37. Bölüm

11 5 0
                                    

İkulzar ve Muurik şaşkın değildi; onlar bu duruma şahit olmuş olmalılardı. Ama nasıl? Ortada hiçbir şey yokken meyveler nasıl Lotuprana'nın ellerinde belirirdi? 
"Bu ölümsüzlük kadar imkansız olmalı diye düşünüyordum. Nasıl olur?" O sırada Lotuprana'nın yanına gidip meyveleri elime aldım. Ağaçtakilerden hiçbir farkı yoktu, belki daha canlı bile görünüyor olabilirlerdi. 
"Yiyebilirsin Doruk, her şey yolunda." Lotuprana az önce yaptığı, hayatım boyunca zihnimden çıkmayacak olan şeyle birlikte tam olarak vecit haline bürünmüştü ve enerjisi tüm Megfrela'ya Yılkapi gibi doğmuştu. Birkaç saniye sonra lila tonundaki meyveyi yemeye başladım. 
"Bu meyvelerin tadı öylesine muhteşem ki, ne diyeceğimi bilemiyorum!" Cümlemi kesip meyveleri müthiş bir hızla bitirdim. Lotuprana çok içten gülüyordu. Şaşkınlığımı biraz daha atmamı bekleyerek söze girdi:
"Doruk, şaşırmanı anlıyorum. Hayatında ilk kez bir şey gözünde bir anda belirdi. Sözlerinde tamamen haklıydın; gerçeklere çok daha hazırdın ve bunu bildiğim için deneyimleme zamanının geldiğini düşündüm. Biraz önce konuştuğumuz gibi, meyveler hep vardı. Onu görmemek, onun olmaması gerektiği anlamına gelmez. O, mutlak koşulsuz sevgiden geldi. Tıpkı düşüncelerini okuyabilmem gibi. Tıpkı aynı anda birden fazla yerde bulunabilmem gibi."
"Anlamadım?"
O sırada devasa evin içinden sesler geldiğini işittim. Ses gitgide yakınlaşıyordu. Çok kısa bir süre sonra ise bir siluet fark ettim; ışık böcekleri oradan uzakta olduğundan o kişiyi seçemiyordum. O, adımlarını bize doğru atmaya başladı. Yanımıza yavaş ve bir o kadar hafif adımlarla yaklaşıyordu. Üç saniyenin ardından çok garip bir şey yaşandı. Gördüğüm kişi Lotuprana'ya çok benziyordu. Kıyafetine kadar aynı görünüyordu. Birkaç adım daha yaklaştıktan sonra ona dikkatlice baktığımda ise az önceki şoktan çok daha ağır bir etkiyle karşı karşıya kaldım! O, Lotuprana'nın ta kendisiydi!

"İkizin bu, değil mi?" diyerek ses seviyemi istem dışı kontrol edemeden söze girdim. İki Lotuprana da birbirine gülümseyerek bakıyordu. 
"Evine hoş geldin Doruk." İkisi de bu cümleyi aynı anda kurdu ve birbirlerine yaklaşarak bir bütün oldular. Hayretler içerisinde onları izliyordum. İkulzar ve Muurik yine benim gibi şoka girmemesine rağmen, yaşanan bu olağanüstü olayı gözlerinden yaşlar süzülerek izliyorlardı. Herkes vecit halindeydi, ben ise bilinmeyenden doğan korkuyu iliklerimde hissediyordum.
"Biz asla birbirimizden üstün değiliz Doruk. Tüm bunları benim Megfrelalı bedenim yapmıyor. İçimdeki, hücrelerimin en derinindeki sonsuz, koşulsuz mutlak sevgi bunu gerçekleştiriyor. Ben yalnızca bu mutlak sevgi gücüne teslim oluyorum. Bu sevginin her şeyi nasıl mümkün kılabileceğini deneyimliyor ve bu fiziksel kata sunuyorum. Bu benim kişisel gücüm değil; bu, yaşamın kozmik dokunuşu. Keşfetmeye hazır olduğun yepyeni bir pencerenin önünde cıvıldayan kuşlar var. Pencereyi açmanı ve onlarla ilgilenmeni arzuluyorlar." O sırada Muurik'e yönelen Lotuprana, cümlesine devam etti:
"Sevgili Muurik'in seninle tanıştığında kurduğu cümleyi hatırlatmak istiyorum.
'Megfrela'nın bir bütün olduğunu keşfettin sanırım. İşte bu felsefe sayesinde yakın çevremizi de keşfetmeyi başardık. Yılkapi'den doğan her ışının ulaştığı sistemlerden aldığı bilgiler, gezegenimize gelen diğer ışınlar sayesinde bize aktarılıyor. Şanslıydık ki bunu algılayacak düzeye ulaştık, fakat mesafeler ilerledikçe ışınlardan gelen bilgileri keşfetmekte zorlandığımız için büyük problemler yaşıyoruz. Işınlar arasında bir bütünlük olmasına rağmen uzayın zifiri karanlığı buna engel oluyor olabilir.' 
Muurik'in çalışmaları içinde problemler olduğu görülebilir, fakat aslolan, onun kozmik keşif yapbozunun parçalarının eksik olmasından ibaret. Kendi parçalarını kendisinin eklediği bir süreçte ve bunu gerçekleştirdiğinde, gireceği yeni kapı ile mutlak gücü çok daha derinden keşfedebilecek. Yani senin seneler önce yaptığın tabirle Doruk, farkındalığın farkına varabilecek. İkulzar, Muurik ve tüm Megfrelalılar bunu birçok kez yaptı ve her biri farklı keşiflerde, tıpkı tüm yaşam gibi. Şimdi yaşanacak konuşmanın hepimiz için anahtarlar olacağını arzuluyorum." 

