ZORLU RAKİP WELMA

541 31 2
                                    

    Uykumdan tekmeyle uyandırıldığımda neye uğradığımı şaşırdım. Başımı kaldırıp tekmeyi atanlara baktığımda bana kahkahalarla güldüklerini gördüm. İçimde birşeylerin koptuğunu hissedebiliyordum. Artık sabrım tükenmişti. İki yanımdan çıkardığım sular etrafımda toplanırken benimle dalga geçen pislikler korkuyla geri çıktılar. Korkmalıydılar da , zira bende şuan kendimden korkuyordum çünkü o kadar sinirlendiğimi hatırlamıyordum daha önce. Sular hızla etrafımda toplanırken Gally durumu farkederek karşıma dikildi. Bense ona bakmıyordum bile. Alev saçan gözlerimi benimle dalga geçenlere dikmiştim. O pislikleri sağ bırakırsam bunu kendime yediremezdim.
- Kes şunu çocuk !
Ona kükreyerek cevap verdim neredeyse.
- Karışma !
Gally bu halimden biraz ürkmüştü , bu gözlerinden belli oluyordu. Sonunda geri çekilerek benimle dalga geçen neremitleri önüme sürdü. Bana yalvarır gibi bakarlarken içimde en ufak bir merhamet kırıntısı belirmedi. Tüm suyu üzerlerine gönderip üstüne depremle onları zeminin dibine gönderdim. Sonunda içim soğuyunca kendimi çok güçsüz hissettim. Enerjimin çoğunu az önce harcamıştım. Bacağımdaki ağrı da artınca tekrar yerime oturdum. Neremitler bana tuhaf tuhaf bakıp dağıldılar. Gally ' nin seslenmesiyle çakma tahtına ilerledim. Bana düşünceli düşünceli bakıyordu.
- Sanırım birkez daha yaşayan en güçlü melez olduğuna şahit oldum. Ve seninle harika planlarım var çocuk.
- Arkadaşım nerede ?
- Onu diğer neremitlerle gönderdim. Yeraltı hiç görmediği bir savaşa şahit olacak yakında. Hades anca tahtında bir taraflarını büyültsün.
- Sen neden bahsediyorsun ?
- Neremitler ve Delfinler bir savaşa hazırlanıyorlar. Ve sen bizim tarafımızda savaşacaksın. Senin güçlerin bizi de aşıyor delfinleri de.
Ona dik dik baktım.
- Sizin savaşınız umrumda bile değil. Ama beni biraz daha burada tutarsan buna pişman olabilirsin.
Gally bilmiş bir ifadeyle gülerken benim bilmediğim birşeyi bildiği belli oluyordu.
- Peki kız kardeşinin hayatı için de savaşmaz mısın ?
İleri atılarak yakasına yapıştım.
- Ona dokunursan boynunu kırarım !
Gally ' nin yüzünde en ufak bir duygu belirtisi yoktu.
- Kardeşini alan ben değilim çocuk , delfinler. Sende kardeşini kurtarmak için bizimle birlikte delfinlere karşı savaşacaksın.
Yüzünde daha samimi bir ifadeyle konuşmaya devam etti , bende bu sırada ellerimi yakasından çektim.
- Bak Percy.
Duraksadı , bana ilk kez adımla sesleniyordu.
- Düşmanın değilim ve senin gibi güçlü bir dostu yanımda istiyorum.
Ona zinciri gösterip cidden mi der gibi baktım. Gülümseyip zinciri çıkarttırdı. Aptal değildim , savaşta yanında olmam için bana iyi davrandığının farkındaydım. Diğer yandan Elena söz konusuysa elimden gelenin kat be kat fazlasını yapardım. Bu yüzden teklifini kabul ettim ancak sonuna da bir şart koydum.
- Peki kabul ancak şartım var.
O konuşmayınca devam ettim.
- Savaş bitince ben ve kardeşim buradan gidiyoruz , yanımızda Tobias ' ta olacak.
- Kabul.
Gally belliki bu savaşı kazanmayı çok istiyordu.
- Şimdi gidip şu bacağını dinlendir. Bu şekilde savaşamazsın.
Bu dediğine itiraz edecek halim yoktu. Neremitlerden biri yanıma gelip onu takip etmemi söylediğinde birşey demeden topallayarak peşine takıldım. Bacağım gerçekten çok ağrıyordu. Sonunda küçük bir mağaraya geldiğimizde içeri girip dinlenmemi söyledi. Mağaraya girdiğimde uyuyabileceğim , yatağa benzer birşey vardı. Beklemeden üstüne uzanıp gözlerimi kapadım. Bir türlü uyuyamıyordum. Aklım Elena ' daydı. Başına birşey gelmesine izin veremezdim. Ben yatakta dönüp dururken mağaranın girişinde Gally belirdi.
- Uyandın mı çocuk ?
- Uyumadım.
- Neyse kalk hadi düş önüme sana ufak bir test yapacağım.
Ona ne testi olduğunu sormadım. Zaten sorsamda açıklamayacağını biliyordum. Yataktan kalktığımda Gally arkasını dönüp yürümeye koyuldu , bende peşinden onu takip ettim. Geniş bir açıklığa geldiğimizde birsürü neremitin duvarın önünde dizildiğini gördüm. Gally eliyle bana ortaya geçmemi işaret etti.
- Bu ne için ?
- Kendini kanıtlayacaksın çocuk. Şimdi alanın ortasına geç.
