Baran müzik açıp, sesinide yükseltince kendimi şarkıya kaptırdım. Sezen Aksu'nun harika eselerinden biri olan Geri Dön parçasını Muazzez Abacı ve Serkan Kaya söylüyordu. dinlerken içim erimişti resmen bu kadar başarılı seslendirmeleri insanı mest ediyordu. Emir'in dudakları kıpırdarken, şarkıyı mırıldandığı duyuyordum. Sesinin nasıl olduğunu bilmiyordum, sadece birkaç mırıldanmalarını duymuştum o kadar.

''Biraz kıssana.''

diye fısıldadım, Baran'ın tarafına geçip Emir'in görmemesini sağlayarak.

''Uzanıp tutuver elimi birgün, utanır diyemem ne olur geri dön..''

sırıtmamla, Emir Baran'a dönmüştü. Ses kısıldığı için Emir'in ağzından bir parçasını duymuştum ve mırıldanıyor olmasına rağmen benim kocamın sesi gerçekten çok güzeldi..

''Niye kısıyorsun?''

Diye Baran'a sorduğunda, ben devreye girdim.

''Ben istedim çünkü.''

''Neden?''

''Sesini duymak istedim, nasıl şarkı söylediğini merak ettim.''

''Aç şunun sesini.''

dedi Baran'a

''Hayır, açma Baran! Senin söylemeni istiyorum.''

Dedim, Emir'e dönerek.

''Sonra özel olarak söylerim ben sana istediğin şarkıyı.''

''Söz mü?''

''Ne zaman söylediğimin aksini yaptığımı gördün?''

''Söz olarak kabul ediyorum o zaman bunu.''

dediğimde, Emir gözlerini devirdi ve müziğin sesini tekrar açtı. Bende abiye elbisemle rahat oturmaya çalışıyordum fakat saçım bozulur, makyajım akar, elbisem zarar görür diye neredeyse hiç hareket etmemeye çalışıyordum. 'Elti' sıfatında olduğum için güzel görünmeli, bakımlı olmalıydım. Geçen gün kınadan sonra Nihal Hanım yani annem beni yanına çağırmıştı. Giderken, bir sorun mu var acaba? Diye düşünsemde söyledikleri herhangi bir sıkıntı olmadığını kanıtlayıp beni rahatlatmıştı. 'Bak kızım, seninle anlaşamadığımız çatıştığımız zamanlar oldu tabii her gelin ve kaynana gibi. Ancak hakkını inkar edemem ki hiçbirzaman sesini yükseltip saygını bozmadın bana karşı. Gönlümde çok güzel bir yer edindin.. Kınada kimse gözünü alamadı senden, çok güzel iltifatlar duydum. Gerek hanımefendiliğin, gerekse güzelliğin büyüledi herkesi. Onların içinde benide. Kendinden emin duruşun, Emir'e olan sevgin, torunuma karşı tutumun gözümden asla kaçmıyor. Seninle gurur duyuyorum kızım.' Demişti bana. Söyledikleriyle gözlerim dolarken, belki de bana evlendiğimden beri ilk defa kızım kelimesini kullanmıştı. Samimiyetle sarıldığımda bana aynı sıcakkanlılıkla karşılık vermişti, annem.

Arabadan indiğimizde, ben yüksek topuklum yüzünden düşmemek için Emir'in koluna girdim. Arya'nın babasının tuttuğu eve doğru yürürken, Baran'ı oynamak için ortaya almışlardı. Hanzade Aşireti'nin çevresi çok genişti. Kalabalık sebebiyle evin olduğu sokağa trafiği kapatmışlardı resmen. Bu çevrenin nedeni ise, şerefti tabiki.
Davul ve zurna sesi kesildikten sonra zılgıtlar eşliğinde eve girdi Baran. Bizlerde arkasından girince, Emir'in kolundan çıkmış kendi başıma düşmemeye çalışarak yürüyordum. Erkeklerin olduğu bir ortamda, kadın olarak kocamın koluna girmek hoş karşılanmayabilirdi.

Arya, tüm asaletiyle babasının koluna ellerini dolamış Baran'a doğru gelirken gerçekten çok güzel olmuştu.

"Benim kızım birtanedir, evlat. Onu üzecek, kıracak, ağlatacak durumlarda külahları değişiriz haberin olsun. Sen buraların ağasıysan, benimde İstanbul'da bir Şerefim var yani demem o ki; karşında beni değil, İstanbul'u bulursun. Şimdi, sana kızımı değil canımı emanet ediyorum."

TÖRE SONUCU EVLİLİKWhere stories live. Discover now