6.Bölüm ;Beklenmeyen...

447 34 2
                                    

Tam bir sene oldu.Bugün Derinle birinci yılımız doluyor.Hasta olduğumu söylemedim,söyleyemedim...Bugün yine ilk günümüz gibi tekrar  Feshane'de buluşucağız.Artık Marmara Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyim.Her haftamın 4 günü staj 3 günü kampüste ğeçiyor ömrümü okul sıralarında tüketiyorum      

Sabah erkenden kalkıp saçlarımı taradım yine rengi solmuş yeşil gözlerimi kapatmaya özen göstererek -Eski rengini kaybettiğini Derinden gizlemek istiyorum- Üzerime ceketimi geçiriyorum.Ve masanın üstüneki ufak kutuyu çevik bir hamleyle cebime atıyorum....Derin...Derin geliyor aklıma...Zaten hiç çıkmıyor ki...Öksürüklerim çekilmez bir hal aldı...ciğerlerim parçalanıyormuş gibi hissediyorum...Annem hala inatla bölüm değiştirmemi istiyor...Ama ben benim gibilere yardım etmek istiyorum...Masanın üstündeki telefon titrer titremez elime alıyorum.Derinin mesajını açıyorum hemen

"Gelmiyor musun?"

"Yoldayım " diye cevap veriyorum kapıdan çıkarken...Bahçeyi hızla geçip adımlarımı hızlandırıyorum...Nefesim tıkanıyor...Duraksıyorum...Başımı gökyüzüne kaldırıp derin derin nefes aldıktan sonra tekrar yürümeye başlıyorum...Ona hasta olduğumu söylemeliyim...Bana bağlanmamalı...Rüyamı hala unutmadım...Öleceğim aklıma geldikçe ondan kaçıyorum...O cıvıl cıvıl parlayan gözler bana her geçen gün azap veriyor...O gözler ağlamasın istiyorum...O gözler kızarmasın...Uzaktan el sallıyor bana daha sonra koşa koşa gelip belime sarılıyor ardından mini minicik bir öpücük konduruyor yanağıma 

"Hoşgeldin aşkım" diye cıvıldıyor gözlerime bakarken

"Hoşbulduk" diye fısıldıyorum...

Kızıl saçları yine omuzlarının üstünde,üzerinde şık bir ceket ve altında koyu renk bir kot var.Parmağında ise ufacık kedili bir yüzük.Bir süre onu seyrediyorum hayran hayran başını eğiyor.Kızarıyor yanakları elma şekeri gibi :) .Yürümeye başlıyoruz...29 dakika 30 saniye süren sessizliği öksürüklerim bozuyor...

"Hasta mısın?"diye soruyor elimi ufacık avuçlarında sıkarken...

"İyiyim gıcık tutmuştur"diye geçiştiriyorum

"Emin misin?" Diye yineliyor sorusunu gözlerini kocaman açarak başımı öne eğip belli belirsiz sallıyorum.Sonra hınzır bir gülümseme yayılıyor yüzüme hızla belinden tuttup ardından omzuma alıyorum Derin'i gülmeye başlıyor.Düşmesin diye sıkı sıkı tutuyorum bacaklarından.Sahil boyu taşımak var aklımda.Ama olmuyor işte nefesim daralıyor,sendeliyorum,ateş basıyor...Ne kadar zayıf düşmüşüm...Yalpalıyorum...

"Yavaş...İndir...düşüreceksin!" diye mızmızlanıyor...Cevap veriyorum.Sadece gülüyorum.Ama damarlarım patlayacakmış gibi hissediyorum.Yere indirip ilk gördüğüm banka çöküyorum.Yanıma sokuluyor

"O kadar ağar olamam" diyip basıyor kahkahayı.Yalancı bir gülümseme takınıyorum.Bilmiyor ki hastayım....O yüzden kaldıramadım onu...Başını yavaşca omzuma yaslıyor...Anlına ufacık bir öpücük konduruyorum usulca...Doğruluyor gözlerini gözlerime dikiyor.Ağır ağır yaklaşıyor dudakları ile dudaklarım arasında iki parmak mesafe var " Derin" diye fısıldıyorum.Susmamı işaret edip ince dudaklarını dudaklarıma değdiriyor.Hızla geri çekiliyorum.Kıpkırmızı olup başını öne eğiyor mıhlanıyor olduğu yere sonra kaçamak bir bakış atıyor gözlerime... susuyorum... susuyoruz...

                                                           ***

Odamdayım.Bugünü,O anı, bizi birbirimize mühürleyen o öpücüğü düşünüyorum,Kim bilir nasıl,ne kadar bağlandı bana...Nereye baksam onu görüyorum...Hüzün kaplıyor tüm bedenimi,Bir kasvet bulutu çöküyor üzerime...Ton ton ağarlık biniyor omuzlarıma...Ölürsem...Ölürsem ne kadar üzülecek kim bilir...Bir söz veriyorum kendime,yemin ediyorum,ahitleşiyorum kalbimle...

                          "Bir daha...Bir daha asla....Bana bu kadar yaklaşmasına izin VERMEYECEĞİM!"

Hüzün DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin