1. AteşDağlı "Yüzleşme"

46.9K 1.8K 77
                                    

Babamın iflas etmesiden Bir ay sonra ölümüde ardından gelirken ölmeden önce tek vasiyeti Mardin topraklarındaki Çiftliğini kurtarıp işletmemdi.

Babam için buranın bukadar değerli olmasının nedeni Annemle burada tanışıyor olması idi.

Annem beni doğurduktan sonra bu topraklarda ölmesi üzerine babam bir daha kimseyle evlenmemiş bütün sevgisini benimle paylaşmıştı..

Babam annemin yokluğu üzerine daha kırkım dolmadan İstanbula taşınırken.. bu çok değer verdiği toprakları arkasında bırakıp üzüntüsünüde içine gömmüştü.

İflastan sonra bütün çalışanlarımız işten ayrılığında bir tek beni büyüten Dadım yanımda kalırken annem gibi herzaman yanımda olmuş beni bu zor dönemimde bile bırakmamıştı.

Dostumuz dediğimiz insanlar bile sırtını dönerken benimle birlikte büyüyen zenginlik delisi amca kızıda evi terk edince Sultan Dadımla daha fazla burada kalmanın bir anlamıda yoktu.

*****

Evin satışı da yapıldıktan Elimde kalan bir miktar parayı çok önemli birşey olmadıkça kullanmayacağımı kendime hatırlatırken,uçağın Mardine inmesi ile kimsenin gelip bizi karşılamamasına söylenip durunca  " Dadı eminmisin birinin gelip bizi alacağına ?" diye sordum.

" Kızım evet haber verdim, " diye tedirgin bir şekilde taksilerin bulunduğu kısma ilerlemesi ile peşine takıldım.

Bindiğimiz Takside yolda bozulunca " Sizin köy çok yakın abla inin siz on dakikaya yürüyerek gidersiniz" dedi şöför.

Dadımla birbirimizin yüzüne bakıp, "Madem öyle  okadar yakın, inelim o halde kızım " dedi dadım.

Arabadan inip şöförün bagajdan çıkardığı  valizleri yanımıza bırakması ile yola koyulduğumuzda Taksicinin söylediği gibi on dakikalık mesafe yoktu.

" inanamıyorum bugün bütün aksilikler bizi bulmak zorundamı ! Sultan dadı ne kadar sıcak buralar keşke daha rahat birşeyler giyseydim" diye söylene söylene ilerlediğim de

" Ah kızım bu topraklı yolda ne diye topuklu giyersin " dedi.

gözlerimi devirerek adreste yazılı köyü ararken bu araba bile geçmeyen yerde öylece kalakalmıştık.

" Ay dayanamıyorum şu hırkamı çıkarıcam başıma sarıcam. !" diye üzerimdeki ince buluzu çıkarıp başıma sararken en azından güneş başıma geçmezdi.

" kızım bak bir at Arabası geliyor durduralım hemen " dedi. gözlerim yerinden çıkarcasına büyürken

" Ne arabasına mı !" dedim. 

Bu sıcakta tin tin gelen atların önüne dadımın atılmasına mani olmazken, bu zamana kadar konforlu bir hayat içersin de büyüyen ben hayatım boyunca böyle bir şey görmemiştim.

" Nereye gidiyorsunuz  bu sıcakta ablalar " diye bağıran kır saçlı amcanın gözleri üzerimde bir süre gezinmesine Sultan Dadım kolunun altına koruma içgüdüsü ile alırken,

 " Kardeşim bizi Seyhanlı köyüne atarmısın.. ücreti ne işe veririz" dedi.

sararmış çarpık dişleri ile gülmesi yüzümü buruştururken " de hayde atlayın " dedi.

Elimizdeki valizlarimizi saman dolu arabanın içine ittirip aynı şekilde birbirimize destek vererek çıktığımızda " çok varmı ?" diye sordu sultan dadım.

Cevap vermek yerine başını sallamasına sessizce birbirimize bakakalınca çok uzatmadan sıcağın altında Seyhanlı Köyüne doğru yola koyulduk.

ATEŞDAĞLIWhere stories live. Discover now