~5 | 1~

1.6K 106 23
                                    

Elisa acılar içinde bağırmıştı. Bıçak sağ omuzuna saplanmıştı. Hemen elini oraya götürdü. Kanlar içinde kalan omuzundan bıçağı çıkarmayı düşündü ama bu kanının daha fazla akmasına neden olabilir diye ellemedi. Sadece eliyle basınç uyguladı. Bu canını daha çok yaksa da kan akışını yavaşlatması gerekiyordu. Kızlar dadıların yardımıyla yerlerini değiştirdi. Elisaya birlikte üç kız yaralanmıştı. Birinin omuzu sıyrılmış, diğerinin ise kulağı kesilmişti. Hepsi acı içinde dayanmaya çalıştılar.

Bu durum Oyuncakçının hoşuna gitmişti. Kan görmekten ve insanların zarar görmesinden hoşlanıyordu. Kızların yerlerine geçmesinin hemen ardından işareti verdi.

Elisa sağ omuzundan yara aldığı için sol eliyle atacaktı. Normal koşullarda bıçak fırlatması zor olduğu halde şimdi gözleri bağlı, sol elle ve eli kanlı bir şekilde atacaktı. Elisa odaklanmıyordu. Gerçi odaklanacağı bir şeyi de göremiyordu. Kolunun ağrısını unutmaya çalışarak elleri titreyerek bıçağı atacağı konuma getirip fırlattı. Yine bağırma sesleri yükselmişti. Elisa karşısındaki kızı öldürdüğünü düşünüp panikledi. O bir katil miydi? Hayır yukarıya attığını düşünüyordu. İsabet ettiremedi mi yoksa? Peki Oyuncakçı isabet ettiremeyenlere ne yapacaktı? Öldürmek? Hemen yapmazdı değil mi? Belki farklı bir oyun hazırlardı?

Elisa yanındaki dadının çekiştirmesiyle kendine geldi. Kolundaki bıçak yeterince canını acıtmıyormuş gibi bir de kadın onu çekiştirerek bıçağı milimlikte olsa oynatıyordu. Elisa bağırmamaya çalışarak, dudaklarının iyice bastırarak yürümeye başladı. Kolunu sıkıca tuttu ve yerine oturdu. Diğer kızlarda sırayla yerlerine geçtiler. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi uzun bir sessizlik kapladı hey yeri. Sadece çığlıklar ve ayak sesleri geliyordu kulaklarına. Kimsenin ölmemesini umarak bekledi Elisa. Çaresizce bekledi. Ama bir ses yükseldi karşıdan. Bu bir isyan sesiydi. Elisa da isyan etmek istedi. Ama hem yaralıydı hem de karşısındaki adam büyücüydü. Bu yüzden Elisa sadece dinlemekle yetindi.

"SENİN BU SAÇMA OYUNLARINI OYNAMAK ZORUNDA DEĞİLİZ!" Dedi ve gözündeki bağı çıkardı. Sonra bıçağını adama fırlattı. Adam sakindi. Gelen bıçağı iki parmağıyla yakaladı. Adamın gardiyanları koşarak içeri girdi ve kızı yakaladılar. Kız yine bağırmaya başladı.

"SENİN OYUNLARINI OYNAYACAĞIMA ÖLÜRÜM DAHA İYİ!!!" Dedi ve ağlamaya başladı. Adam ise kahkahalarla gülmeye başladı.

"İsyan demek ha? Bunu bekliyordum zaten. Demek oyunlarımı sevmiyorsun. Ne kadar üzücü(!) Ben de oyunbozanlardan hiç hoşlanmam!" Dedi ve elindeki bıçağı ona fırlattı. Kızın tam alnına gelmişti. Oyuncakçı mutluydu. Ne de olsa kan görmek hoşuna gidiyordu.

"Tüh! Iskaladım. Halbuki elmayı vuracaktım. Neyse kalanlar devam etsin! Sizde şunu götürün" dedi ve tahtına yayıldı. Elisa duyduklarından isyan eden kızın öldürüldüğünü anladı. Onun için üzülse de yapabileceği bir şey yoktu.

Sonunda kızların gözü açıldı ve kızlar gördükleri manzarayla şoke oldular. Yer kıpkırmızıydı. 2 kızın cesedi vardı.biri başından diğeri kalbinden vurulmuşlardı. Sonra kızlar birbirlerinin durumunu fark ettiler. Birinin gözü, bazılarının kolu, kulağı ya da sadece saçında kesik vardı. İlk 10 kız haricinde 1 kız hiç yara almadan çıkmıştı. Bu kız Elisanın karşısında takım arkadaşıydı. Ona zarar vermediği için mutlu olmuştu. Daha sonra Oyuncakçı söze başladı ve herkes ona döndü.

"Evet leydiler! Şu an 30 kişisiniz. Ama aranızda en az bir takım üyesi elmaya vurmayan kızlar var. 27 ve 42 numara elendiniz. Sizinle burada olmak güzeldi!" Dedi ve kafalarına bıçak fırlattı. Kızlar aniden gelişen bu olayla yine çığlık çığlığa kaldılar.

"Kulağımın zarı patlıycak ama bu ne gürültü? Şurada eğleniyorum bozmayın!" Dedi gülmeye başladı. Kızların susmadığını görünce ciddileşti.

"Kesin zırlamayı! Ağlamak için çok erken. Oyunlar yeni başladı!"

OyuncakçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin