35.AteşDağlı "Kıskançlık!"

15.8K 755 212
                                    

Bakışlarımı Yusufa çevirdiğim anda Serende o yöne baktı. "Ona son kez iyi bak ! Çünkü yakın zamanda sirketimiz açısından çok büyük bir ihale olacak, ve bizim holding ihaleyi kaybedecek, Salihin şirketi bu ihaleyi kazanacak ve sen bundan sorumlu olacak kişi de sen olacaksın. Çünkü kurul toplandığında sır gibi saklanan ihaleyi kimin sızdırdığını araştıracak ve bir öğrenecekler ki meğer Salih beyimiz Azra Demircioglunun eski nişanlısıymış.."

***

Bir kaç saniye olduğum yerde öylece kaldım. Böylesine berbat bir durumun içinde olduğum için kendimden nefret ettim.

Eğer dedim. Eger o gece Serene geçmişimle ilgili sırrı mı vermeseydim. Seren şimdi bu kozu üzerimde kullanamayacak bende bu durumda olmayacaktım.

Ama ne var ki iş işten çoktan geçmişti.

Seren artık bunu biliyordu ve bundan yararlanıyordu. Resmen kanayan yaranın üzerine acımasızca tuz serpiyordu.

Öyle görünüyor ki bende bu gidişle herşeyi elime yüzüme bulastıracak hiç birşeyi kazanamadan arkama baka baka sonunda kaybettiğimi kabullenecektim.

"Nişanlım felan değildi..." dedim yorgun bir şekilde.

Kaşları ahenkle havalandı. "Ama Bunu bana söyleyen sensin.." dedi alay edercesine..

Lanet olsun dedim içimden. Bir kez daha ! Ve bir kez daha !

Nasıl ? Nasıl her detayını anlatacak kadar ve hiç birşey hatırlamayacak kadar bu kadar sarhoş olmuş olabilirdim ki !  Hemde Serene ! Lütfen bunu biri bana açıklasın. Çünkü aklım almıyor ! alamıyordu.

O an bakışların bize doğru döndüğünü farkedince Seren bir kac adım da hemen yanımdan uzaklaştı. Bende derin soluk alıp, çatmış olduğum kaşlarımı hafifçe gevşettim.

Salihin konuşmasına odaklandım,"Eşim bugün biraz rahatsız ve yorgun bir gün geçirdi. Bu yüzden kendisi yemekte bize katılamayacak.."dedi Döndü karısına baktı. İtalyanca bir kaç şey söyleyip hafifçe gülümsedi. Başını olumlu anlamda sallaması ile eşi yanağına öpücük kondurdu.

İnanamıyordum. Bu benim tanıdığım Salihmiydi gerçekten.

"Elbette, nasıl isterse... herhangi birşeye  ihtiyaç duyarsa söylemesi yeterli" dedi Yusuf.

Salih kibarca gülümsedi. Yusufun söylediklerini Salih eşine İtalyancaya çevirdi.

Angelica gülümsedi "Teşekkür ederim." dedi Türkçe.

İyi bari Angelica Türkçe bir kaç kelime öğretebilmişti !

Aralarındaki konuşmayı sanki uzak bir köşeden izler gibi sadece izlemekle bakakalırken, Angelica yanında getirdiği yardımcısı ile birlikte kısa bir süre sonra salondan ayrıldı.

Ondan sonrası yemek faslı benim açımdan daha da berbat bir hal almaya başladı. Çalan dans müziği kulağıma mıy mıy geliyor önümde duran yemek ise didiklemekten içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyordu.

Halbuki daha on dakika olmuştu. Masada sessizce oturalı ve hareket etmeyeli bana göre on uzun dakika..

herkes masada derin bir sohbet içindeyken ben bir köşede oturmuş didiklemekten karman çorman hale getirdiğim yemekle uğraşmaktan başka hiç bir şey yapamadığımı farkettim.

Genelde yemeğini böyle didikleyen insanlardan nefret ederdim. Ama gel gör ki şimdi nefret ettiğim ne varsa hepsini yaşıyordum.

yemegin görüntüsü de içinde bulunduğum durum gibi resmen karman çormandı. !

ATEŞDAĞLIWhere stories live. Discover now