29. Bölüm

7.5K 219 9
                                    

1 AY SONRA

Emir'in bana 'kız dövmeyi yasaklaması' ve 'şilan şeytanının evden kovulmasından' tamı tamına 1 ay geçmişti. Bu süreçte kaynanam Nihal Hanım'a ayrı eve çıkma fikrini sunmuş ve sunduğumuza kesinlikle pişman olacağımız bir tepki vermişti.. Öyle de olmuştu. Resmen pişman olmuştuk..

"Olur mu öyle iş! Biricik torunum, paşam, veliahtım benden ayrı büyüyecek öyle mi!? Hayatta olmaz. Ben torunumdan ayrı kalamam! Çıkarın aklınızdan"

Diye adeta bize çemkirmişti.

"Anne saçmalama Allah aşkına. Ne ayrı kalması, tabiki de geleceğiz. Sadece aynı evde yaşanmayacak."

Diye de devam etmişti Emir.

"O niyemiş canım! Bizim evimiz herkese yeter. Çıkarın aklınızdan konu tartışmaya kapalıdır."

Diyip bize yüz çevirmişti.

Tabiki de vazgeçmedik. Ama en azından bu fikri bir süreliğine askıya aldık diyebilirim.

*****

"Eda ben çantaları arabaya koymaya gidiyorum, sende Miran'ı al gel. Kaçırmayalım uçağı"

Bugün tatile gidiyorduk.. Ve küçüklükten beri hayalim olan yurt dışına çıkıyorduk.

Nereye mi gidiyoruz..? Tabiki Brezilya! Bu hem Emir için hemde benim için iyi olmuştu. Emir özellikle orada maçı canlı canlı izlemek için, ben ise çok güzel ve modern bir yer olduğu için seçmiştim.

Miran'ı pusetine koyup merdivenlerden indim. Belki buradan uzaklaşmak yeni yerler keşfetmek bana iyi gelecekti. Son yaşadıklarımdan sonra ailemizin böyle bir tatile gerçekten ihtiyacı vardı.. Oğluşum artık 4 aylık olduğu için sesler çıkarıyor ve etrafına gülücükler saçıyordu.

Bahçeye geldiğimde sırasıyla bizimle vedalaşmak için dizilmiş Halil ağa, Nihal hanım, ve Baran duruyordu. Önce halil ağanın elini öpüp

"Bir isteğiniz var mı baba?"
Diye sordum.

"Yok kızım, gençsiniz siz gezip tozupta torunumu ihmal etmeyin aman ha."
Dedi şakaya vururcasına.

Gülerek onaylanıp. Nihal hanım'a yaklaştım. Onunlada öpüp sarıldıktan sonra baranlada sarıldım ve konaktan arabaya doğru yürüdüm. Emir ön koltuğa kurulmuştu. Benim Miran olduğundan beri öne binmeme izin vermiyordu. Bebek için arka daha güvenliymiş. Çok bilmiş kocam benim!

Araba havalimanının önünde durunca şoföre teşekkür edip indik. Uçağımızın kalkmasına 15 dakika vardı. Ve biz bekleme yerinde valizlerimizle bekliyorduk..
Beklemeye devam ederken

"Miran burda mı kalsaydı?"

Dedi emir.

"Neden ki?"
Diye kaşlarımı hafif çatarak sordum

"Bilmem, rahat olurdun. Yada bakıcı mı tutsak geçici süreliğine bizimle gelse. Gelincede geri çıkar işten."

"Ay bana bakıcı deme Allah aşkına Emir. Ayrıca 10 dakika kalmış nasıl yetişecek?"

"Haklısın" dedi kafasını sallayarak.

Bizim uçağımız anons edilince kalkıp uçağa doğru yol aldık. Valizlerimiz yerleşince bizde 53-54 numaralı olan koltuklarımıza geçtik. Ben derin bir nefes alıp camdan baktım. İlk defa uçağa biniyordum ve bu durum beni heyecanlandırmıştı. Yolcular tamamlanınca hostes yolculara yapmaları gerekenleri söylüyordu. Ben dikkatle dinlerken Emir hiç duymuyordu bile. Defalarca bindiği için sıkılmış olmalı bu sözlerden.

TÖRE SONUCU EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin