PANDORA ║ Stark

❂ 20 | Unutulmuş Düşmanlar

❂

***

❂

「 20 」

Unutulmuş Düşmanlar

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _

Birileri aşkın tek başına gelmediğini, yanına binlerce duyguyu içine koyduğu bir buketle geldiğini ona söylemeliydi; ama kimse söylememişti.

❂

Eylül 2015
Manhattan, New York

_ _ _

Çelik gözler bakışlarını silah gibi kuşanmış, kilitlendiği noktayı parçalamak ister gibi bakıyordu. Zihninde gezinen düşüncelerden birini bile tutup yakalayamıyor, onların tüm iradesini ezip geçmesine izin veriyordu. Ela harelerin durduğu yeri biliyormuşçasına gözlerini o karanlığa çevirişi, kadının gözlerinin içine bakarak Kış Askeri deyişi aklından çıkmıyordu; Rumlow ne yaptığını biliyordu.

Bucky televizyonu parçalamamak için kendini tutuyordu. Etrafındaki her şeyi parçalamak isterken kendini üçlü koltuğa hapsetmişti. Son dakika sunucusunun söylediklerini dinlerken bir yandan ekrana yansıtılan görüntüleri izliyor, diğer yandan geçen altyazıları okuyordu ancak yeni bir gelişme yoktu. Canlı yayın on beş dakika önce kesilmişti, haberler aynı görüntüleri tekrar ediyordu.

"Senatör Ward'ın kardeşi Grant Ward, bir sene önce HYDRA için çalıştığı ortaya çıkan bir SHIELD ajanıydı. Ward'ın asıl hedefinin markette bulunan Stark Endüstrilerinin varisi Selene Stark olduğu düşünülüyor. Yedi sene önce Tony Stark da Afganistan'da bombalı saldırıyla kaçırılmış ve teröristler tarafından silah yapmaya zorlanmıştı. Stark Endüstrileri şu anda silah üretmiyor olsa da enerji ve teknoloji alanında çalışmalara devam ediyor."

Bucky basınla dalga geçercesine gülse de bu daha çok sinirli bir gülüştü. Kulaklarını adamın sesine kapatıp başını önüne eğdi. Haberler beklentilerini hayal kırıklığına uğratıyordu ve bildiğinden daha azını söylüyordu. Merak içinde bir kez daha yükselirken sehpanın üzerindeki telefonuna baktı. Marketten ayrılalı bir saat olmuştu ancak ses çıkmamıştı. Telefonu eline alırken onu aramayı düşündü ama hemen vazgeçti. Hala gelmediğine göre Steve ya da Tony hala yanında olmalıydı.

Tuhaf bir ruh halinin içine düşmüştü ama en çok hissettiği duygu öfkeydi; kendine duyduğu öfkeydi bu, kontrolü kaybetmişti.

Gözlerini açarak direkt metal eline baktı. Ward'ın tabancasına sıkıştırdığı kurşun metal avucunda belli belirsiz bir göçük bırakmıştı. O göçüğe baktıkça o an hissettiği öfkeyi hatırlıyordu. O öfke hala içinde bir yerde geziniyordu ve Bucky, daha önce böyle bir öfkeyi hiç hissetmemişti. Bu göçüğü oluşturan kurşunun hedefinde Selene'in olma düşüncesi onu delirtiyordu.

"Siktir," diye fısıldarken başını ellerinin arasına aldı. "Sakın yapma bunu, sakın."

Kış Askeri iken yaptıklarında bir şey hissetmemişti, görevini yerine getiren bir askerdi. Çavuş Barnes iken bir amacı vardı; zorbaların gücünden savunmasızları koruyordu. Ama bugün, sırf ellerini kadına sürdüğü için o herifi öldürene kadar dövmek istemişti. Parmaklarını kırmak bastırdığını sandığı ilkel vahşiliği uyandırmıştı ama tatmin etmemişti. Ateş emri verilmemiş, benliği kadını tehlikeden korumaya yönelmemiş olmasaydı devamının geleceğini ve bundan zevk alacağını da biliyordu.