ANTRLAR DİVANI III

Start from the beginning
                                    

"Şöyle Eynetes Hanım, ilk gelenler olarak hepimizin burada kendince bir görevi vardı değil mi –cevap beklemeden devam etmişti- Üstad Thelepsh bu dünyanın imarından ve gelişmesinden sorumluydu, siz Eynetes Hanım içindeki insanların gelişmesinden sorumluydunuz ve ben siz ikinizin kurduğunuz sistemin korunmasından sorumluydum. Peki, Sid'in görevi neydi – sorgulayan gözlerle diğerlerine bakmıştı Shouaphie. Arkhana ise Shouaphie'nin kendi başına bunu çözmesine gayet şaşırmıştı- işte biz bunu hiçbir zaman düşünmedik. İşte Antr Sid, uykuya yatmadan önce konuştuğumuz konu tam olarak buydu: Antr Sid'in buraya gelmesindeki amaç veya onun görevi neydi?" bu soru karşısında diğer 'ilk gelenler' düşünceli bir hal alırlarken diğer antrlar sanki uzun zaman önce bulmaları gereken bir şeyi bulmuş gibi bir ifadeye bürünmüşlerdi. Arkhana gerçekten onların var oluş amaçlarını çözüp çözemediklerini merak etmişti. Kendisine isyan edecek kadar cahil olan bu ahmakların bunu yapabileceklerine ihtimal vermiyordu. Bu zavallıların aklından geçenleri okuyarak seviyesini alçaltmak niyetinde de değildi.

Antrlara belki de yüzyıllar gibi gelen kısa bir sessizliğin ardından Thelepsh ve Eynetes bilmediklerini kabul eden gözlerle Shouaphie'ye beklenti dolu gözlerle baktıklarında Shouaphie tekrar konuşmaya başlamıştı:

"onun bizimle beraber buraya gelmesinin tek sebebi, bizim gelişimimizden sorumlu olması ve heyhat ki, bizler onu uykuya yatırana kadar olması gerektiği gibi gelişiyorduk ve ne olduysa sonrasında oldu. O gün bana Sid'in söyledikleri şunlardı:

'ustamı utandırdım, bu yüzden geri dönemem; sizlerin yolunuzdan ayrıldığınızı; görevinizde başarısız olduğunuzu da görmek istemediğim için sizinle kalamam. Bu yüzden uykuya yatmayı kabul ediyorum. Ama aklından bir tek şeyi çıkartma: sizinle beraber kalamam sadece geri dönmeye utandığım için dönmüyorum'

Anlayacağınız üzere Antr Sid, ne bulunmak istiyor; ne uyandırılmak istiyor ne de geri dönmek istiyor –"

"kimmiş bu bahsettiği usta; ona ulaşamaz mıyız?" sabırsızlıkla sormuştu yine Üykül,

"tabi ulaşabiliriz, nasıl ulaşmamızı istersin başka bir isyan çıkartalım mı mesela?"

"ne demek oluyor bu Usta Shouaphie?"

"basit Üykül: Antr Sid'in ustası bizim savaş açtığımız Arkahana idi..." Shouaphie'nin bu sözünden sonra da divana alenen bir sessizlik çökmüştü zira olası tek çözüm herkesin fark ettiği üzere ana sorunun kendisiydi...

Arkhana, Antrların kendi aralarındaki tartışmalarını sıkılarak izlerken bir an Üykül'ün gözünde bir parıltı gördüğünü düşünerek şüphelenmişti. Sonrasında ise Üykül gibi bir zavallının gözündeki parıltının bile gereksiz olacağını düşünerek dikkat etmekten vaz geçmişti. Yine de planlarında değişiklik yapmayarak, bu sefer divanı ziyaret etmek üzere kendini göstermişti. Bu gösterme şekli yapmayı en sevdiği şeylerden bir tanesiydi: neredeyse hava formuna girerek kendisini 'havadan' oluşturacaktı. Enerjisini kimsenin fark etmeyeceğini bildiği için de anın keyfini çıkartarak ortamda oluşmaya başladı...

"Eveet sanırım şu meşhur Arkhana ile tanışma şerefine en sonunda ben de nail olacağım. Sizler bana benim hakkımda bir şey söylemediniz ama belki o söyleyebilir" diyerek konuşmaya başlayan Üykül'ü duyduğunda şaşırmadan edememişti Arkhana 'Üykül böyle bir fenomeni nasıl fark edebilirdi ki?'

"seni hafife mi aldım diye düşünmeden edemedim şimdi 'olmaması gereken antr' Üykül" diyerek keyifli bir şekilde konuşmasına başlamıştı Arkhana. Ortamda her hangi bir değişiklik olmamasına rağmen ilk etapta Thelepshin tahtının arkasında beyaz altından; elmas, yakut, pırlanta gibi değerli taşlarla bezenmiş ve üzerinde çeşitli motiflerin olduğu bir taht 'beni görün' dercesine peyda olmaya başlamıştı bile. Her ne kadar Antrlar, Arkhana'ya isyan edip ona savaş açmış olsalar bile şu anda ortaya çıkan taht önünde diz çökmüş olmaları hoşuna gitmişti Arkhana'nın. Gerçi Üykül halen diz çökmemişti, hem de Thelepsh'in Üykül'ü diz çöktürmek için aurosunu serbest bırakmış olmasına rağmen. Arkhana, hafiften etkilenmeye başlamıştı.

ejderha günceleriWhere stories live. Discover now