Onlar Benim Kardeşlerimdir

28 4 7
                                    

Resûlullah (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) ashabına bir defasında ;
-Mahlûkatlar içerisinde imanı en tuhaf ve şaşırtıcı kim olduğunu bilir misiniz? diye sormuştu.

Ashab:
-Meleklerin imanıdır, diye cevap verdiler.

Nebî (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) :
-Melekler nasıl iman etmesinler ki! Zira onlar Allah'ı bizzat görebilirler, diye karşılık verdi.

Ashab:
-Ey Allah'ın Resulü, o zaman peygamberlerdir, dediler.

Nebî (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ):
-Peygamberlerde değil; çünkü onlara Cebrail her zaman gelerek Allah'ın emirlerini indirir, dedi.

Ashab:
-Senin ashabındır, dediler.

Nebî (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ):
-Ashabım nasıl iman etmesin ki; zira onlar bana gelen mucizeleri görebiliyorlar ve ben de Allah'ın bana indirdiklerini onlara tebli ediyorum. Gerçek şudur ki, İnsanlardan en hayret edilecek imana sahip olanlar; benden sonra gelip beni görmedikleri hâlde bana iman edenler ve yine beni görmedikleri hâlde (sözlerimi) tasdik edenlerdir. İşte onlar benim kardeşlerimdir." buyurdular.

* * * *


Peygamberimizin (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) kardeşlerim dediği hadis-i şerif….

Peygamber Efendimiz (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) ashabıyla yaptığı bir kabristan ziyaretlerinde, kabirde yatanlara hitaben şöyle buyurdu:

Esselamü aleyküm ey müminler diyarının sakinleri, inşallah bir gün biz de size katılacağız.

Sonra da:

Kardeşlerimle görüşmeyi çok arzu ediyorum, onları çok özlüyorum, diye iç çekti.

Yanında oldukları halde Peygamber Efendimizin (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) böyle söylemesine bir anlam veremeyen sahâbe şaşkınlıkla,

— Ey Allah’ın Resulü, biz senin kardeşlerin değil miyiz, diye sordular.

Efendimiz(صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ):

Hayır, aksine siz benim ashabımsınız, dostlarımsınız. Kardeşlerimse benden sonra gelecekler, beni görmedikleri hâlde bana inanacaklar. Ümmetimden en çok sevdiğim topluluk, benden sonra gelip de ailesini ve malını feda etme pahasına beni görmeyi arzulayanlardır. Hepinizden önce Kevser Havuzu’nun başına varıp bekleyeceğim, buyurdu.

Bu Sefer ashap,
— Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksınız, ey Allah’ın Resulü, diye sordular.

Peygamber Efendimiz(صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ),
Bir adamın, alnı ve ayakları beyaz bir atı olduğunu düşünün. Adam atını, tamamı simsiyah bir at sürüsü içinde bulamaz mı? diye sordu.

Sahâbe:
— Evet, bulur, ey Allah’ın Resulü, dediler.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) şöyle buyurdu:

İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri, el ve ayakları parlıyor olarak gelecekler. Ben önceden gidip havuzumun başında ikram etmek için onları bekleyeceğim.

Buradan Asr-ı Saadet sonrası müminler müjde çiçekleri toplarlar. Umut ederler, Nebiler Serverine (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) kardeş olmak için. Uzaktan bizi özleyene “biz de seni özledik” derler, diyoruz değil mi??

Peygamber Efendimiz (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) bizler için kardeşim diyor. Bizler bunun farkında mıyız?

O’nun bu iltifatına mazhar olabilmek için ne yapıyoruz?

(ALINTIDIR)

KISSADAN HİSSE 2 Where stories live. Discover now