31.Bölüm :Elveda...

239 17 10
                                    

İyi okumalar ve iyi dinlmeler :)

"Arda...Ben"

"Tek kelime daha etme git...Şİmdi. "

"Arda!"

"Git dedim sana!"

"Arda lütfen!"

"İyleşeceğime inanmıyorsun öyle mi"Acı acı güldüm."Hah.. Ne sanıyorum ki...Bunca zaman sırf bana acıdığın için benimleydn öyle değil mi?"

"Arda..Ha-"

"Çık dışarı!"

"Arda lütfen.."

Bana doğru yaklaşıp elimi tutmak için hamle yaptı.Elimi çekip Rananın ufacık ellerini avuçlarıma aldım gözlerim dolmuştu ve sanki göğsümün üstüne tonla ağarlık binmişti.Ciğerlerimdeki tüm nefesi bağarmak için kullandım.

"Çık odamdan!Bir dahada gireyim deme seni...."

Ona hakaret edemezdim...Ben hiç bir kıza hakaret edemezdim gözlerime baktı...Bakışlarımı pencere çevirdim...Sesimin güçlü çıkmasına çaba göstererek

"Defol git...Derin"

Becerememiştim istediğim gibi çıkmamıştı sesim çok cılızdı.

Cılız...Yorgun..Ve ACİZ...  

"Madem öleceğime bu kadar inanıyorsun bundan sonra ÖLDÜ bil!Unutman kolay olur!"

HIçkırıklara boğuluyorum...

"ÖldüM Derin ben!Ölüyüm! Katilimde sensin sen hem duygularımın hem benim katilimsin şimdi çık hemen şimdi ne beni daha fazla zorla ne de açıklama yap.Çık!"

Ağlıyoruz...Pardon...Ağlıyorum....Ağlıyor....Gözlerine bakamıyorum zaten bakamamda dayanamam...Ufak bir titreme yayılıyor bedenime Prenses kaşlarını çatıyor...Kucağımdan iniyor

"Git burdan istemiyor seni!!"

Daha fazla tutamıyor seslice ağlamaya başlıyor yumruklarımı sıkıyorum...Ciğerlerimi hava ile dolduruyorum....

"Yaşayacağıma inanmayan biriyle yaşamamı beklemiyorsun değil mi?"

Dişlerini sıktığını farkedebiliyordum ama yinede doğrudan gözlerine bakmadım...Arkamı dönüyorum...

"Ölüm çok rahat biliyor musun?.....Sevdiğimin başkasının olduğunu görmeyeceğim mesela....Acı hissetmeyeceğim...Üzülmeyeceğim...AĞLAMAYACAĞIM"Sesimin titrediğini farkediyorum derin ve hırıltılı bir nefes verip dudaklarımı aralıyorum"Git hadi o kapıdan çık ve bir daha girme....KAPIYIDA KAPAT!"

Odada sıkıcı bir hava hakim oluyor.Arkamı dönmesemde sırtımda bakışlarını hissedip ürperiyorum bir süre sonra kapının gıcırtısını duyuyorum bir kaç yumuşak adımın sesi....Saçlarımda o narin ellerini hissedip afallıyorum sonra hemen ayırıyorum saçlarımı ellerinden...

"Pekala....E-ELVEDA"

Kapı kapanıyor usulca....Doğruluyorum...Titreyen bacaklarıma pencerenin yanındaki koltuğa çöküyorum...Ne kadar hamlamışım...Ne kadar güçsüzüm...Ne kadar....ACİZİM...

Gözlerimde biriken yaşlar görüşümü engellesede Prensesin bana yaklaştığını görüyorum ufacık etsiz elleriyle siliyor gözlerimi aklınca teselli ediyor

"Ağlama abi..."

Gözlerime dikiyor gözlerini...Kadife yeşili gözlerimin en derinine...

"Ağlama....Ölmeyeceksin sen...Gerçektennnnnnnnnn"

Küçücük bedeni ve kocaman kalbiyle kucaklıyor beni...Saçları yerine ellerini okşuyorum...Bir kız çocuğu için saçlarını kaybetmek...Ne büyük acı yaşamıştır kim bilir...Kafamı dağıtmaya çalışsamda kalbimde yine o bilindik acıyı yaşıyorum.Derinin yokluğu...Başımı iki yana sallayıp silkiniyorum

"Ne tatlı şeysin sen."

Yapamıyorum aklım yine Derine kayıyor gayri ihtiyar başımı kapıya çeviriyorum kapı aralık ve kapının ardında bir çift göz bizi izliyor...

                                                                        ***

Hüzün DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin