17. BÖLÜM

6.8K 317 174
                                    

MEDYA: Çakal

😍😍😍😍😍😍

Kuşkusuz en büyük ön yargı, etrafımızdaki herkesi insan sanmamızdır.

🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

Göz ucuyla Bulut'a baktığımda bana üzgün gözlerle bakıyordu. Sanırım Rüzgar'ın boynuna atlayacağımı falan sandı. Daha sonra da Rüzgar'a nefretle bakmaya başladı. Ama ben eski donuk, soğuk ve sert halime geri döndüm. Ve Rüzgar'a tek kaşımı kaldırarak baktım. Ardından omuz silkip, "yani?" dedim sorarcasına.

Benim cevabıma şaşırmış gibiydi. Şaşkınlıkla bakıyordu bana şu an. Tekrar göz ucuyla Bulut'a baktım. Bu sefer de bana gülümseyerek bakıyordu. Mutlu olmuş gibi. Ama Rüzgar gittikçe sinirlenmeye başlamıştı.

"O ne demek lan! Ne çabuk unuttun beni, ha! Ben seni her halinle sevdim lan! Her yerde seni aradım!!" diye bağırarak konuştu. Grubunda ki Yiğit ve Selen'de şaşırmış gibilerdi. Sanırım bilmiyorlardı. Umursamadım. Rüzgar benim konuşmama fırsat vermeden kendisi konuştu yine.

"Üstelik şu an ki sevgilin de, bizi ayıran piç."

Bulut'a piç mi dedi o!!! İşte bunu söylemeyecekti. Sanki ben neyin doğru olduğunu bilmiyorum. Bulut tam harekete geçecekken ondan önce ben davrandım.

"Doğru konuş onun hakkındaa!" diye adeta kükreyince bana yine şaşkınlıkla bakmaya başladı o ve arkadaşları. Daha sonra işaret parmağımı sallayarak konuşma devam ettim.

"O senin gibi değil, anladın mı! Değil!"

Ardından alaycı bir sesle devam ettim.

"Her yerde beni aramışmış. Sen beni salak mı sandın ha! Eskisi gibi yine beni kandırmana izin vereceğimi mi sandın."

Hâlâ bana şaşkınlıkla bakıyordu. Daha sonra kendini toparlayıp, "sen neler söylüyorsun. Ben hâlâ seviyorum seni."

Ruhsuz bir şekilde kahkaha atmaya başladım. Seviyorum diyor bir de yaaa. Ve hemen çantamda ki fotoğrafları yüzüne doğru fırlattım.

"Bu fotoğraflar hiç öyle söylemiyor ama."

Eline alıp bakmaya başladı fotoğraflara. Şaşkınlığı yüzünden çok net bir şekilde okunuyordu. Fotoğrafta Rüzgar'la bir kızın uygunsuz halleri vardı. Onun bana olan bakışlarından sonra tabiki de araştırıp takip ettirmiştim. Ve onun çocuklukta ki Rüzgar olduğunu da anlamıştım araştırdığımda. Ama ona bildiğimi belli etmemeye çalışıyordum.

Daha sonra benim yüzüme pişmanlıkla bakıyordu. Ama ben tabiki de umursamadım. Tam bir şey söyleyecekken izin vermeyip ben konuştum.

"Sen ne sandın ha, ne sandın! Seni araştırmadığımı mı! İyi bak o fotoğraflara, bazıları benim eski halimdeyken olan fotoğraflar!"

Beni o zaman da aldatmıştı. Hatta ben gittikten sonra ki akşam yapmıştı bunu. Ve ben Bulut sayesinde öğrenmiştim onun gerçek yüzünü.

"Sen bunları-"

Hemen onun sözünü kestim.

"Ben bunu nasıl öğrendim öyle değil mi? Yani soracağın soru bu!" daha sonra gerçekten uzak bir kahkaha attım.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now