ATEŞDAĞLI

16.AteşDağlı "Benim İçin"

Gözlerime baktı. O an Ateş saçan gözlerine bile bakmaktan ürkütüğümü hissettiğimde, gözlerim Nefes nefese kalmış bir şekilde inip kalkan göğsüne takıldı.

öfkeyle bağırdı.  "Lanet olsun senden kaçan ben olamam ! Bu şekilde yanan ben olamam!! " dedi.

***

Duvar dibine sinmiş bedenim korkuyla birkaç kez daha irkildi. Ne yapmaya çalıştığını anlamayan bakışlarım karşımdaki adamı bir kez daha süzdü.

Onu Böylesine sinirlendirecek ne yaptığımı o an düşünürken aklıma bir tek hülya yüzünden olduğu geldi.

Ne yani bu adamla karşı karşıya gelip hiç bir şey konuşulamayacakmıydı. herşeye böyle sinirlenip bağırıp çağıracakmıydı.

Ne zannediyordu kendini ! Şah mı padişah mı ne yani her defasında bağırıp vurup kırmak zorundamı !

ben bir kere onun ne demek istediğini anlamıyordum ki çünkü neyden bahsettiği belli değildi.

Ego yığını ! seninle konuşanda suç. bu da sana ders olsun Kızım Azra,  Tırnağın varsa kendi başını kendin kaşıyacaksın..

"Sen delirmişsin !" diye mırıldandım. kullandığım tek bir cümle öfkeli bakışlarını üzerime çekmeme neden oldu.

Keşke hiç ağzımı açmamış olaydım. Bir kerede düşündüğünü dile getirme ölürmüsün !

Ağzımdan çıkan tek bir sözcük ondaki öfkeyi iki katına çıkardı. korkuyla sinen bedenim kapı ile bir bütün olurken, Yusufun alev alan gözleri ile karşı karşıya gelmek zorunda kaldım.

Üzerime doğru seri adımlarla gelişine işte şimdi yandım diye içimden geçirdim. etrafıma bakındım. tam kapıyı açıp kendimi dışarı atacaktım ki kapı sert bir sekilde geri kapandı. ve aynı anda kolumdan tutup sırtımı kapıya yasladı.

"Sen ne yaptığını zanned.." konuşmama izin vermeyen işaret parmağı susmama neden olurken gözlerim o an öfke ile inip kalkan göğsüne takıldı.

"Sakın bir kelime dahi edeyim deme !"
dedi.

Yutkundum.

Böylesine sinirlenmiş olmasını anlamayan gözlerle bakmaya devam ederken gözlerim gözlerini buldu.

Bir süre gözleri gözlerimde gezindi.
"Bir daha Beni bu noktaya getirme." dedi sustu. Ceza verir gibi gözleri bir süre dudaklarımın üzerinde gezindi.

Tekrar gözlerimi bulan gözleri midemde yine o kasılmayı hissetmeme neden olunca. deli gibi çarpan kalbimde yine o heyecanı hissetti.

Bakışlarını gözlerimden çekmesi ile yüzünü biraz daha yaklaştırdı. kalbim olduğundan fazla atarken nefes nefese kalan yüreğim her an alev alacak gibiydi.

Ama o an beklediğimin aksine tam tersi birşey olmuştu.

"Çık dışarı !" dedi.

Nededigini anlamak bir kaç saniyemi alırken, Kaşlarımı çattım. gözleri üzerimde gezinmesi ile yarattığı bu boşluk dengemi kaybedip düşecekmişim hissini yarattı.

sıkıntılı tonda nefes alıp ellerini saçlarının arasından geçirdi.

"Niye buradasın sana çık dışarı  dedim !" diye ses tonunun yükselmesi ile korkuyla irkildim.

Neler oluyordu ? Ne hakla bana böyle  bağırabilirdi.

öne doğru bir adım atmam ile birlikte bir anda kolumu sıkı sıkı kavradı.