Hellooo!
Nasılsınız?
Uzun bir aradan sonra tekrar sizlerleyim... Buyrunuz efenim, buyrunuz!
Yorum gelmezse ponçik kalbim kırılır 😂💔
Keyifli okumalar! ❤️
Cihan'ın saçları arasında parmaklarımı gezdirirken bir yandan da düşünüyordum. Yanına bıraktığım test ile ara sıra bakışıyorduk. Ne tepki verecekti, tahmin bile edemiyordum.
Bir evlat istediğini biliyordum. Fakat şu an zamanı mıydı? Ondan pek emin değildim işte. Yüzünü buruşturarak kıpırdandı. Elimi çekerek onu izlerken tek gözünü açarak bana baktı. "Niye çektin? Devam et." diye mırıldandığında buruk bir şekilde gülümsedim.
Diğer gözünü de açarak bana bakarken kaşları çatıldı. "Ne bu hal?" dedi merakla. "Yoksa bir şey mi oldu?"
"Cihan..." sesim cılız çıkıyordu. Doğrularak oturur pozisyona geçtikten sonra elini çeneme yerleştirdi.
"Ne oluyor, Zümra?" diye sordu endişeyle.
"Sana bir şey söylemeliyim." Merakla gözlerime bakarken teste uzanıp elime aldım. Titrek bir nefes alarak ona doğru uzattığımda bakışları teste indi. Afallayarak elini çenemden çektikten sonra testi eline aldı.
"Bu? Şey bu... Test..." tekrar gözlerime baktığında alt dudağımı ısırarak yavaşça başımı salladım. Dudakları şaşkınlık içinde aralanırken tekrar teste baktı. "İki çizgi." diye fısıldadı. "İki çizgi... Zümra, iki çizgi var burda. İki tane..."
Heyecanla tekrar gözlerime baktığında gülümseyerek yüzünü okşadım. "Baba oluyorsun, Cihan Akınay." diye mırıldandım. "Ailemiz büyüyor."
Gülerek ayağa kalktı. "Baba oluyorum!" dedi elindeki testi sallarken. "Ben, baba oluyorum lan!"
Ayağa kalkarak, "Sakin ol, dikişlerin açılacak." diye uyardım onu.
Sözlerimi umursamayarak, "Başlarım kızım dikişine! Şu saatten sonra hiçbir kurşun öldüremez, beni!" dedi heyecanla. Kollarını belime sararak alnıma uzun bir öpücük bıraktı. "Baba oluyorum, baba!"
Gülerek, "Herkes uyuyor, sessiz ol!" desemde beni dinlemeden devam etti. Odanın kapısını açarak, "Uyanın lan, uyanın! Baba oluyorum ben, ne uyuyorsunuz!" diye bağırdığında dayamayıp haline gülmeye başladım. Onu böyle mutlu görmek beni düşündüğümden daha mutlu etmişti.
Dakikalar sonra herkes odada toplanmıştı. Deniz, bildiği için şu an mutluluğumuzu paylaşsada Ediz, Cansel ve Befa babaanne şaşkınlık içindeydi.
"Hayirdur, ne bu bağurtu?" diye sordu Befa babaanne.
Cihan, gülerek babaannesinin yanaklarını sıktı. "Baba olayrım Befa Sultan! Baba olayrım!" diye bağırıyordu. Cansel ve Ediz, şok içinde bana baktığında başımı salladım.
Cansel, gülerek ellerini çırptı. "Ya çok mutlu oldum!" diyerek mutluluğunu dile getirmeyi de ihmal etmemişti.
"Uy, siz evlenmedan..." Befa babaanne hala şoku atlatamamıştı. Ediz, sırıtarak Cihan'a yaklaştı. Omzuna yavaşça vurarak, "Hem vuruldun hem de on ikiden vurdun lan, helal olsun!" diyerek Cihan'la dalga geçti.
Cihan, heyecan içinde Ediz'e sarıldı. "Alayı gelse öldüremez oğlum artık beni!" diye de söyleniyordu.
Deniz, "E, bir nikah kıyarsınız artık." diyerek kolunu Cansel'in beline doladı. Befa babaanne garip garip bize bakıyordu.
YOU ARE READING
GECE MAVİSİ
Teen Fiction"Bana düşman mı olacaksın? Ol! Bugün seni öldürür, bir saat sonra adını unuturum! Yolda ayağıma takılan küçük çakıl taşından başka bir şey olamazsın sen!" Öyle sinirli konuşuyordu ki yer gök inliyordu öfkesinden ama karşısındaki kadın gram korkmamı...
