Şarkı : Avenged Sevenfold - This Means War
~
Acaba şuan ki yüz ifadesi nasıldı ? Gözleri yine en karanlık tonunda mıydı ? Kasları gerilmiş miydi ? Ve herşeyden nasıl bu kadar çabuk haberi oluyordu ? Sesimi bulup sessizce konuşmaya başladım.
" Ne ? Ne- nereden biliyorsun ? " sinirli nefes alışını telefonun ardından da olsa duymuştum.
" Bana cevap ver . Semih'in senin evinde ne işi var ?" ne demem gerekiyordu ? Ona asla Semih'le ev arkadaşı oldum diyemezdim.
" Şey , şey sadece mm sadece , benden özür diledi. Benimle küs kalmak istemiyormuş. " tekrar nefes aldı. Sakin kalmaya çalışıyordu.
" Bana yalan söyleme , tamam mı ? Sana inanıyorum ." dedi sakince. Oh ! Yırtmıştım. Sanki görebilirmiş gibi kafamı salladım. Ardından yaptığım saçmalığa kafamı sallayıp konuştum .
" Sana asla yalan söylemem , bana güven." dedim sakince. Cevap vermeden telefonu kapadı. Of , gerçekten büyük bir yükü sırtlanmıştım. Kerem eninde sonunda Semih'in ev arkadaşım olduğunu öğrenecekti. Semih ! Ah ona haber vermeliydim. Kerem'e asla söylememesi gerekiyordu. Hemen Semih'in numarısını tuşladım. Tek çalışta açmıştı.
" Yeni ? Kararını değiştirmedin , umarım ?" dedi sancılı sesiyle.
" Yok , hayır artık beraberiz ama bunu bir süre Kerem bilmesin olur mu ?" kaşlarını çattığını hissettim.
" Neden ?" nefes aldım.
" Ona beyaz bir yalan söyledim. Açıklamak istedim ama sinirliydi. Şimdilik bilmemesi gerek ona söyleme olur mu ?" bir süre ses vermedi.
" Semih ?" dedim kaşlarımı çatarak.
" Hah , evet anladım tabi söylemem." ciddiydi. Ona güveniyordum.
" Yarın görüşürüz ." dedim ve telefonu kapattım.
Gecenin verdiği yorgunlukla odama çıkıp yatağıma girdim.
Sabah kalktığımda aşağıdan tıkır tıkır sesler geliyordu. Semih mi geldi acaba ? Saate baktığımda saat on ikiyi gösteriyordu. Güzel bir uyku çekmiştim . Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Mutfaktan güzel kokular geliyordu. Muhtelemen Semih'ti .
Mutafağa adım attığımda Semih bana arkası dönük olarak , yumurta pişiriyordu.
Daha önce hiç bir erkek bana kahvaltı hazırlamamıştı. Etkilenmedim desem yalan olurdu , ama Semih benim sadece dostumdu. Kapıya yaslanıp onu izlemeye başladım. Islık çalarak yumurtayı karıştırıyordu. Neşeli olduğu her halinden belliydi. Masa hazırdı. Mükemmel görünüyordu. Önünü bana döndüğünde kaşlarını kaldırdı.
" Heyy , uyuman gerekiyordu! " sesi tatlı sinirliydi. Gülümsedim.
" Ne zaman geldin ? Hiç beklemiyordum."
" Yarım saat kadar önce geldim. Uyuyordun, sana sürpriz yapmak istedim. " elinde yumurtayı tabaklara rahat koyabilmek için spatula vardı. Elindekini tezgaha koyup yanıma geldi. Yanağımı öptü.
" Günaydın." dedi gülerek. Aynı şekilde ben de güldüm. Hemen itinayla hazırlanmış masaya oturdum.
" Çok güzel görünüyor. Teşekkür ederim, gel otur çok açım." dedim , yeşil zeytini ağzıma tıkarken. Gülerek karşıma oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ol +18 Zeyker
Teen FictionSiyah aşk olur mu ? Bizimkisi siyahtı , simsiyah. Hayır , hayır ! aşk değildi bizimkisi. Biz bile değildik aslında. Siyahtık , ama neydik bilmiyordum. ~~ Sevgi sözcükleri yoktu. Sevmek yoktu. Yasaktı , sonuna kadar ! O böyle istemişti. Tek yaptığı...