Odanın kapısı açılınca Arel ve benim bakışlarımız oraya doğru gitti. Doktor gülümseyerek yanımıza kadar gelip konuşmaya başladı.

"Melek hanım uyandı."

Arel'le birbirimiz mutlulukla baktık.  Uyanmıştı işte. Uyanmıştı. Bizi bırakmamıştı. Doktorun söylediğinden sonra uyuyanlar da anında gözlerini açmışlardı. Başka zaman olsa buna gülerdim. Hatta doktor güldü bile.  Bunlar uyurken nasıl duydular yaaa.

Birden ayağa kalkıp, "ne, Melek uyandı dimi? Yani ben rüya falan görmedim." dedi sevinçle Hira. Doktor da hafif tebessüm edip başıyla onayladıktan sonra, "hatta bir kişi girebilir." dedi ve gitti. Birbirimize bakarken Arel, "sen gir hadi." dedi bana bakarak. Ona teşekkür edip hemen girdim.

Karşımda o güzel gülümsemesiyle bana bakıyordu. Yanına gidip elini ellerimin arasına aldım ve nazikçe bir öpücük kondurdum.

"Nasılsın?" diye sorduğumda, yüzünde ki hayranlık uyandıran gülümsemeyle, "iyiyim." dedi.

AREL'İN AĞZINDAN

Doktor, ablamın gözlerini açtığını söyleyince dünyalar benim olmuştu. Hepimiz çok sevinmiştik. Ardından bir kişinin girebileceğini söyledi. Ben de girmeyi çok isterdim ama yine de Bulut'un girmesine izin verdim. Çünkü o bunu hak ediyordu.

Ama ben de hemen telefonu elime aldım ve babamı arayıp durumu haber verdim. O da çok sevindi ve hemen geleceklerini söyledi.

Aradan en fazla 15 dakika falan geçmişti ki diğerleri de geldiler. Hepsinin de ne kadar mutlu olduğu gözlerinden belliydi. Selin'e de haber vermiştim. O da geldi ve mutluluktan olacak ki bana sarıldı birden. Beklemediğim için önce afallasam da, hemen sonra karşılık verdim sarılışına.

Biraz öyle sarıldıktan sonra ne yaptığını daha yeni idrak etmiş olacak ki, utangaçça benden ayrıldı ve başını önüne eğdi. Utanırken bile ne kadar tatlıydı. Onun bu haline içten bir şekilde gülümsedim.

O sırada babam doktorla konuşmuş ve zor da olsa hepimizin odaya girmesine izin vermiş. Biz de hiç vakit kaybetmeden girdik. Ablam o güzel gözleriyle bize bakıyordu. Ama sonra daha yeni farketmiş olmalı ki, Bulut'un eliyle kendi elini ayırdı hemen ve utanmış bir şekilde annemle babama bakmaya başladı. Ablam ve Selin ne kadar da masumlar böyle.

ADEL MELEK'TEN DEVAM

Selin'in birden gelip bana sarılmasıyla afalladım. Ama sonra hafifçe gülümseyerek karşılık verdim.

"Senin için çok endişelendik Melek abla."

Söylediğine hafif tebessüm ettim. Ondan sonra da Arel bana sarıldı. Ve ardından annemle babam aynı anda sarıldılar. Daha sonra Hira'yla Kuzey.

"Şimdi daha iyi misin?"

Hira'nın sorusuyla gülümseyerek başımı aşağı yukarı olumlu anlamda salladım.

"Bir daha kapanmasın o güzel gözlerin." dedi Arel. Bulut'ta dahil diğerleri de onu onaylayan şeyler söylediler. Ben ise gülümsemekle yetindim.

1 HAFTA SONRA 

1 haftadır evden dışarı çıkamıyordum. Beni bir türlü bırakmıyorlardı. Uyandıktan sonra ki gün benim ısrarlarım sonucu hastaneden taburcu olmuştum. Ve evde bana çok iyi bakıyorlardı ama ben sıkılıyordum sürekli odada durmaktan.

Bulut'ta her gün geliyordu. Gelmediği 1 gün bile yok. Ama bu beni çok mutlu ediyor doğrusu. O sürekli geldiğinde annem ve babamın imâlı bakışlarına yakalansam da, çoktan anlamışlardır bence. Arel zaten biliyordu. Bulut daha anlatmamıştı neden daha önce konuşmadığını. Ben tam olarak iyileştiğim zaman anlatsa daha iyi olurmuş. Ben de anlayışla karşıladım. Sonuçta mutlaka geçerli bir sebebi vardır.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin