GECE MAVİSİ▪️13

5.3K 313 54
                                    

Medyada Cihan bebeğim var! 🥰

Arkadaşlar, lütfen yorum yapmadan geçmeyin. Emeğimin karşılığını almak benimde hakkım değil mi?

▪️


Elif, eli ağzında beni soluksuz dinlemişti. Söylediklerim ona imkansız bir hikayenin imkansız satırları gibi geliyordu. Ancak öyle değildi. Babam öleli neredeyse bir ay olmuştu ve bir aydır aksiyon romanlarına konu olacak bir hayat geçiriyordum. Elimden, yüzümden yara bir türlü eksik olmuyordu haliyle.

"Yani; Cihan Bey, değil miymiş Veysel'i vuran?" dedi bir şeyleri netleştirmek ister gibi.

Omuzlarımı silkeledim. "Aykut'un yalan söylediği kesin bir şey. Annemin ölümü de babasının yaptıklarının sonucu olmuş. Yani; temiz bir dayak yiyecek benden."

Elif, başını iki yana salladı. "Hayır, hayır, hayır." dedi dehşetle. "Onlara bir daha bulaşma sakın. Kızım, sen nasıl hayat yaşıyorsun kaç zamandır? Korkmuyor musun hiç?"

Saçımı arkaya doğru atıp dudaklarımı büktüm. "Öyle alıştım ki bir günüm normal geçince falan tedirgin oluyorum artık." dedim alayla. "Zaten Aykut'la yüzleşmem gerek. Arayıp duruyor."

Elif, saçını kulağının arkasına ittikten sonra ellerimi tuttu. "Bak, Damla." dudaklarını ıslattıktan sonra tebessüm etti. "Ben, senden babanla yıllarını çaldım. Çok haklısın. Sizi ayırdım. Babanı o kadar çok seviyordum ki, senin onu benden uzaklaştıracağını düşündüm. Biliyorsun, benim çocuğum olmuyor. Bu yüzden baban benden uzaklaşır sandım. Ama öyle olmadı. O ikimizi de her şeye rağmen çok sevdi. Hata bendeydi. Eğer bana ikinci bir şans verirsen, senin yanında olurum. Ne olursa olsun arkanda dururum. Al eşyalarını gel, buraya yerleş. Koca evde tekim zaten. Laxmi'ye bile razıyım. Onu da getir.

Sesindeki yalvarır ton ve pişmanlığa tebessüm ederek karşılık verdim. "Laxmi, Cihan'da."

Gözlerini kırpıştırtı. "Nasıl Cihan'da? Cihan ne alaka? Hem ne demek bu? Şans verecek misin?"

Ellerimi çekip ayağa kalktıktan sonra gerinerek bedenimi esnettim. "Laxmi meselesi uzun. Onu da başka zaman anlatırım. Sana demiştim. Ben seni affettim. Sende affet kendini." Başını salladı. "Şimdi benim gitmem gerek. Çok gecikmem."

Tekrar başını salladığında kapıya ilerledim. Asılı ceketimi alıp üzerime giydikten sonra telefonu cebine koydum. Motorumun da anahtarını alarak evden ayrıldım.

Hava bugün sanki yaz mevsimindeymişiz gibi sıcacıktı. Saçlarımı ensemden gevşek bir şekilde topladım. Kaskımı kafama geçirdikten sonra motoruma bindim. Aykut'un evine doğru yola koyuldum.

Şimdi yüzleşme zamanıydı. Artık gözümü karartmıştım. Ne olursa olsun umurumda değildi. Hata yapan bedelini ödeyecekti. İnsanlar hatalarının bedelini ödemeden göçmemeliydi bu dünyadan. Bu kalana daha çok acı verirdi.

Aykut'un evinin sokağına girdikten sonra yavaşladım. Ağır ağır kapıya yaklaştığımda beni gören adamlar otomatik kapıyı açmak için düğmesine bastılar. Kapı açıldığında motorumu bahçeye sokarak dikkat çekecek şekilde motoru bağırttım.

Motorumu Aykut'un arabasının yanında durdurup üzerinden indikten sonra kaskımı çıkarıp üzerine bıraktım. Kapıya doğru ilerlerken kapı açılmıştı. Evin hizmetlisi kapıyı açtıktan sonra kenara çekildi.

"Aykut nerde?" dedim içeriye girerken.

"Lale Hanım ve Ersin Bey ile havuz başındalar efendim."

Başımı salladıktan sonra adımlarımı arka bahçeye yönlendirdim. Açık olan bahçe kapısına yaklaştığımda konuşmalarına şahit olmuştum. Durarak onları dinlemeye başladım.

GECE MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin