4.Bölüm ;Uyanış...

534 40 0
                                    

Gözlerime tutulan fenerle uyanıyorum..Başımda bir doktor iki hemşire var.Doktor uyandığımı görünce hemşireye dönüp 

"Ailesine haber vein gözünü açtı meraklanmasınlar" dedi kapıyı işaret ederek daha sonra bana dönüp 

"nasılsın delikanlı?"diye sordu.

İlk şapşal bir bakış attım rüyamın etkisinden hala kurtulamamıştım silkindim.Ter içindeydim yorgun bir sesle 

"İyiyim" diye fısıldadım...Gözlerimi kapatıp yutkundum.

"Neyim var?"

Arkasını döndü.

"Annenler çok telaşlandı çok korkuttun bizi.." Konuyu değiştirme çabaları...Bundan nefret ediyorum.

"Ciddi mi?" diye sordum 

"Bir şey ister misin?Yemek felan?"

Derin nefes alıp daha güçlü " Ciddi mi?" diye tekrarlıyorum sorumu...Sorumun ardını öksürükler takip ediyor...

Derin bir soluk duyuyorum doktordan.Yerine oturuyor.

"Gel bakalım Delikanlı" diyor sandalyeyi işaret ederek...Yerimden doğruluyorum.Doktorun gösterdiği yere oturuyorum.Doktoru inceleme fırsatını yeni elde etmiş oluyorum.Saçları kırlaşmış 50 lik bir delikanlı kahverengi gözerini önündeki kağıtlara kitlemiş.Buz kesmişti.Bu hali beni çok korkutuyordu.Gözlerini bir an için kaldırıp bana baktı.Daha sonra kağıtlara geri döndü.

"Adın Arda değil mi?"

"Evet efendim"

"Kaç yaşındasın Arda?"

"18"

"Okuyor musun?

"Evet okuyorum."

"Nerde okuyorsun?"

"Fen lisesinde efendim"

Doktor dikkatlice yüzüme baktı.Daha sonra kağıtlarına dönüp başını salladı.

"Neyin olduğunu biliyorsun değil mi?

"Hayır bilmiyorum"

"Bilmek ister misin?

"Elbette bilirsem ona göre hareket ederim.Hastalığımla yaşamayı öğrenmeliyim"

"Aferin sana"

Başmı öne eğip gülümsedim.Endişelerim hafiflesede hala tedirgindim.

"Hazır mısın?"

"Tabi ki"

"Bak Arda yaşın çokta büyük sayılmaz gençsin,kurtulma şansın yüksek,Hastalğın yüzünden umutsuzluğa kapılma..."

Doktorun ne söyleyeceğini merak ediyordum.

"Genç olduğundan hücrelerin kolayca kendini yenileyebilir.Seni zorlasada kurtulacağını umuyoruz"

"Söyler misiniz? Neyim var?"

"Elbette..Bu kadar aceleci olma"

"Söyleyin Artık!"

"Bu hastalıktan kurtulmak sabır ister.Sanırım sende sabır gibi bir meziyet yok."

Cevapsız bırakıyorum bu sefer.Gözlerini kaçırıyor

"Arda Bak oğlum....Sen...Bunu söylemesi düşündüğümdende zormuş...Biz...Sana....Lösemi teşhisi koyduk"

"Kanser!?" Doktorun sözleri suratıma kırbaç gibi çarparken gözlerim kararır gibi oluyor iliklerime kadar ölüm korkusunu hissediyorum...Kanser...Yüzlerce can alan o katil....Allah'ım konuşamıyorum bile...Rüyam...Ölücem...Ama daha gencim...Çok yaşamadım...18 senecik...Ama ben 60dan sonra kılarım diye ne namaz kıldım ne oruç?....Hazır değilim...Okul bitmedi ki...İşte bulmadım...Daha doya doya yaşamadım ki....Bitemez imtihanım daha yaşanması gereken bir sürü şey var.Başımı umutsuzca sallamakla yetinip çıkıyorum odadan sanki ruhum ağır ağır çekiliyor vücüdümdan,Zar zor kapıyı açıyorum.Annem yanıma geliyor bir şeyler söylüyor...Sarılıyor...Öpüyor..Gözyaşlarımı siliyor...Hastanenin kapısına doğru ilerliyoruz....Ölücem....Sokaktayız...Acaba daha aç gün batımı görücem....Ne neşeli insanlar...Sokaklar aynı....İnsanlarda öyle...Ev aynı...Odamda...Dur bi dakika odam aynı değil...Odam...Odam artık beni koruyan bir kale değil acılarımı yaşadığım tek kişilik bir hücre.......

Hüzün DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin