BÖLÜM45:"SOĞUK SAVAŞ"

464 24 12
                                    

Hızlıca başımı kaldırdım. Acaba ne diyecekti? Dişlerini sıktı. Tam olarak Semih'in ne istediğini anlamış mıydı acaba? Ateş saçan bakışları çoktan anlamış olduğunu gösteriyordu. Ya tekrar 'onunla yat' derse ne yapardım? Üç yıl önce bunu söyleyen bakışlarla şu anki çok farklı gözüküyordu. Demezdi öyle bir şey değil mi?

"Seni yapmaya zorladığı şey bu mu?" diye tısladı. Ses çıkaramadım. Hızla ayağa kalktı. Açtığı sürgülü cama ilerledi kendini hızla dışarı attı. Peşinden bende doğruldum. Cebinden sigarasını çıkardı, hızla yakarken bir elini saçlarından hışımla geçirdi. Ben camın gerisinden onu izliyordum. Sırtı bana dönüktü bu nedenle yüzündeki ifadeyi bilmiyordum. Hızla sigarasından dumanları alıyor ve bırakıyordu.

"Semih'in sana yapmaya çalıştığı şey bana zarar veremez, böyle demiştin." sesimi duymasıyla bana döndü. " Bu, gerçekten sana zarar vermez değil mi?" sigarasını yere attı, bana yaklaştı. Ben de ona adım attım.

"Aşağılık." diye haykırdı. Şuan burada olsa birbirlerine gireceklerinden neredeyse hiç şüphem yoktu.

"Bilmiyorsun, sana neden bunu yaptırmak istediğini bilmiyorsun. Seni kullanmak istiyor. Sana yardım etmek istediği için değil!" Üstündeki kazağı çıkarıp çimlerin üstüne bıraktı. Hava buz gibiydi ne yapıyordu?

"Bana zarar vermek mi istiyorsun?" Senin de bana yaşattıklarını yaşamanı istiyor muyum? Evet. Hissettiğim çaresizliği hissetmeni istiyor muyum , evet. Yapabilir miyim peki bunu sana? Yapamam ki. Seviyorum seni.

"Eğer dediklerini yaparsan, ödeşmiş hissedecek misin?" "Seni, kendi çıkarları için kullansın istiyor musun?" dikkatlice bana bakıyordu. "Sana dokunsun istiyor musun?" 

Acıyla güldüm. " Doğru, yine kendime yaparım değil mi? Sana yine bir şey olmaz." Bana yaklaştı. Bir eli tekrar yüzümdeydi. Soğuktu eli.  "Olur. Bana bir şey olur. Onun istediği zaten bu. Senin istediğin de bu mu?"  Dudakları, dudaklarıma yerleşti, ellerim anında çıplak bedenine giderken, kulağıma fısıldadı. "Ama, artık sen ve ben olmaz bunu da biliyorsun değil mi?"

Arkasını döndü, yavaşça denize doğru ilerledi. İçerisinin sırtına vuran ışığında izlerini görebiliyordum. Ayakkabılarını çıkardı, hafifçe bana döndü. "İstemiyorum, onun pis oyununa ortak olmanı istemiyorum. İşte buradayım bana istediğini söyle, istediğini yap bu pisliğe dahil olma. Bırak , bu sefer  ben halledeyim." gözlerimi yumdum.

Bunlar olursa onu kaybederdim. Bunu zaten biliyordum, ve istediğim bir şey değildi. Kendini serin suya bırakışını izledim. Dizlerim üzerine yere çöktüm Çıkardığı pantolonunun cebinden sigarasını buldum. Yaktıktan sonra bacaklarımı uzatıp bu soğuk ve hafifçe artık açılmaya başlamış havada onu izlemeye başladım. İkimizde birbirimiz içindik. Deliydik.

Soğuk fazlaca beni etkilemeye başladığında içeri girdim. Çok uykusuzdum,  sıcak bir duş alırsam hem iyi gelirdi hem de alkolle bulanmış zihnim bir nebze kendine gelirdi. Üstümdekileri yatağa atıp yavaşça duşa girdim.

Tam suyu kapatıp çıkacağım sırada, banyonun kapısı açıldı. Kerem'i gördüm. Üzerinde ıslak iç çamaşırı dışında hiç bir şey yoktu. Harika görünüyordu. Bir şey söylemeden yavaşça bana yaklaşıyordu. Kalbim hızlanırken gözlerimi de ondan çekemiyordum. Duşa kabinden içeri girdi. Tam arkamdaydı. Hareket edemedim ama beni çekip kendine yasladı. Sağ eli çoktan karnımdaki yerini almıştı. Titrek nefesimi alırken gözlerim otomatik olarak kapandı. Kulağıma eğildi. "Titriyorsun."  Bir şey diyemedim. Elini yavaşça karnımdan aşağı kaydırdı. Tam oraya. Bu karıncalanmama sebep olurken kendimi ona daha çok bastırdım. "İstiyorsun." diye fısıldadı. "Seni her zaman istiyordum. Senin istemediğin zamanlarda bile." zar zor sesim çıktı. Ona karşı tensel çekimimde hala bir değişim yoktu. İlk günkü gibi. Fakat şu anda tekrar ona yenilip yenilmeme konusunda zihnim kararsızdı. Bedenim ve kadınlığım tam tersini söylese de. Elini çekti.

Benim Ol +18 ZeykerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin