24.Bölüm ; Gece

284 20 15
                                    

Saat 02.00 gece yarısı çoktan  geçti...Uyuyamadım...Sancım var...Uyuyamayacak gibiyim...Derini ayakta karşılamak istiyorum...

                                               ***

Saat 03.00  hala  uyumadım...Ağır ağır  yerimden doğruluyorum.Yine sancım var.Terliklerimi ayağıma geçiriyorum.Baş ucumdaki sürahiyi titreyen parmaklarla kavrayıp bardağa su dolduruyorum.Birkaç yudumda içip  kalkmaya çalışıyorum.İlk denemede olmuyor sırtüstü yatağa düşüyorum.Tekrar deniyorum.Odanın duvarları etrafımda dönüyor.Sendeliyorum.Duvara tutunarak tekrar doğruluyorum. Etrafımdaki eşyalardan destek alarak kapıya yaklaşıyorum.Dengemi  kaybedip düşüyorum.Öksürüyorum bir süre sırtüstü yatıyorum yerde gözlerim bulanıyor.Ağzımı Derinimin ipek mendiliyle siliyorum.Ben nasıl bu kadar güçsüz kalabildim.Turnuvalarda hiç yenilmezdim şimdi kalkamıyorum.Derin bir nefes alıp  kendimi biraz zorlayarak kalkmaya çalışıyorum.Son anda kulpu yakalıyıp kendimi toparlıyorum.Başımın arkasında bir sızı var.Kapıyı açıp dışarı çıkıyorum.Bir yandan agzımı silerken duvardan destek alarak prensesin odasına ilerliyorum.Koridorun ortasına geldiğimde başım dönüyor.Vücüdum taş kesiliyor.Kımıldayamıyorum.Dizlerimin bağı çözülüyor,düşmemek için yere oturuyorum ve sırtımı duvara yaslıyorum.Nefes almaya çalışıyorum.Eşortmanım kan içinde.Göğsümde bir ağrı var.

Nöbetçi hemşire elinde kahvesiyle koridorun başında zayıf bir silüet halinde görünüyor.Beni görünce çığlık atıp elindeki bardağı yere düşürüyor.Fincanla beraber  gözkapaklarımda düşüyor.Gözlerimi açmaya çalışıyorum.Hemşire bir şeyler sorup duruyor.Şuursuzca cevap vermeye çalışıyorum ağzımı açmamla bardaktan boşalırcasına kan akıyor.Uğultuların yerini kalp atışlarımı sayan makinenin zayıf sesi alıyor..     (geçiş bölümü olduğu için oldukça kısa tuttum  sıradaki bölümün adı "Kriz")

Hüzün DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin