Mübarek bir zat, her cuma günü, cuma namazından sonra hatim duası
yapardı.Dua’sı bir veya bir buçuk saat kadar sürerdi.
Başta Peygamber
efendimiz Sallallahu ve Sellem olmak üzere,
bütün Ehl-i beytin ve
Eshab-ı kiramın,
Tabiin ve Tebe-i tabiinin,
Mezhep imamlarımızın,
İtikad imamlarımızın,
Bütün Silsile-i aliyye büyüklerinin,
Büyük âlim ve
Evliya zatların tek tek isimlerini zikrederdi.Ayrıca, o güne kadar vefat etmiş kendi talebelerinin, akraba
larının,arkadaşlarının da isimlerini de zikrederdi.
Bir gün talebelerin
den biri cesaret edip bu durumu mübarek zata sual eder:- Efendim,
“kâffe-i ehli imanın
ervahına” yani
“bütün iman ehlinin ruhlarına” desek,
bu sevabların
hepsi bütün Müslümanlara gider mi?
- Tabii gider.
- Peki efendim, tek tek isim saymanın
farkı nedir?
- Kardeşim, ismen sayıldığı zaman, o
hediye edilen hatim, Fatiha, dua ve tesbihler, yani her ne varsa, altın
tabaklar içerisinde vefat etmiş olan o zata verilirken,
bunu sana dünya
dan seni seven şu kişi gönderdi derler.“Kâffe-i ehli imanın ervahına”denilince, kim göndermişse onun ismi bildirilmez ama isim söylenirse, şuna gönderdim, buna gönderdim denirse, büyük bir zat ismen gönderilen bu sevabların kimden geldiğini bilirse, dikkatini çeker, o da ona dua eder.
Biz o büyük zata gönderirsek, O da
muhakkak bize dua ve şefaat eder.Elimizdeki fırsatı kaçırmamalı, vakit
müsaitse, hiç olmazsa birkaç büyüğe, ismen göndermeye çalışmalıdır....
YOU ARE READING
KISSADAN HİSSE 2
Short StoryKıssadan Hisse Kitabının devamıdır... Bazen enteresan bilgiler Değişik bilgiler İbretlik kıssalar *ALINTIDIR. İstifade etmek isteyen dilediği gibi istifade edebilir!