Göz devirip dediğini yaptım. Ancak birşey olmuyordu. En sonunda Gally anlayamadığım birşey söyleyince neremitlerin en iri olanları üstüme doğru koşmaya başladılar.
- Bakalım gerçekten Atlantis kralı mıymışsın ?
- Ne dedin sen ?
Gally hayatımın değişmeden önceki halini biliyordu ve bu bana herşeyi düzeltme fırsatı doğurmuştu. Ancak şüphelerim vardı. Herşeyi eskiye çevirmeyi artık o kadar da istemiyordum. Luke yaşıyorken , Enzo iyiyken ve tek sorun canavarlarken dünya benim için daha iyiydi. Ben düşüncelere dalmışken iri bir neremit boğazımdan tuttuğu gibi beni geriye fırlattı. Yere düşer düşmez sırtımda bir acı hissettim. Sanırım ucu sivri bir taş sırtıma girmişti. Acıyla inlediğimde neremitlerin beklemeye niyeti yoktu ancak benimde pes etmeye niyetim yoktu. Bu saçma sınav her neyse onu zaferle alt edecektim. Beni fırlatan neremit tepemde belirir belirmez kılıcımı karnına soktum. Neremit acıyla yere düşerken diğerleri aynı anda saldırdılar. Hızlıca birini tekmeyle devirip diğerine yöneldim. Kılıcımı salladığımda hamlelerimi savuşturuyordu. Sonunda bir açığını bularak kılıcımı geçirdim. Onu da yere serdiğimde diğer neremitler saldırıp saldırmamak konusunda tereddüt ediyorlardı. Gally ' ye baktım.
- Hepsi bu kadar mı ?
- Onlar sadece antrenmandı çocuk. Asıl rakibin burada.
Eliyle gösterdiği yere baktığımda ürkmedim değil açıkçası. Asıl rakibim neremitlerin mutasyon geçirmiş haliydi resmen. Tamam neremitler görünüş bakımından iri insanlardı ancak karşımdaki şey benim kaç katımdı kim bilir ?
- Rakibin Welma , çocuk.
Welma bana yiyecek gibi bakarken yutkundum. Gally ismini söylediğinde kadın olduğunu anladım. Zaten biraz yaklaşınca omuzlarında biten kızıl saçları görünüyordu. Welma bana birşey söylediğinde kaçacak delik aradım resmen.
- Dövüşten sonra yanıma gelsene şeker şey.
- Çok cazip ancak reddetmek zorundayım.
- Fikrini değiştirmeni sağlayacağım.
Gally 'nin düdüğüyle kavga başlarken Welma beni tuttuğu gibi duvara yapıştırdı. Sırtımdaki yara o an kendini fena halde hissettirmişti. Acıyla inlerken Welma tekrar konuştu.
- Bana bir öpücük vermeye ne dersin ?
- Köpekbalığına vermeyi tercih ederim.
Bunu söylememle beni tekrar duvara vurunca sert bir acı dalgası tekrar vücuduma yayıldı. Bu şekilde daha fazla dayanamazdım. Cebimden Dalgakıran ' ı çıkarıp Welma ' nın eline sapladım. Beni bıraktığında yüksekten yere çakıldım. Hızla toparlanıp ayağa kalktığımda Welma ' nın attığı tekmeden takla atarak kurtuldum. Bana öfkeli bakışlarını gönderirken kılıcımı bacağına sapladım. Acıyla inleyip diğer ayağıyla bana tekmeyi geçirdi. Bu tekmeyle birlikte havalanarak geriye uçtum. Alanın bir ucundan diğer ucuna uçmuştum resmen. Başım döndüğünde fazla dayanamayacağımı anladım. Welma sakat bacağından dolayı yavaş yavaş üstüme gelirken elimi hızla yere koyup deprem yarattım. Normal kişiler için yarattığım deprem çoğunlukla onları yere gömerdi. Ancak durum Welma için farklıydı. Toprak bile onun iri gövdesini içine alamamıştı. En fazla yere düşmüştü sonra zaten yerden kalkıp tekrar üstüme gelmeye başladı.
- Beni öpmediğin için pişman olacaksın yakışıklı.
- Hiç sanmıyorum.
Kafamı Gally ' ye çevirdim. Biraz daha Welma ile dövüşürsem sağ çıkamayacaktım çünkü.
- Beni ne sanıyorsun , tanrı mı ? Benimde bir sınırlarım var.
- Gücünün tamamını kullanmadığının farkındayım Percy.
Aslında haklıydı , henüz su güçlerimi kullanmamıştım. Welma bana yetişir yetişmez takla atarak yana kaçtım. Daha sonra onu umursamayarak gözlerimi kapadım. Odaklandım ve bu bir melez için hiç kolay değildir. Hiperaktif beyinlerimiz sakinliği pek sevmiyor. Gözlerimi açtığımda heryer su içindeydi ve Welma yerde hareketsiz yatıyordu. Bense derin derin nefes alarak dizlerimin üstüne çöktüm. Bu kadar fazla suyu ilk kez kontrol etmiştim. Yan taraftan gelen alkış sesleriyle kafamı oraya çevirdim. Gally yüzündeki memnun ifadeyle beni alkışlıyordu.
- Sen tam aradığım kişisin çocuk. Seninle harika işler yapacağız.
Derin derin nefesler almaya devam ederken bilincimi yitirdim.

POSEİDON ' UN İKİZLERİ : ATLANTİS KRALLIĞIDove le storie prendono vita. Scoprilo ora