ATEŞDAĞLI

20.Atesdağlı "Çember!"

"Kokun Aklımı başımdan alıyor Azra.." diye fısıldadı.

***

Dokunuşu tenimde elektrik etkisi yaratırken, Bedenim kolları arasında  titremeye  başladı. kesik kesik soluk alıp verilerişleri benimki gibi düzensiz çıkıyordu.

Ama Yusufun dudakları, yüzümde bir kaç santim ötede durmuştu. Sonsuzluk kadar uzun gelen bir kaç saniye sonra "Azra" diye inledi.

"Yapma.." diye fısıldadım.

Gözlerindeki vahşi parıltı içimdeki heyecanı artırmasına neden olurken, Sonunda dudaklarını benimkilere dokundurdu.

Kalbimin atışı dahil sanki herşey bir anda sustu. Asla eskisi gibi olmayacak olan yüreğimin üzerine, Bu sefer üzerime kara bir bulut çökmüştü. Bu kez kolay kolay dağılmayacak bir buluttu hemde.

Gerilemeye çalıştım. ondan uzaklaşmaya çalıştım. Debelenmek faydasızken, çevik ve güçlü olan kolları, Kollarımı arkadan kenetledi. sonunda korktuğum başıma geldi.

Direncimı kıran öpücüğün baskısı beni cok bir yolculuğa çıkardı. Bu yolculuğun içinde tarifi olmayan çıkmaz bir sokak bulunuyordu.

İnsanın kalbini tetikleyen bu korku aynı zamanda tehlikeli bir haz yaşatıyordu.

Pes eden bedenimin verdiği tepki şaşılacak derecede yabancı gelmeye başladı. Benliğimi haince saran duygulardan uzaklaşmak için gözlerimi kapadım.

Kabul ediyorum artık bunun gelmesini bende istedim..

Yusuf yavaşça geri çekildiğinde kenetlediği kollarımı serbest bıraktı. bu büyük boşluk öyle büyüktü ki Sanki zemin ayaklarımın altından kaymış gibi hissettirdi.

Tadı henüz ağzımın içindeyken, İçime işleyen kokusuyla sanki sersemlemis haldeydim.

Kısa bir sessizliğin ardından gözlerimi yavaşça araladım. Güçlükle yutkunup başımı yavaşça yukarı kaldırdım. Gözlerim gözlerini bulduğu an, Arzuyla yanan bakışlarla karşı karşıya geldim.

"Bu anı çok bekledim Azra.." diye boğuk çıkan sesi sanki kendiyle savaşıyor gibi çıkarken, gözleri benimkilere kitlendi.

Diğer eliyle yanağımı okşadıktan sonra, beni yerimde tutmak için elini usulca enseme doğru kaydırdı.

"Hadi söyle.. Benim gibi hissettiğini söyle.." demesi ile Gözleri bir kaç saniyeliğine dudaklarımda kilitlendi.  sonra tekrar gözlerime baktı.

Her teması aklımı başımdan alıyordu. Bu duygu öylesine tarifsizdi ki doğrusu ne evet diye biliyordum. nede hayır..

"Lütfen.." diyebildim.

Ensemde olan parmakların elektrik akımı tepeden tırnağa titrememe neden olurken, beni kendisine biraz daha çekti.

"Bana cevap ver.. Hadi.." diye fısıldadı.

Aklımı resmen başımdan aldı.

Neler oluyordu bana böyle, Daha dakikalar önce nefretle baktığım adama neden böylesine büyük bir çekim hissediyordum.

Normalde şuan bu yaptığına tokatı basmam gerekmezmiydi ! Lanet olsun neyim vardı benim böyle..

"Hayır hayır hayır.." diye bir anda bağırmam ile çevik bir hareketle ittirdim.

Henüz ayakta bile zor duruyorken, karşımda duran adama baktım. İstemsiz bir şekilde yoğun bir duygu karmaşası içine girmişken, bu aciz duruşuma lanetler savurdum.