Soon You'll Get Better (Feat. Dixie Chicks)

690 23 2
                                    


--

The buttons of my coat were tangled in my hair
Ceketimin düğmeleri saçlarıma dolanmıştı

In doctor's office lighting, I didn't tell you I was scared
Doktor'un ofisinin ışığında, sana korktuğumu söyleyemedim

That was the first time we were there
Bu ilk defa oraya gidişimizdi

Holy orange bottles*, each night, I pray to you
Kutsal turuncu ilaç kutuları, her gece, sana dua ediyorum

Desperate people find faith, so now I pray to Jesus too
Çaresiz insanlar çareyi inançta buluyor, bu yüzden bende şimdi İsa'ya dua ediyorum

And I say to you...
Ve sana diyorum ki....

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

You'll get better soon
İyileşeceksin yakında

'Cause you have to
Çünkü iyileşmek zorundasın

I know delusion when I see it in the mirror
Aynada gördüğümde bir yansıma olduğunu biliyorum*

You like the nicer nurses, you make the best of a bad deal
Daha iyi davranan hemşireleri seviyorsun, kötü bir anlaşılmada bile en iyi şekilde davranıyorsun

I just pretend it isn't real
Bu gerçek değilmiş gibi davrandım

I'll paint the kitchen neon, I'll brighten up the sky
Mutfağı neon rengine boyayacağım, gökyüzünden daha parlak yapacağım

I know I'll never get it, there's not a day that I won't try
Bunun nasıl bir his olduğunu asla anlayamayacağım, ama anlamayı denemediğin bir gün bile yok.

And I say to you...
Ve sana diyorum ki...

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

You'll get better soon
İyileşeceksin yakında

'Cause you have to
Çünkü iyileşmek zorundasın

And I hate to make this all about me
Ve her şeyi kendime bağlamaktan nefret ediyorum

But who am I supposed to talk to?
Ama kiminle konuşmam gerek?

What am I supposed to do
Ne yapmam gerek,

If there's no you?
Eğer sen burda olmazsan?

This won't go back to normal, if it ever was
Hiçbir şey normale dönmeyecek, eğer böyle bir şey olursa

It's been years of hoping, and I keep saying it because
Yıllardır umut ediyorum, ve bunu söylemeye devam ediyorum çünkü

'Cause I have to
Çünkü söylemek zorundayım

You'll get better
İyileşeceksin

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

You'll get better soon
İyileşeceksin yakında

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

Soon, you'll get better
Yakında, iyileşeceksin

You'll get better soon
İyileşeceksin yakında

'Cause you have to
Çünkü iyileşmek zorundasın





--
Bilmiyenler için yazıyorum bu şarkı Taylor'ın annesi için yazdığı bir şarkı. Taylor'ın annesi 2015 yılında kansere yakalanmıştı ve yenmişti. Fakat bu son senede annesi tekrar kansere yakalamış. Taylor da annesinin en sevdiği gurup olan Dixie Chicks ile bu düeti yapmış.

Holy orange bottles*: Tam çevirdiğiniz de "Kutsal Turuncu şişeler" oluyor fakat burda Taylor, kanser teşhisi koyulan annesinin hastalığı yenmesine yardım etmesi için kullanılan haplardan bahsediyor. Klasik turuncu kaplarda olanlardan. Ama holy yani kutsal demesinin sebebi annesini için mühim bir şey olmasından dolayı.

Not: Kötü bir anlaşılmada bile, derken Bunu derken yani kötü bir sonuç olduğunda bile, kötü bir haber alındığında bile, kötü bir sorun olduğunda bile rn iyi şekilde davranıp yokmuş gibi üstesinden en iyi şekilde gelmeye çalıştığını söylüyor.

Aynada gördüğümde bir yansıma olduğunu biliyorum*: Burda taylor aslında şunu kast ediyor, annesi ilr yüz yüze geldiğinde kendini kandırıp onun iyi olduğuna inandırıyor kendini ama aynada gördüğünde aslında onun kötü olduğunun ve yanıldığını farkına varıyor.

Taylor Swift - Lover (Türkçe Çeviri) Where stories live. Discover now