Muurik Lotuprana'nın elini tuttu ve onun alnını en naif şekilde öptü. Ardından birbirlerine sımsıkı sarıldılar. O an ikisinin de kalbinden çıkan inci beyazı ışık benim için bir illüzyon değildi; gözümü ovuşturduğumda dahi var olan o güçlü ışık ikisini de çepeçevre sardı. Bu uyum öylesine güçlüydü ki, birbirlerine duydukları koşulsuz sevginin yoğunluğuyla tamamen mest olmuştum. Bir süre sonra kollarını birbirlerinden nazikçe ayırdılar ve Muurik söze girdi:
"Yaşamın sonsuz ışığı altında hepimiz birbirimizle bir olduğumuzu deneyimlerken aldığım her nefes beni Lotuprana'nın bahsettiği kaynak güce doğru hızla götürüyor. Kendimi çok daha sükunet dolu hissediyorum; onun da belirttiği gibi tüm bilgileri keşfedecek algıda olduğumu görüyorum. Her şeyin yolunda olduğunu tüm doğanın çocuksu haykırışıyla işitiyorum. Bu muazzam bir duygu!" 
Muurik her şeyi öylesine ahenkle yorumlamıştı ki, yakınımdaki İkulzar'a sımsıkı sarılarak onunla sevincimizi paylaşmıştık. Bu sürede beynimde Lotuprana'nın tüm bilgilerinin şekillenmeye başladığını hissedebiliyordum. Her şey yolundaydı, zamanı gelince tezahür edecekti. Hayatımda yaşadığım en güzel sohbetin halen içindeydim ve bunun bilincinde olup anda kalmak, gerçekten daha gerçek olarak barındığım Megfrela'da çok daha uzun kalmamı sağlıyor olabilirdi. Her şey gerçekten yolundaydı. Ayrıca, Lotuprana'nın değindiği her konunun birbiriyle bağlantılı olduğunu, Muurik örneğinden yola çıkarak hepimizi çok daha etkileyeceğine emin olduğum bir konuya giriş yapacağını biliyordum. Lotuprana düşüncelerimi okurcasına tebessümle beni izleyerek başıyla onayladı ve söze girdi: 
"Başlangıcı ve sonu olmayan, çembersel bir iletişimin içinde olduğumuzu belirtmek isterim Doruk. Bir anda bambaşka bir örnekten söz ederken aslında o örneğin yepyeni bir konuyu doğurduğunu algılaman, sohbet ipinin ucunu sımsıkı tuttuğunu ve asla bırakmadığını gösteriyor. Bu takdire şayan, kendinle daima gurur duyman gerektiğini tekrarlamalıyım sanırım. 

Öncelikle bu fiziksel kat hakkında sohbet etmeye ne dersiniz? Mesela, her şeyin şimdiden ibaret olduğu hakkında..."
     


Kozmik (Kitap & Sesli Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin