26. Bölüm

7.5K 242 6
                                    


"Artık çıkabiliriz değil mi doktor bey?"

"Evet Emir bey. Son kontrollerde yapıldı. Herhangi bir sorun yok, çıkabilirsiniz. Ancak eda hanımın bir kaç gün dinlenmesi fayda olacaktır."

"Tabi tabi merak etmeyin."

YAZARDAN..

Eda hayata yeniden uyandığından bir gün sonra hastaneden çıkabilirdi. Uyandığını duyan kayınvalidesi ve ailesi çok sevinmiş ve edanın hastanede toplanmasına yardım etmişlerdir.

Genç anne uyandığı gece bebeğinden ayrılmak istememiş, onun yanında kalmasını istemiştir. Emir ise onu kırmayıp gece birlikte ilk defa bir 'Aile' gibi kalmışlardı. Belkide eda aylar sonra ilk defa huzurluydu.

Eda'dan devam

"Gir.."

Konağa gelmiştik. Annemler beni tamamen yerleştirdikten sonra gitmişlerdi. Ben ise odamızda oğlumla hasret gideriyorduk. Bebeğim bana daha 2 günde alışmıştı. Tabi bende ona. Yatağın sol tarafında ben sağ tarafında ise bebeğim uzanıyorduk.

"Hasret mi gideriyorsunuz?"

"Evet babası.. Gel"

Emir yatağa geldi, miran'ı ortaya aldı ve kendisi sağ tarafa geçerek bana doğru döndü. Benimde yüzüm ona doğru dönüktü.

Ellerini saçlarımda gezdirip bir kısmını kulağımın arkasına sıkıştırarak

"Birdaha, seni görememekten o kadar korktum ki.. Birdaha seni öpememek, koklayamamak, en acısıda dokunamamak"

Dokunamamak dediğinde parmaklarini yüzümde gezdirdi.

"Artık o korku yok. Bak buradayım seninleyim.. Oğlumuzlayım."

Dedim elini tutarak..

"Buradasın"

"Buradayım"

***********

Gözlerimi açtığımda emirle adeta birbirlerine kenetlenmiş, zincirlenmiş gibi sarılıyorduk. Uyuyakalmışız demek. E özledik tabi..
Ama birdakika Halil Miran yok!
Ya ortamızda uyuyordu çocuk. Şimdi nerede! Daha 3 aylık çocuk ayaklanıp gidecek değil ya!

Hemen emirden ayrıldım.

"Emir! Emir kalk. Ya miran yok..!"

Emir uykulu sesiyle

"Eda bir sakin ol canım. Rahat etsin diye yatağına koydum onu"

"Oh.. Allah'ım nasıl korktum.."

"Kapıda o kadar adam boşuna dikilmiyor heralde değil mi?"

"Olsun. Annelik böyle birşey işte, sen anlamazsın."

"Bak sen, babalık sanki öyle birşey değil."

Hafif kırkırdadım.

"Saat kaç?"

Emir komodinin üzerindeki telefonunu aldı ve saate baktı.

"7:30"

"Baya uyumuşuz."

"Evet. Yemek hazırdır, hadi inelim."

"Tamam ben bir duş alıp geliyorum."

Dedim. Ve banyoya yöneldim.

Banyodan çıktıktan sonra üstümü giyinip Miran'ın beşiğine yöneldim. Içine hafif eğildiğinde yoktu. Büyük ihtimalle aşağıdadır diye mırıldanıp saçımı kurutup indim.

Masaya geldiğimde halil ağa miran'ı seviyordu, kaynanam ise onlara bakıp gülüyordu. Emir ise telefonuna odaklanmıştı. Bende masaya oturunca yemeğe başladık.
Sıcak servisleri getiren genç kız dikkatimi çekti. Bu kimdi ki?
Hafif emir'e eğilerek

"Bu kim?"
Dedim.

"Sen uyurken bebekle ilgilenmesi için tuttuk."

"Anladım"
Dedim mırıldanarak.

Yemeği yerken masadaki boş sandalye dikkatimi çekti, Baran yoktu.

"Baran nerede?"

"Amerika'ya gitti."
Dedi kayınvalidem.

"Ben gitmiştim ya hani. Oradaki işler için. Sen uyurken seni ve oğlumuzu yanlız bırakmamak için ben gitmedim bu sefer Baran gitti."
Diye devam etti emir.

Yemek bittikten sonra ben Miran'a mama yapmak için mutfağa yöneldim. Mamasını buldum ama biberonunun yerini bilmiyordum. Belki saçma gelebilir ama bir anne için bunları bilmemek koyuyordu insana.

"Oğlumun biberonu nerede?"
Dedim. Yeni kız'a

"Burada hanımım."
Diyip, dolaba yöneldi ve biberonu verdi. Samimi bir gülüş sergileyerek biberonu alıp mamayı yapmaya başladım.
Ben mamayı yaparken bebek ağladı. Tam gidecekken isminin Şilan olduğunu öğrendiğim kız benden önce davranıp Halil Miran'ın yanına koştu. Bu kız kendini fazla kaptırmıştı. Artık ben varım. Herkes yerini bilmeli.

Sık adımlarla oğlumun odasına girdim. Ve Şilan'dan aldım.

"Ver bana şilan'cım beni özlemiştir."

Bu seferlik sesimi çıkarmadım, Acemidir. Ama birdahakine susacağıma garanti veremeyeceğim.

Oğlumun karnını doyurduktan sonra yatağına yatırdım. Odası hemen bizim odanın çarprazındaydı. Aslında bu gece odasında kalabilirdi. Babasının iradesini ölçüp sınırlarını zorlayayım biraz..

Odama geçip açık geceliklerden birini seçtim. Bu zamana kadar buradalardı bari biraz işe yarasınlar öyle değil mi canım!
Geceliğimi giydikten sonra aynanın karşısına gectim. Saçımı açıp yana attım. Kilo vermiştim biraz zaten zayıftım ama yinede vermek yakışmıştı. Aradan 5-10 dakika sonra Emir odaya geldi. Ve bana baktı. Kafasını eğerek birşeyler mırıldandıktan sonra yanıma geldi.

"Halil Miran yok mu?"

Dedi. Elimi gömleğinin düğmelerine götürerek

"Yok, bu gece odasına yatırdım"
Dedim. Ve düğmelerini açmaya başladım. Tablo gibi bedeni karşımda sergilenirken

"Tamam, şey uyuyalım o zaman"

Ellerimi boynuna dolayıp hafif yükseldim ve kulağına yönelerek sıcak nefesimi tenine değdirdim

"Uyuyalım o zaman"
Diye fısıldadım.

Kendini zor tuttuğuna emindim. Sınırlarını zorlamaktaki amacımda tam buydu işte.

"Doktor yasak dedi, ama sen biraz daha ileri gidersen ben yasak falan dinlemiycem."

Dedi ve kendini hafif çekti. Boynuma bir öpücük kondurarak gömleğini çıkartıp tişörtünü giydi. Altına rahat birşeyler giydikten sonrada yatağa yöneldi. Bende kendi tarafıma geçip yatağa girdim.
Ve kendi kendine şunları mırıldandı

"Sabret Emir sabret. Dokunmak yok, şimdilik."

Yine yeni bir bölümle karşınızdayımm.. Yorum ve voteyi söylememe gerek yok zaten. Bol bol istiyorum..
Birdahaki bölümde görüşmek üzere Sizleri seviyorum✋🙏💙💜💚💛💕💓💗

TÖRE SONUCU EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin