~28 | 2~

992 84 12
                                    

Elisa önce prenslerle konuşarak değil, prenseslerle konuşarak başlamaya karar verdi. Prenses Lydianın odasına gitti. Koridorda onu görünce hemen yanına gitti.

"Prenses Lydia!"

"Prenses Elisa?"

"Nasılsınız dünden beri?"

"İyiyim de ne bu telaş?"

"Size yetişmek için biraz koşmuş olabilirim"

"Çok garipsiniz... Ama bu hoşuma gitti" dedi ve birlikte çay içmeye gittiler. Prensler ve prensesler hakkında bilgi alan Elisa düşünmeye başladı. Prens Viktor nişanlıymış ve yakında evlenecekmiş. Prensin en büyük hayali kıtaların hepsini ele geçirmekmiş. İmkansız bir hayal olduğunu düşündü Elisa. Prens Theodorun hayali ise karısıyla mutlu bir hayat sürmekmiş. Bu da Elisanın düşüncesine göre bencil bir hayaldi. Prens Louis ise kral olmayı düşünmüyordu. Lydianın anlattığını göre Louis aslında birine aşık olmuş ama o kişiyle nedenini bilmediği bir şekilde evlenmemişler. Louis ise annesinin istediği bir kızla evlenmiş. Elisa bu prensin kral olmak istemediğini duyunca seçeneklerden hemen eledi. Prens Mark ise ülkeyi zenginleştirmek istiyordu. Elisaya göre en mantıklı olan buydu. Hem halk hem de ülke giderlerini düşününce Markın hayali ülkenin iyiliği içindi. Elisa Prens Mark ile konuşacaktı. Eğer düşündüğü gibi biriyse taht için onu destekleyecekti.

Elisa Prenses Lydia ile biraz da havadan sudan bahsetti ve odadan ayrıldı. Odasına doğru ilerlerken biri tarafından kolu tutulup çevrildi. Kendisine dokunan kişiyi görünce kaşları çattı. Bu prens Louis'di. Kendisine kocasınından başka bir erkeğin dokunmasından rahatsız olan Elisa kızdı.

"Lütfen elinizi üzerimden çekin!"

"Özür dilerim. Ben sizinle konuşmak istiyordum ve bir an sizi görünce şaşırdım."

"Önemli değil. Ne istemiştiniz?"

"Ben size bir şey söyleyecektim."

"Evet, dinliyorum"

"Kız kardeşinizin öldüğü o yangın sizce tesadüf müydü?"

"Ne demek bu?"

"Bu yangını birinin bilerek yaptırdığından şüpheleniyorum"

"Peki bu yangın sizi neden ilgilendiriyor?"

"Çünkü sevdiğim insanı orada kaybettim... Biliyorum kız kardeşiniz evli bir kadındı. Ama inanın bana ben ona aşık olduğum zaman evli olduğunu bilmiyordum. Onu prenses Lydiayı ziyaret ederken görüyordum. Yakın arkadaşlardı. Arada onu görüyordum ve konuşuyorduk. Sonra onu görmek bana mutluluk vermeye başladı. Her gün onu görmek için can atıyordum. Bir gün ona açıldım ama evli olduğunu öğrendim. Üzüldüm ama eğer isterse sarayda onu her zaman bekleyeceğimi söyledim. Bu olaydan bir süre sonra o ö... öldü..." dedi. Elisa bi an donakaldı. Yani prensin aşık olduğu kişi ablası mıydı? Peki o zaman katili kimdi?

"Peki sizce kim yaptı?"

"Bilmiyorum. Ama kraliçenin bir parmağı olabilir. O kendisi yaptırmaz. Bir başkasına söyler. Söylediği kişi kendi adamlarına yaptırır. Bu konuyu ben araştırıcaktım. Ama akrabası ya da arkadaşı olmadığım için benim araştırmam tuhaf olurdu. Bu yüzden size söyledim. Lütfen bu konuyu çözüme kavuşturun! Size bu konuda elimden geldiği kadar yardım ederim" dedi. Elisa ablasının dikkatsizlik sonucu hayatını kaybettiğini düşündü. Ama aslında bir katili varmış. Saray konularını bir süre kenara bırakacak ve aile fertlerini öldüren bu katili bulup bedelini ödetecekti.

"Evet Prens Louis! Hemen araştıracağım" dedi. Sonra hemen odasına gitti. Şimdi ne yapacağını düşünürken arkasında birini hissetti. Hamle bile yapamadan arkasındaki kişi boğazına bıçağı dayamıştı bile. Arkasındaki kişi fısıldayarak konuştu.

"Birinin sana dokunmasına nasıl izin verirsin?"

OyuncakçıWhere stories live. Discover now