💜 BÖLÜM 6 💜

Mulai dari awal
                                    

Patavatsız Hale!
Eşekler kovalasın seni Hale!

Araf'ın birkaç saniyeliğine gözlerinden geçen ışıltıyı görmüştüm. Buna oldukça sevinmişti ama düşündüğüm zaman ne konuşacağımızı kestiremiyordum.

"Tamam o zaman. Yarın öğlen gelip alıyorum seni." diyerek ayaklanmış ve iyi geceler dileyerek gitmişti.

Salona geçip kendimi koltuğa attığımda az önce yaşanılanların gerçekliğine inandırmaya çalışıyordum kendimi.

"Neydi az önce olanlar?"

"Bilmiyorum Aydeniz ama oldukça meraktayım. Ayy keşke şimdi alıp götürseydi seni. Sabaha kadar çatlarım ben!"

"Sen mi ben mi?" dedim kahkaha atarak.

Evin içinde ağzım kulaklarımda gezmeye başlamıştım. Yanaklarım alev almıştı, midemdeki kelebekler uçuşa geçmişti ve kalbim deli gibi atıyordu. Yine de kendimi sakinleştirip, yarın ki buluşmanın normal bir buluşma olacağına dair sakinleştiriyordum kendimi fakat pek mümkün olmuyordu. Uzun zaman sonra ilk kez bu duygulara şahit oluyordu kalbim.

Hatta tam anlamıyla tatmış bile sayılmazdım ki. Üniversitede bir erkek arkadaşım olmamıştı. Lise 1'e giderken olmuştu yalnızca fakat kısa bir flörtten ibaretti oda. Araf'a karşı hissettiklerim çok başka boyuttaydı. Ne olduğuna karar veremiyordum fakat karanlıkta bu denli kaybolduğumu hissederken bir güneş misali girmişti hayatıma.

Kendimi bu denli kaptırmak istemiyordum yine de. Yarın her ne hakkında konuşacağımızı bilmesem de bu konu ile ilgili olmadığına emindim. Kendimi kaptırıp sert bir şekilde zemine çakılmak şu an için isteyeceğim en son şeydi.
Yatağa girdiğimde içimdeki heyecanı bir nebze olsun yatıştırarak uykuya teslim etmiştim gözlerimi.

Sabah gözlerimi açtığımda buluşmaya birkaç saatim olduğunu görmüştüm. Hale giderken beni uyandırmamıştı. Hızla yataktan çıkarak kendimi banyoya atmış ve saçlarımı fönlemeye başlamıştım. İşim bittiğinde dişlerimi de fırçalayıp yeniden odama geçmiş ve giysi dolabımın önünde dikilmeye başlamıştım.

Elbise?
Hayır, hava fazla serin!
Triko?
Olmaz, fazla normal!
Sweat?
Fazla günlük!

Ellerimi sinirle saçlarımdan geçirmiş ve derin bir nefes çekmiştim ciğerlerime. Giyecek bir sürü kıyafetim vardı fakat ben yokluk krizinde hissediyordum kendimi. Sakinleştikten sonra daha detaylı bakmaya başlamıştım kıyafetlerime ve nihayet karar vermiştim.

Gri salaş kazağımın altına siyah dar paça pantolon tercih etmiştim.
Makyajımı da naturel tonlarda yaptıktan sonra aksesuar olarak yalnızca rose rengi saatimi takmış ve boy aynamdan kendimi incelemeye başlamıştım.
Kesinlikle tam not vermiştim kendime.
Telefonumu alıp saate bakacağım sırada zilin çalması ile kapıya yönelmiştim. Tabiki de karşımda Araf'ı görmeyi beklemiyordum. Daha gelmesine vardı.

"Erken mi geldim diyeceğim ama hazırsın sanırım!"

Onun tarafından bakıldığında dünden hevesli gibi gözüktüğümü düşünmüştüm ve bu kızarmama sebep olmuştu.

"Şey.. ben geç uyandım da biraz. Gecikmemek için hızlı hazırlamıştım."

Bir açıklama ancak bu kadar saçma olabilirdi. İlk dakikadan rezil etmeyi başarmıştım kendimi. Aferin Aydeniz!

"Çıkalım o halde!"

Yan tarafımdaki ayakkabılıktan siyah, postal tarzındaki botlarımı ve kabanımı alarak hızlıca giymiş, kapıyı kilitleyerek merdivenlerden inmeye başlamıştım. Araf'ta tam arkamdan geliyordu ve bu gerilmeme sebep oluyordu. Ne vardı yani yanımdan inse!

Ferfecir (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 1) (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang