5.BÖLÜM; Feshane

509 34 0
                                    

Bir aydır kanser olduğumun farkındayım.Notlarım düştü,ders çalışasım,dinliyesim yok,hocalar şikayet etmeye başladı.Aldığım ilaçlar bayılmamı önlüyor ama arada yine başım dönüyor,sıcak basıyor.Okuldayım  sıramda oturuyorum.Yine o çocuksu el dokunuyor sırtıma

"Arda..."

Derin...Gözlerimi kaçırıyorum.

"Haftalardır gülmüyorsun suratıma karşı."

"Öyle mi?"

"Tabi ama ben seni nasıl güldüreceğimi biliyorum."

"İtiraz yok ama..."

"Pekala,Küçük Hanım"

Zilin çalmasıyla Derin kolumdan tuttuğu gibi ufak bir kız çocuğu gibi koşturuyor.Okulun bahçesine kadar çekiştiriyor,gülücükler saça saça çıkıyor okuldan ilk gördüğü taksiyi çeviriyor.

"Taksi!"

Arabaya biniyoruz 

"Feshaneye" diyor cıvıl cıvıl..

"Ders?" diyorum gözlerine bakarken

"Zaten dinlemiyorsun"

"Hocalar?"

"Ayakta uyuyorlar"

"Müdür?"

"OOOOf amma soru sordun" diye çıkışıyor gülerken.

Taksi kıvrılan yolda ilerliyor başımı pencereye dayıyorum.Dışarıya dalıp gitmişken "Ya hastalık ilerlerse?"diye düşünüyorum.Arkadaşlarım bilmiyorum.Derin'e de söylemedim.Allah'ım ne masum kız ama...Melek gibi...O kadar sevimli ki...Taksiciye ücreti verip iniyoruz.Kolumdan tuttuğu gibi lunaparka sokuyor,hafta içi olduğundan bomboş.Çeke çeke top havuza sokuyor beni.

"Ama bu 6 yaşındakiler için..."diye durdurmaya çalışıyorum.Ama kafama sünger bir top yiyorum ardında "Top savaşı" diye haykırışını duyuyorum Derinin.Peşpeşe top yağmuruna tutuyor beni.Karşılık veriyorum.Ayağım kayıyor toprağın içine gömülüyorum.Kalktığımda Derin'i bulamıyorum karşımda birden arkamdan boynuma atlayıp tekrar topların içine gömüyor beni arkamdan oda düşüyor gülüyoruz.Kahkahalarla kalkarken bu sefer çarpışan arabalara sürüklüyor beni.Jetonlar alıp arabalara yerleşiyoruz.Çarpışmaktan çok birbirimizi kovalıyarak geçiyor zaman.Çok eğleniyorum.Hastalığımı bir an için unutuyorum. Hava kararıyor yavaş yavaş,güneş bugün son kez gülümserken bulutlar sevimli bir pembeye bürünüyor ağar ağar ,Güneş ışıkları  dans ediyor toz pembe bulutlarda...Derin'nin kızıl saçlarını savuruyor rüzgarda...

"Arda"

"Efendim?"

"Yoruldun mu?"

"Biraz"

Sahildeyiz şimdi.Bankta oturuyoruz.Derin derin nefes alıyorum.

"Arda

"Efendim"

"Neden sessizsin?

"Hiç"

"Ne düşünüyorsun?

"Bilmem"

"Pekala..."

"Derin"

"Efendim?"

"Seni..."

"Beni ne?

"Yani sana...Teşekkür ederim..."

"Bir şey değil."

Söyleyemiyorum bir türlü.Tekrar deniyorum...Tekrar...tekrar...Boğazıma düğümşeniyor cümleler

"Seni Seviyorum" diyorum kısık bitkin ve umut dolu bir sesle

Ve Derin'nin tarçık rengi gözleri kayıyor kadife yeşili gözlerime....

Hüzün DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin