31. BÖLÜM

5.2K 262 108
                                    

MEDYA: Kerem

😍😍

Sevilmek kimin hakkıydı biliyor musun?
-Leyla'sına mektubu ulaşsın diye 25 kuruşluk posta pulu için hamallık yapan Ahmet Arif'in.

🌸🌸🌸🌸🌸

Genç kızın adamları Yiğit ve Elif'i götürdüler. Hâlâ da bağırıyorlardı. Ama boşunaydı tabi. Çünkü onları asla bırakmayacaktı İntikam Meleği. Ölümleri onun elinden olacaktı. Bir de şu Bulut'u da bulsalardı çok iyi olacaktı. Ama o da olacaktı çok yakında elbet. Hangi deliğe girdiyse, onu oradan çıkartmasını bilirlerdi elbet onlar.

Genç kız onların arkasından bakmayı bırakıp sevdiklerine çevirdi başını. Ve orada kalan diğer adamlarından da onları çözmelerini istedi. İlk çözülen Arel oldu. Ayağa kalkıp bir süre sadece yüzüne baktı ablasının. Ama daha sonra da;

"Ablaa." diyerek ona sarılması bir oldu. Çözülen herkes tek tek gelip genç kıza sarıldı. Yağmur daha uzun süre sarılmıştı kuzenine. Hepsi de çok özlemişti Adel'i. Hepsi de. En son Kerem kaldı. Adel ona bakıyordu, o Adel'e bakıyordu. Genç adam ne yapacağını bilemiyor gibiydi. Ama birden genç kıza sarılmasıyla birlikte Adel afalladı.

Kerem'de çok özlemişti tabiki sevdiği kadını. Bir daha onu bırakmayacaktı. Bırakamazdı. Ona bağlanmıştı çünkü. Artık Adel'siz yaşayamazdı. O'nsuz nefes bile alamayacağını hissetmişti zaten aylardır. Kerem, sevdiği kadının kokusunu doya doya içine çekti. Kokusu hâlâ aynıydı. Değişmemişti. Vanilya kokusunu sevmeyen biri, sevdiğinin kokusu sayesinde vanilyayı sevebilir miydi? Eğer genç kızı seviyorsa, onun kokusunu da, herşeyini de seviyorsa, bu mümkün olabilirdi elbet. Çünkü genç adam, Adel'i çok seviyordu. Kimsenin tahmin bile edemeyeceği kadar çok hem de.

Adel Melek'te yavaşça kollarını kaldırdı ve genç adamın beline doladı. Kerem çok sıkı sarılmıştı sevdiğine. Adel'de, onun kendisine sarılmasıyla birlikte heyecanlanmıştı? Neden böyle olmuştu ki şimdi? İkisi arkadaş değil miydi? Bu yüzden heyecanlanmaması gerekiyordu. Heyecanlanması, vücudunun karıncalanması ne kadar normaldi? Halbuki arkadaş bile sayılmazlardı ki.

Çünkü Kerem, intikam için genç kıza yaklaşmıştı zamanında. Şimdi de öyle olmayacağı ne malum? Ya sırf intikam için burada, onların arasındaysa. Adel bunları düşünmeden edemiyordu. Ama, içten içe de böyle bir şeyin olmasını istemiyordu işte.

Diğerleri de tebessümle izliyorlardı ikisini. Ama çok merak ediyorlardı. Nasıl olur da, Adel yaşardı. Bunun cevabını almak istiyorlardı. Fakat genç kız anlatacaktı zaten herşeyi. Uzun, gerçekten uzun bir süre sonra sonunda ayrılabilmişti Kerem ondan.

Adel, ona gülümsemeye başlayınca Kerem'in içi ısınmıştı. Onun gülümsemesini bile çok özlemişti. Daha sonra da genç kız, kendisine tek sarılmayan kişiye bakmaya başladı. Ceren'e. Bir tek, o sarılmamıştı Adel'e. Ama Ceren, onun yüzüne bile bakamıyordu ki, nasıl sarılsın?

ADEL MELEK'TEN DEVAM

"Ceren, sen özlemedin mi beni?" diye sorduğumda, hâlâ bana bakmıyordu. Nedenini de anlıyorum ama hiç bir şey onun yüzünden olmadı kiii.

"Ceren yüzüme bakar mısın lütfen?"

Başını olumsuzca iki yana sallayarak;

"Bakamam." diyip hızlı bir şekilde merdivenlere doğru ilerlemesi bir oldu. Onun arkasından koşup, merdivenlere ulaşmadan yakalayıp kendime doğru çevirdim.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now