(👣40💕) Aşk Lütfen Gel

En başından başla
                                    

Okul bahçesinin kapısından Fırat'ın girdiğini görünce yaslandığım yerden kalktım. Ardından Furkan ve Anıl da hararetli bir konuşmayla geliyordu. Sonra Emiray ve Berkay da görüş açıma girdi. Beni farketmeleri için onlara doğru birkaç adım attım. Onlara doğru yürürken sonunda görmek istediğim asıl kişiyi görmüştüm. Arkadan kızlarla beraber ilerliyorlardı. Onu görünce derin bir nefes aldım içime.

Üzerinde üniforması, başında siyah sade bir şal vardı. Kızlar konuşurken o durmuş okula bakmıştı. Gözleri binada geziyordu. Sonra bahçeye çevirdi bakışlarını. Hatırlamaya çalışıyor gibi bakıyordu heryere. Gözlerini kısıp bakmaya devam edince gülümsemiştim. Sonra gözlerini tamamıyla kapatmış oflamıştı. Hatırlamadığı içindi bu oflama... Gözlerini açınca bahçenin köşesine bakmıştı. O an bahçenin köşesindeki renkli çiçekleri gördüğü o an... Öyle bir gülümsemişti ki. Az önce kısık olan gözleri büyümüştü. Çiçekleri hala seviyordu. Aslında eskiden neyi seviyorsa şimdi hiçbiri değişmemişti. Yine çikolata delisiydi mesela. Emiray aynı olduğunu söylemişti. Değişen tek şey hiçbirşeyi hatırlamıyor olmasıydı.

" Beni de seviyordun Aysima, hatırlasan ya beni..."

İç çekip izlemeye devam ettim. Bahçedeki herşeye ilgiyle bakıyordu. Etrafa baktığı sırada gözleri değmişti gözlerime. Önce irkilmiş, şaşırmıştı. Anlam vermeye çalışan bir hali vardı. Bakışlarını çekmesini beklerken sadece bana bakıyordu. Normlade benimle göz göze geldiği an çevirirdi bakışlarını. Gözlerini benden kaçırdığı her anı hatırlayınca yüzümde bir gülümseme peydah olmuştu. Gülümseyişim Aysima'nın kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Dicle'ye birşey söylemişti. Ardından Dicle bana bakıp sonra Aysima'ya dönerek konuşmuştu. Aysima önüne dönüp yürümeye başlayınca bende Anıl ve Furkan'ın konuştuklarını duymaya başladım. Bahçenin ortasında durmuş konuşuyorlardı. Yanlarına yürüdüm.

O sırada zil çalmış, onlarda hareketlenmişti.
Birlikte okula girmiştik. Aysima ve kızlar önden ilerliyorlardı. Her gelen geçen Aysima'ya geçmiş olsun diliyordu. Bunlara erkeklerin de dahil olması beni fazlasıyla rahatsız ederken içimden söyleniyordum.

Dicle Aysima'nın kolundan tutup merdivenleri çıkmaya başladı. Aynı şekilde merdivenleri çıkmış sınıf kapısına doğru ilerliyorduk.

Sınıfa girince devam eden geçmiş olsun dilekleriyle sakin kalmaya çalışıp yerime geçtim.

Yiğit denen çocuktan hoşlanmadığım için özellikle ona dikmişti mi gözlerimi. Sürekli başkan, başkan diyerek dolanıyordu sevdiğimin peşinde. Buna bu sınıfa geldiğim ilk andan beri şahit oluyordum. Ve sakin kalmaya çalışıyordum. Yapamadığı soruları Aysima'ya sorması, sürekli bir sohbet etmeye çalışması sinirlerimi bozuyordu. Çoğu zaman engel oluyor olsamda bozuyordu işte.

Şimdi de Aysima'yla konuşuyor olması çenemin kasılmasına sebep olmuştu.

-Abi dikme şu çocuğa gözlerini. Gereksiz kıskançlık yapıyorsun. Yiğit düşündüğün anlamda konuşmuyor Aysima'yla, daha kaç kere söyleyeceğim?

Nefesimi dışarı verip Fırat'a döndüm. Evet bir çoğu kez söylüyordu bunu ve bu beni çileden çıkarıyordu. Ne demek gereksiz kıskançlık?

Elimi Fırat'ın omuzuna koyup iki kez vurarak konuştum :
- Sen birini sevince konuşalım biz bunları olur mu? O zaman göreceğim ben seni.

-Tövbe de lan! Aşık olmak için daha çok gencim!
Fırat'ın saçma çıkışıyla Emiray ensesine vurup konuştu :

KUŞKU VE TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin