❂ 38 | HYDRA Gibi Düşün

2.3K 199 253
                                    

❂

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Başka seçeneğimiz var mı?

- Quin Jet | Kasım, 2015 –

Quin Jet son hızda gökyüzünde süzülüyordu. En üst düzey gizlilik ve görünmezlik modunda olduğu için hiçbir hava sahasında gözükmemiş, radarlara takılmamıştı. Stark teknolojisiyle donatılmış jeti yanından geçen bir kuş bile göremezdi. Jetin içindeki ekip yaklaşık yirmi dakika sonra varacakları yerde onları neyin beklediğine dair düşünceler içinde sessizce oturuyordu.

Dile getirmese de Steve huzursuzdu. Tüm hayatı boyunca HYDRA ile savaşmıştı, iki büyük savaşından da kıl payı kurtulmuştu. Birinin sonucu yetmiş sene buzda kalmak olmuştu ki bu onun için en ağırıydı; kendine geldiği zaman yaşadığı şoku hala ilk gün gibi hatırlıyordu. İkinci büyük savaşı ise duygusal açıdan onu neredeyse bitirecekti. Kendisini tanımayan eski dostunun kurşunlarının hedefi olmuştu. Eğer Bucky son anda zihninden şüphe duymayıp onu sudan çıkarmasaydı ölü bir adam olacaktı. Karşılarına ne çıkacağı düşüncesinden endişe ediyordu; en çokta karşılarına beyni yıkanmış bir Selene çıkma ihtimalinden.

Huzursuz düşüncelerini dile getirmeden gözlerini arkadaşına çevirdi. Tony'nin sessiz hali daha çok endişe etmesine neden oluyordu. Her an konuşabilme yeteneğine sahip adam, kızı kaçırıldığından beri gerekmedikçe konuşmamıştı. Bunu isteyeceğini hiç düşünmezdi ama Tony'nin ukala konuşmalarını geri istiyordu. Adamın toprağı sarsmak için an kollayan fay hattı halindense sivriliklerini tercih ederdi.

Jocasta'nın yarı mekanik sesi, sessiz kalan ekibin kaşlarını çatmasına neden oldu. "Yüzbaşı, Artemis bağlantı gönderiyor."

"Artemis mi?" dedi Tony kaşlarını çatarak.

"Bucky olmalı," dedi Steve oturduğu yerden kemerini çözüp ayağa kalktı. "Bağla."

"Koordinatları gönderiyorum," dedi Bucky bağlantı kurulur kurulmaz.

"Sibirya mı?" dedi Natasha yardımcı pilot koltuğundan kalkarken.

"Alp Dağları."

Steve ve Tony jetin panele yerleştirilmiş ekranındaki harita da gözüken noktaya odaklanırken Natasha haritayı büyüttü. Steve kaşlarını çatarken hızlı hızlı konuştu. "Burası Red Skull'u yakaladığım yerdi, yetmiş senedir kullanılmıyor. SSR el koymuş olmalıydı. Emin misin Bucky?"

"Eminim. Sibirya sadece askerlerin tutulduğu yer."

"Beni tekrar boğmaya kalkışmazsan burayı nasıl bulduğunu söyleyebilir misin?" dedi Natasha şüpheci bir sesle.

"Ward'ın küçük kardeşini ziyaret ettim, küçük bir arama yaptım ve sinyal buradan geliyordu."

"Nasıl?" dedi Steve kaşlarını çatarak. "Küçük kardeşiyle yıllardır konuşmuyordu, bir kez bile aramamış."

PANDORA ║ StarkWhere stories live. Discover now