece biraz daha kıpırdamadan beklemesi lazımdı sonra tekrar bakabilirdi. Eğer şimdi kafasını çıkarıp bakarsa Kurşun onu görürdü. Tanıyordu, Kurşun'u. Bir şey, en ufak bir şey dahi aklına takılsa defalarca kontrol ederdi.

Bileğindeki saate bakışlarını indirdiğinde saatin üçe gelmek üzere olduğunu gördü. Eve gitmesi gerekiyordu, ailesinden daha fazla kaçamazdı. Cebindeki telefonu titremeye başladığında telefonunu eline alarak ekrandaki numaraya kısa bir bakış atıp cevapladı.

"Nergis, neredesin sen?"

"Ne oldu?"

"Bence sen ne olduğunu biliyorsun. Hepimize yalan söyledin. Hadi ailenden saklama sebebini anlıyorum ama benden niye saklıyorsun?"

"Sen de gitmem gerektiğini söyleyecektin."

"Evet."

"İşte bu yüzden sana da söylemedim. Ben verdiğim karardan memnunum."

"Üniversite okumak istemiyor muydun?"

"İstiyorum, açıktan okuyacağım."

"İstediğin bölümü kazanmışsın."

"Evet ama başka bir şehirde. Başka bir şehre gidemem."

"Niye diye sormayacağım ama bu yaptığının doğru olduğunu düşünmüyorum."

"İnsanlar her zaman doğru olan şeyleri yapmıyor Sevda kuşum. Doğru ya da yanlış ben verdiğim karardan memnunum. Hem artık yapacak bir şey yok, kayıt zamanı geçti bile."

"Annen çok sinirlenmişti, gidip onunla konuşman gerekiyor."

"Konuşacağım."

"Neredesin şimdi?"

"Üst mahallede."

"Kurşunla mı birliktesin? Annen iyice sinirlenecek."

"Ben onunla birlikteyim de o pek benimle değil." Nergis, başını uzatarak çalışan Kurşun'a baktığında dudaklarına buruk bir tebessüm yerleşti. Haftalardır onu uzaktan izliyordu ama yanına bir türlü gidemiyordu. En son ki karşılaşmaları aklına geldi. Kurşun'un sessizce kabullenmesi... Omuzları büyük bir yükün altındaymışcasına çökerken sırtını duvardan ayırmadan yere çöktü.

"Sevda."

"Efendim?"

"Yanına gitsem mi? Haftalardır onunla konuşmuyorum, daha ne kadar buna dayanabilirim ki."

"Nergis, yapma."

"Sorun da bu. Hiçbir şey yapmıyorum ve kalbim her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Sanki içimde kocaman bir yük taşıyorum, nefes alırken bile bu yük canımı acıtıyor."

KURŞUNOnde histórias criam vida. Descubra agora