30. Ateşdağlı "Beklenen"

10.8K 706 59
                                    

Dört Saat Sonra.

"Şimdi doğru anladık mı?  Bir gece yarısı maskeli dört veya beş kişi siz evde yalnızken sizi öldürmeye çalışıyor, sizde o sırada evden çıkmayı başarıyorsunuz, tabi o sırada evde Yusuf Atesdagliya ait silahi buluyorsunuz. Silahla birlikte evden ormana kaçıyorsunuz. ama siz o sırada sizi kovalayanları değilde Yusuf Ateşdagliyi vuruyorsunuz öyle mi ?"

"Hayır onlardan birini de vurdum" dedim.

"Ha evet pardon onlardan birini daha vurmustunuz değil mi ?"

Gözlerimi yumdum.

Saatlerdir sorgu odasındaydım. Sakin kalmaya fevri çıkışlar yapmamaya çalışıyordum. Aynı konuşmayı şuan bilmem kaçıncı kez yapıyordum. Ama yine yetmiyordu.

Dilim damağım artık kurumuştu. Aklım Yusuftayken yaşadığım korkunç geceyi anlatıyor olmak sanki tekrar tekrar yaşamama neden oluyordu.

Karşımda duran polis memuruna  baktım. Onun durumuda benim gibiydi sorgu odasında ikimizde terden sırılsıklam ve yorgunduk.

"Kulaga tuhaf geldiğinin farkındayım ama Evet gerçek bu !" dedim.

Yüzüme baktı. Başını sağa sola sallayıp derin soluk aldı. Masa üzerinde duran kağıtları eline alarak toparlanmaya başladı. 

"Anlaşıldı. Bu böyle olmayacak" dedi.

Anlamayan gözlerle yüzüne baktım. "Nedemek oluyor bu ?"

Herhangi bir cevap vermeyince, Gergin bir tonda soluk aldım. Ellerimi masanın üzerine bırakıp kaşlarımı çattım. "Söylermisiniz bu sorgu daha ne kadar sürecek ?"

Karşımda duran memurun ayağa kalkması ile yakasında asılı olan kartvizitte boynunda sallandı. resminin altında ismi yazıyordu. 'Ömer Atılgan'

Aslında odaya ilk girdiğinde adını söylemişti. Fakat O an ki akıl karışıklığım bir ismi dahi aklımda tutamayacak doluluktaydı.

"Böyle giderse daha çok uzayacak" diye karşılık verdi. Rahat bir üslupla.

Durumdan rahatsız olduğumu farketmesi ile ellerindeki kağıtları masanın üzerinde topladı ve ekledi.

"Üzgünüm Azra hanım ama söyledikleriniz olan olayla örtüşmüyor." demesi ile

Kaşlarımı biraz daha çattım. "Örtüşmeyen şey nedir ?"

"Bakın olay yerini incelendi. Bahsettiğiniz olay yerinde yabancı birine ait herhangi bir bulguya veya bir ize rastlanmadı. Sizinle daha açık konuşayım Azra hanım." dedi. Soluk aldı. "Size saldıranların sizi korkutmak için önce evin camlarını kırdığını ve evin içine taşlar atıldığını söylemistiniz. Ama hayır evde ne bir taş nede bir cam kırığı vardı. Olay yerinde yabancı birine ait ayak izi bile yoktu."

Şok olmuş gözlerle konuşan memura baktım. Aklım allak bullak olmuş boş gözlerle polis memurunun söylediklerini algılamaya çalıştım.

"Ama Bu.. olamaz.." diye fısıldadım.

"Azra hanım bu olay çok ciddi. Kamuoyuna yansıdı. Bence Bir an önce kendinize iyi bir avukat tutsanız iyi edersiniz.."dedi. Masa üzerindeki kağıtları aldı. Kapıya yöneldi.

Ellerim titremeye başladı. "Yani sizce ben tutuklanacakmıyım?" diye sorduğumda..

Memur Ömer Atılgan olduğu yerde durdu. Bana bir bakış attıktan sonra  "bence sizi bu olanlardan kurtaracak tek kişi artık Yusuf Ateşdaglı"dedi. Araladığı kapıyı ardından kapadı.

ATEŞDAĞLIWhere stories live. Discover now