Challenge -Drarry

18

Draco geldikten sonraki ilk Hogsmeade gezisiydi. Karlar erimiş bahar gelmişti. Böylece Draco tekrar Wolhitelar tarafından saldırıya uğrama korkusu olmadan köye gidebilmişti. Harry ve o uzaktan uzağa birbirini takip ederken küçük arkadaş grupları kendi işlerini yapmak için dağılmıştı. Fırsattan istifade soluğu birbirlerinin yanında aldılar. Yakalanma riskini göze alamazlardı, bu nedenle kimsenin geçmediği bir ara sokağa sığındılar.

Bu arada Pansy ve Hermione kitapçıda elini aynı kitabın üstüne atmıştı. Okul kütüphanesinde bulunmayan karmaşık bir iksir kitabıydı. Ancak Profesör Snape ödevlerinde yararlanmaları için özellikle kitabın adını vermişti ki bu genellikle yapmadığı bir iyilikti. Aynı zamanda ikisininde kitaptan vazgeçemeyecek olmalarının ana nedeniydi. Zira kitap raftaki son kitaptı.

Kitabı kimin alacağına dair bir tartışma başlattılar. Bu tartışma kasaya kadar sürdü ve ikisi de aynı anda kitabın ücretini masata bıraktılar. Dükkan sahibi iç çekti. Her ikisininde koyduğu paranın yarısını aldı.

"Ben kitabın ücretini aldım. Şimdi sizde para üstünüzü alın ve kitabın kimin olduğuna dışarıda karar verin."

Kızlar birbirlerine ölümcül bakışlarını gönderirken kalan paralarını alıp dışarıya çıktılar. Her ikisi de parayı diğerine vermeye çalışıp kitabı almaya çalışıyordu. Bu şekilde nereye gittiklerine dikkat etmeden yürümeye devam ettiler. Kimsenin pek geçmediği bir sokağa adım attıklarında gördükleri manzarayla dona kaldılar. Harry ve Draco birbirlerine gülümseyip sohbet ediyordu. Kitap ellerinden kayıp yere düşerken aynı anda söylediler.

"Harry!"

"Draco!"

İki genç de irkilip onlara döndüler. "Siz burada ne arıyorsunuz?" diye şaşkınlıkla sordu Harry.

"Asıl siz burada, bu şekilde ne yapıyorsunuz?" diye sordu Hermione.

Harry bir elini ensesine götürüp sıvazlarken söyledi. "Sanırım sürprizimiz bozuldu Malfoy."

"Geceye kadar sabretseydiniz ya, size nasıl söyleyeceğimizi planlıyorduk." dedi Draco.

Pansy sordu. "Neyi?"

"Arkadaş olduğumuzu." dedi Harry. "Malfoy ve ben geçen yılın başından beri arkadaşız."

"Hadi canım oradan sende." dedi Pansy.

"Ciddi olamazsınız." dedi Hermione. "Bu... bu... bu... nasıl mümkün olur?"

Her ikisi de kendi arkadaşının duygularının farkındaydı. Onların duyguların farkında oldukları kadar diğerinin kendi arkadaşından nefret ettiğini sanıyorlardı.

Harry ve Draco aynı anda omuzlarını silkip "Oldu." dedi.

Pansy ilerleyip Draco'nun kolundan tuttu. Onu çekiştirirken "Granger kitap şimdilik sende kalsın. Şu anda büyük bir şok geçiriyorum ve Dracoyla konuşmamız kitaptan daha önemli."

Hermione onu başıyla onaylarken yerden kitabı almış ve Harry seslenmişti. "Harry, düş önüme konuşacaklarımız var."

Her ikisi de arkadaşlarıyla baş başa konuşmayı tercih etmişti.

**

Yolda Blaise ile karşılaşmışlar, Blaise ve Draco, Pansy tarafından Draco'nun odasına sürüklenmişti. "Tek kelime bile etme." demişti Draco'ya ve karşılaştığı manzarayı Blaise'ye anlatmıştı. Anlatmayı bitirdiğinde "Onunla arandaki ilişkiyi bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" diye soğukça sordu Blaise. "Potter hamile kaldığında mı?"

Draco gözlerini devirdi. "Öncelikle yanlış kelime seçimi. Bizim aramızda bir ilişki yok. Keşke olsa ama yok. Biz sadece arkadaşız."

"Peki." dedi Pansy. "Bize ne zaman bundan bahsetmeyi düşünüyordun?"