Cihan'ın attığı konuma geldiğimde şaşkınca etrafa baktım. Motorumdan indikten sonra kaskımı da çıkarak motoruna yaslanmış Cihan'ın yanına ilerledim. Bir yandan da etrafı izliyordum.
Küçük tribün bölümünde Cansel ve ikizler vardı. Cihan'ın yanına vardığımda onu inceledim. Beyaz bir motorcu kostümü giymişti. Esmer tenine beyaz gerçekten yakışmıştı.
"Burası da neresi oluyor?" diye sordum. Keyifle dudaklarını ıslattıktan sonra motorunun üzerindeki katlı kostümü alarak bana verdi.
"Üç tur olacak. Üçüncü turun sonunda galip gelen kazanan olacak. Pist kolay."
Ben, şaşkınca ona bakmayı sürdürürken, "Burası neresi dedim, Cihan?" dedim tekrar.
"Burası bir arkadaşıma ait. Acemi yarışçılar burda yarışıyorlar. Rica ettim, kabul etti."
Başımı iki yana sallarken güldüm. "Sen, delisin." dedim gülmeye devam ederken. Elimdeki tuluma baktığımda siyah, yanları kırmızı çizgili dar bir tulum olduğunu fark ettim. Bana ilerdeki kabinleri işaret ettiğinde oraya doğru ilerledim.
İçeriye girdikten sonra hızlıca üzerimi değiştirdim. Ne şanstır ki tulum tam üzerime oturmuştu. Önündeki fermuarı göğüslerime kadar çekip birazını açık bıraktığımda seksi bir dekolte bırakmıştım. Kendi kıyafetlerimi alarak kabinden çıktıktan sonra motorlarımızın çizgi üzerine getirikdiğini gördüm.
Deniz, elimdeki kıyafetleri alarak Cansel'in yanına döndü. Cihan, ıslık çalarak beni süzdükten sonra bakışları kalçama takıldı.
"Sanırım gerinde kalmaktan zevk alacağım." diyerek imada bulunduğunda gözlerimi kıstım.
"İğrençleşme."
Ediz, araya girerek, "Hadi" dedi. "Binin lan, bitsin de gidelim. Hava soğudu."
Ona gülerek kasklarımızı taktıktan sonra motorlarımıza bindik. Çalışır vaziyete getirip Ediz'in işaretini bekledik. Elindeki silahı gökyüzüne doğru kaldırarak ateşlediğinde ikimizde büyük hızla başlangıç noktasından ayrıldık.
Aynı hızda seyrederken Cihan, zaman zaman önüme geçiyordu ama bende yarışı kolay kolay bırakmaya niyetli değildim. Saniyeler içinde ilk tur bittiğinde öne geçen bendim.
Cihan zorlasa da motorumu geçeceği yöne yönlendirerek onu engelliyordum. Bu şekilde ikinci turu da bitirdik. Şimdiki turu kazanan bu yarışı da kazanacaktı.
Hırslanarak gaza yüklendiğimde Cihan'da beni tekrarladı. Yan yana devam ederken zamanla aramızdaki mesafe açılarak metreleri aldı. Ben, daha da hırslanarak gaza yüklendiğimde mesafe biraz daha açıldı. En sonunda bitiş çizgisini geçtiğimde motorumu büyük bir gürültüyle durdurdum.
Motorumdan indikten sonra Deniz'in ıslıklarını duymuştum. Ediz, bir karış açtığı ağzıyla bana bakarken Cansel alkışlıyordu. Kaskımı çıkarıp motorumun koluna astım.
Cihan, hızla yaklaşarak motorunu yakınımda durdurdu. Hızlı bir şekilde motordan indikten sonra kaskını çıkararak yere bıraktı. Gözlerindeki hayranlık ve tutkuyla beni etkisi altına alırken hızlı adımlarla bana doğru ilerlemeye başladı. Adımları sonunda dibimde bittiğinde beklemediğim bir anda ensemden tutarak beni kendine çekti ve dudaklarımızın birbirine kenetlenmesine sebep oldu.
Dudaklarımın üzerindeki her hareketi giderek sertleşirken belimden tutarak yavaşça kaldırıp motorumun üzerine oturttu. Islık sesleri duyuyordum ama şu an ilgi alanımın çok dışındaydılar.
Cihan'ın dudakları dudaklarımdan bir an olsun ayrılmazken bacaklarımın arasına yerleşerek bedenini bedenime yapıştırdı. Kalçalarımı sıkarak kendine bastırdığında dudaklarının üzerine inlediğimde hırıltılar çıkararak daha sert bir şekilde öpmeye başladı.
YOU ARE READING
GECE MAVİSİ
Teen Fiction"Bana düşman mı olacaksın? Ol! Bugün seni öldürür, bir saat sonra adını unuturum! Yolda ayağıma takılan küçük çakıl taşından başka bir şey olamazsın sen!" Öyle sinirli konuşuyordu ki yer gök inliyordu öfkesinden ama karşısındaki kadın gram korkmamı...
