~31 | 2~

840 68 4
                                    

  Prens Theo başyardımcısı Daniel ve birkaç adam alarak yola çıktı. Geldikleri yer Elisanın eski eviydi. Yangından sonra satmadıkları için bir kısmı yanmış ev öylece boş bir şekilde duruyordu. Prens eve ilerledi. Kapıdaki kilidi görünce durdu.  Önce kilidi inceledi. Sonra büyü kullanarak kilidi kırdı. Prens çok fazla büyü bilmiyordu. Bu bildiği büyülerden biriydi.

İçeri ilerlediklerinde hala o yanık kokusunu alabiliyorlardı. Yıllar geçse dahi o koku bu duvarlardan ayrılmamıştı. Duvarlar yanmaktan ve kullanılmadığı için oluşan rutubetten dolayı kararmıştı. Prens yangının başladığı noktayı araştırmaya başladı. Biraz ilerledi. Mantıksal olarak mutfağa
Ve şöminelerin etrafına baktı. Birden kendisine seslenildiğini duyunca durdu.

"Efendim, yangın buradan başlamış sanırım" dedi Daniel. Theo sesin geldiği yöne ilerledi. İkinci kata çıktı. Etrafına bakınarak ilerledi. Sonra Danielin işaret ettiği yönde tuhaf bir şey fark etti. Demir paradan biraz büyük olan yuvarlak bir şeydi. Üzerine bir desen çizilmişti. Prens dikkatlice inceleyince bunun kraliyet çalışanlarına verilen rozet olduğunu anladı. Ama Elisanın ailesinde sarayda çalışan kimse yoktu. Bunun bir ipucu olduğunu anlayan Theo elindekini Daniel'e gösterdi.

"Daniel. Bunun hakkında bir fikrin var mı?"

"Hmm... Evet! Bu 1-2 yıl önceki kullanılan saraya giriş rozeti. Saray çalışanları dışarı çıktığında geri girmek için bunu kullanırlardı. Ama kralımız bunları kullanımdan kaldırdı ve yenisini çıkardı."

"Bunun kime ait olduğunu biliyor musun?"

"Hayır, efendim"

"O zaman öğren" dedi ve Daniele rozeti verdi. Bu yerden sıkılan prens geri kalan araştırmayı askerlerine devretti ve dışarı çıktı. Yanına aldığı bir iki askerle birlikte sarayın yolunu tuttu.

XxXxXxXxXxXxXxXxXxXxXxXx

Elisa odasına giderken bir hizmetçi tarafından durduruldu. Elisa ne yaptığını anlamaya çalışırken kız konuştu.

"Efendim, kraliçemiz sizi çağırıyor"

"Tamam, geliyorum" dedi ve hizmetçiyi takip etti. Gittikleri yol kraliçenin odasına gitmiyordu. Elisa şüphelendi. Ama belli etmeden yola devam etti. Farklı bir odaya gelmişlerdi. Elisa kapıyı tıklattı ve içeri girdi. İçeride kraliçenin olduğunu görünce biraz rahatladı.

"Beni çağırmışsınız kraliçem"

"Evet, prenses. Karşındaki şu kızları görüyor musun?"

"Evet kraliçem"

"Bu kızların yarısı senin hizmetinde" dedi ve kraliçenin belirlemiş olduğu 15-20 kadar kız Elisanın önüne gelip eğildi.

"Hizmetinizdeyiz prensesim!" Dediler. Elisa gördüğü manzaraya karşı gülümsedi. Babasıyla yaşadığı evden ve eski evlerinin yakınlarında oturan 20-25 kıza mektup yazmıştı. Bu kızların 6 tanesi hizmetine girmeyi başarmıştı. Kalan 2 tanesi başka yerde çalışacaktı. Bu Elisanın işine gelmişti. Başka yerlerde çalışan insanları kendine çalışması için ikna etmesi gerekmeyecekti. Memnuniyetle Kraliçeye gülümsedi.

"Teşekkür ederim kraliçem"

"Önemli değil, eğer sorun yoksa gidebilirsin" dedi. Elisa kraliçenin önünde eğilip dışarı çıktı. Odasına hızlıca ilerledi. Prens Markın sorununu çözmesi için bir mektup yazması gerekiyordu. Hemen yazı masasına oturdu ve fırçasını mürekkebe bandı. Hızlıca bir mektup yazdı. Mektubu kuruyunca hemen kapattı. Ve kapıya ilerledi. Kapı aniden açılınca Elisa şaşırdı ve mektubu arkasına sakladı. Ama nafileydi. Çünkü karşısındaki kişi Theoydu. Elisanın bir şeyler yaptığını anlaması uzun sürmedi. Sakin bir tavırla elini açtı ve istedi. Çünkü kızın kendisine karşı gelecek biri olmadığını biliyordu.

"Elindeki neyse hemen bana ver"

OyuncakçıWhere stories live. Discover now