Hüzün Denizi

40.Bölüm:Son

Evet son bölüm...Derin derin nefes alın...İyi okumalar ve iyi dinlemeler...

Prensesi gömeli 6 hafta oldu...Bugün nikah günü...Başımda şapkam var Derinede şapkalı bir gelinlik aldık...Melekler gibi oldu...Gelin arabasının önüne  Sevgiyi koyduk...Prensesi çok özledim Burakta öyle....Derini almaya gidiyoruz...Mete amca çok sorun çıkardı ameliyat olucağımı öğrenince ve Derin saçlarını kazıtıp babasıyla küsünce dayanamadı izin verdi...Her şey hazırdı Evimiz,arabamız,her şeyimiz....

Sanırım artık mutlu olma vakti...Hemen hemen herkesin yüzü gülüyor...Şeyma Hoca ve Burak nikah şahidimiz...Burağın bile prensesin cenazesinden beri ilk kez yurttan çıktığını gördüm ve ilk kez gülümsediğini...Aslında çok asabiydi arabayı öyle bir sürdü ki daha Derini doya doya öpmeden öleceğim sandım...Ama nikah salonuna gelince kuzenim Elifle tanıştı sohbet etmeye başladı.Bilmiyorum keyfi yerine gelmiş gibi...Derinin elinden sımsıkı tutup nikah masasına doğru yürümeye başladık...Büyük bir alkış tufanı koptu..Ağzımdaki maskeyi sırf nikah için çıkardım...Umarım ağzımdan kan gelmez...Derin yerinde duramıyor...Aslında benimde farkım yok ondan...Mekandan soyutlanmış gibiyim.Durmadan gülümsüyoruz...Soru faslı başlıyor ilk ondan güçlü ve dolu dolu bir "Evet "  sesi yankılanıyor salonda sonra ben elini tutuyorum sandalyesini tutup yavaşça kendime çeviriyorum  gözlerine bakıyorum...

"Boynuma bıçak bile dayasalar EVET"

Gülümsüyor...Evlilik cüzdanını uzatınca  Derin kapıyor koca bir gülümseme ardındanda kahkaha tufanıyla...Kalkıp anlından öpüyorum...O artık benim eşim...Meleğim...Sevgilim...İlacım...Benim bir parçam...Tebrikleri kabul ediyoruz yemek esnasında bir öksürük tutuyor beni kan gelir korkusuyla hemen ağzmı kapatıyorum...Kan gelmeyince derin derin nefes alıyorum....Sonra tekrar gülümsüyorum...Derinin tedirgin bakışlarını üzerimde hissediyorum....

"Ben bir yüzümü yıkayayım "Diyip hızla kalkıyorum...Kendimi lavaboya atıyorum...Aynada kendime bakıp öksürmeye başlıyorum...Ağzımdan kan gelmeye başlıyor hemen silip yüzümü yıkıyorum...Yemeğin bitmesi için fırsat kolluyorum...Tedirgin ve sabırsız hallerimi gören arkadaşlarımın saçmasapan espirilerine maruz kalınca...Derinin kızardığını görüyorum...Çok tutmayıp hemen bırakıyorlar bizi...Her ne kadar yanlış anlasalarda oradan çıktığıma memnunum...Arabayı bu sefer ben sürüyorum Burağın işi varmış...Bahane ararken renkten renge girdiğini görmek çok komikti...Derin sabah çekildiğimiz fotoğraflara bakıp yorumlar yapıyor...Beraber gülüyoruz eve varır varmaz  hemen kapısını açıyorum kapıdan fırlıyor...Elimi tutup  koşuşturmaya başlıyor... Zar zor arabayı kitleyip evin kapısını açıyorum....Merdivenleri düşe kalka çıkıyoruz...Kalbim çıkacakmış gibi atıyor...Balkona çıkıp çiçekli bahçemizi seyrediyoruz...Çocuklarımızın oynayacağı bahçeyi seyrederken kollarımı  ömrümün beline doluyorum.Artık sevgilime,sözlüme,nişanlıma değil...Eşime,ömrüme,benim diğer yarıma bakıyorum.Tarçın rengi gözlerine bakarken kızarıyor...Galiba benim mutluluğum geçte olsa güzel olanmış...Parmak uçlarında yükselip çocuksu dudaklarını dudaklarıma bastırıyor...

Daha sonra birden anlamadığım bir şekilde geri çekilip yüzüme bakıyor...Yüzümde geçte olsa bir sıcaklık hissediyorum...Başım dönüyor...Görüşüm bulanıyor...Onu artık göremiyorum...Dizim balkonun sert zeminine değiyor...Vücuduma keskin bir acı saplanırken gözlerim tek bir yere odaklanıyor....

Ağzımdan akan kan beyaz bir mendili değil...Derinimin gelinliğini kana buluyor.Kanatsız meleğimin kollarından kendimi, ruhumu,emanetimi almaya gelen azrailin kollarına bırakıyorum...

                                                                              -Son-

Yeni hikayemde yeni heycanlarla görüşürüz onun  bölümleri bu kadar seri gelmez galiba ama olsun İşte size benim yeni hikayemin linki :http://www.wattpad.com/66869572-kar-k%C3%BCresi   link açılmazsa yorumlarda mutlaka bulursunuz olmadı 39.bölümdeki yorumlarda link bulunmakta...   Kar küresinde görüşmek üzre...