18.Bölüm ;Bir nebze Huzur...

337 25 14
                                    

Multimedyada: Arda

Bana uygun bir iliğin bulunması benim için bir şans...Annem artık tıpı bırakmam için baskı yapmayacak bende benim gibi hastalara umut olacağım.

"Hadi kalk bakalım"

Derin bu kapıya çeviriyorum başımı kocaman gercek bir gülümsemeyle

"Nereye?"

"Soru sorma kalk hadi..."

İsrar ediyor.Neşesi yerinde,nazlanmadan yavaş ve ağrı dolu olsada kalkıyorum.Kendime iyi olduğumu söyleyerek güç buluyorum birde onun neşesi enerji veriyor bana. Maskeyi çıkarıyorum oda serumun iğnesini çıkarıyor kolumdan o çantamı toparkerken bende paravanın arkasına geçip üstüü değiştiriyorum.Elim hala sargıda.

"Hadi!"

"Tamam"

Bir yandan Derine laf yetiştirip bir yandan kumaş ceketimi giyiyorum.Seyrekleşen saçlarımı düzeltiyorum.Yüzüme renk gelmiş.Kadife yeşili gözlerim parlıyor.Kemoterapiye girmediğim için henüz tamamen kaybetmediğim perçemimi anlımdaki ne zaman oluştuğunu bilmediğim yaranın üzerine örtüyorum.Ceketimin yakasını düzeltip Derinin elini tutuyorum.Odadan çıkıyoruz.Ve sanki ben sırtımdaki tüm yükleri o odada bırakıyorum.Prensesin odasının önünden geçerken duruyorum Derinin elini bırakıp kapıyı vuruyorum cılız yorgun ama çocuksu bir ses

"Giiiiiir" diyor...

Kapıyı aralıyıp giriyorum.

"Prenses?"

"Abi?..Âbi sen misin?"

"Evet Rana benim"

"Hoşgeldin" diye haykırıyor ellerini çırparken yatağından doğrulup gözlerime bakıyor

"Çok cici olmuşsunnnnnn"

Gülümsüyorum yatağının kenarına oturup küçücük bedenini kucağıma alıyorum.Yanağından öpüyorum keskin bir ilaç kokusu yakıyor ciğerimi...

"Abiiii Sevgiyide öp! O seni çok seviyor seni çok merak ettik"diyor elindeki bebeği uzatarak..Bu bebeği sadece mutlu olsun vakit geçirsin diye almıştım oysa o sahiplenmiş ve onuda bir birey sayıyor o ufacık temiz kalbini kırmamak için bebeğide öpüyorum.Derin sitemkar bir sesle gülümseyerek

'Hani bana"diyip gülüyor prenses kahkahalarıyla odayı çınlatırken Derine dil çıkarıyorum :-)  Gülüşüyoruz.

"Prenses bize müsade tekrar gelirim tamam mı?"

"Tamam abiiiii ben seni seviyorum.Derin ablayıda seviyorum.Çok özlüyorum sizi...."

Tekrar öpüp kapısını sessizce kapatıyorum.

"Çok sevimli değil mi?"

"Senin gibi " diyor gülümseyip başımı öne eğiyorum.

Sonra kolumdan tutup koşmaya başlıyor yine o eski neşeli sesiyle

'Hadi Bay tembelllll yeterince yattın.Hızlı biraz" bağıra bağıra söylüyor bunu merdivenleri koşarak iniyoruz.Kahkahalar atıyor hastahanenin dışına çıkıyoruz.Sanki ben iyleşeceğim diye güneş en parlak yüzünü takınmış....

Hüzün DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin