❂ 46 | Melekler ve Şeytanlar

3.1K 214 276
                                    

❂

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Bir melek olduğumun yanılgısına kapılma, içimdeki şeytan uyanırsa cehennem kralı önümde diz çöker.

- Yenilmezler Üssü, New York | Kasım, 2015 -

Üssün sadece misafir olduğu zamanlarda kullanılan geniş oturma odasındaki herkesin sinirleri pamuktan bir ip kadar inceydi. Odadaki herkes derin bir sessizliğe gömülmüş, Grant Ward'ın başına geleceklere rağmen neden Yenilmezler Üssü'nün kapısına kadar geldiğine dair teori üretiyordu. Bir kısmı işbirliği karşılığında özgürlük isteyeceğini düşünüyordu, bazıları da işbirliği adı altında kendilerini karıştıracağını düşünüyordu.

Sağlık ekipleri Grant'ın omuzundaki 9 milimetrelik kurşunu çıkartıp yarayı temizledikten sonra adamı sorgu odasına almıştı. Adamın enkazdan nasıl kurtulduğuna dair üretebildikleri tek teori olaylar karışınca üs daha yıkılmadan önce oradan çıkmış olduğuydu. O yıkıntının altından kurtulmasının başka bir yolu yoktu. Üstelik Natasha ve Clint enkazda adamın izini bulamamıştı.

Odaya yayılmış SHIELD ekibi sessizdi. Bobbi ve Hunter, bar tipindeki masanın yüksek taburelerine oturmuştu. Melinda'nın soğuk bakışları Hunter'ın üzerinden ayrılmıyordu zira adamın Bobbi'ye yaptıklarından sonra adamı öldürmeyi denemiş ama başaramamıştı. Melinda May, Hunter'ın bulduğu ilk fırsatta bunu tekrar deneyeceğini bildiği için gözlerini onun üzerinden ayırmıyordu. Fitz ve Simmons taburelere oturmuş dalgın düşünceler içindeydi. Phil Coulson'ın gözleri Daisy'nin üzerindeydi, genç kadının yüzündeki ifadeyi tarayarak ne hissettiğini anlamaya çalışıyordu ama kadın hislerini saklamakta her geçen gün ustalaştığını gösterircesine ifadesiz tutuyordu. Ajan Coulsun, o maskenin dağılması için küçük bir dokunuşun yeterli olduğunu biliyordu.

Peter ve Pepper evlerine geri dönmüştü. Sam, Natasha ve Rhodey geniş koltuğun bir ucunda oturuyordu. Natasha ve Rhodey'in gözleri her an yerinden fırlayacakmış gibi tekli koltukta oturan Tony'nin üzerindeydi. Tony, gergin bir halde bacağını sallamamak için kendini tutarak gözlerini odada dolaştırıyordu. Pietro, Steve'in kendisini durdurması yüzünden alamadığı hırsıyla somurtmamak için kendini tutarken Selene'in oturduğu koltuğun kenarının tepesine tünemişti. Wanda ve Sharon en ufak bir suçluluk hissetmeden koltuklardaydı.

Bucky, duvara yaslanmış ve kollarını sertçe göğsünde kavuşturmuş ikili koltuktaki Lincoln ve Selene'e bakıyordu. Lincoln sessizce ateli çıkartırken kadının kolunu kontrol ediyordu. Grant'ın varlığı sinirlerini yeterince germiyormuş gibi bu kadar doktorun içinde bu işi neden Lincoln'ün yaptığını düşünerek daha çok geriliyordu. Sakinleşmek için bir şeyler yapmazsa patlayacak bir bomba gibi hissediyordu kendini. Steve'in üzerindeki bakışları olmasaydı şimdiye kadar zeminin altındaki o sorgu odasına girmiş ve Grant'ın kanından bir havuz oluşturmuştu.

PANDORA ║ StarkDonde viven las historias. Descúbrelo ahora